Ramazan ayının onuncu gününde, Filistin yönetiminin güvenlik güçleri, büyük bir kötülük ve açık bir günah işledi. Yıllardır Yahudiler tarafından aranan Cenin kampından Abdurrahman Ebu el-Muna’yı öldürdü ve efendilerine (Amerika ve Yahudiler) kanını bir kurban olarak sundu. Olayın ardından güvenlik güçlerinin sözcüsü, soğukkanlı bir dille cinayetlerini aklamaya çalıştı.

Ramazan’ın onuncu gününde, Filistin yönetimi, Filistin halkının kanını dökmeyi meşru gördüğünü bir kez daha teyit etti. Daha önce mücahitleri, kadınları ve çocukları öldüren, evleri yakan, su ve elektriği kesen ve hastanelere baskın düzenleyen yönetim, şimdi de Müslüman kanının ve Ramazan ayının kutsallığının kendileri için hiçbir değer taşımadığını gösterdi ve işgal güçleriyle birlikte suç işlemeye devam edeceğini ilan etti. Hatta ambulansları bile durdurup arama cüretinde bulundu!

Ramazan’ın onuncu gününde, Filistin yönetimi, Filistin halkından olmadığını, aksine bu Mübarek Toprak halkına karşı nefret duyan Yahudi soyundan geldiğini ve Filistin halkının sadece yüzüne değil, kalbine de suç kustuğunu kanıtladı. Kalplerde saklananı en iyi bilen Allah’tır ve Yahudilerin işlediği her türlü suçu, Filistin yönetimi ve güvenlik güçleri de aynen taklit etmektedir.

Ramazan’ın onuncu gününde, Filistin halkının, bu yönetimin sapkınlıktan başka bir yol bilmediğine, kalbinin mühürlendiğine, gözlerine perde indiğine dair kanaati gittikçe artıyor. Büyüklerinde ahlaksızlıktan başka bir şey göremiyorlar. Ne nasihat dinliyorlar ne de Allah’ın ayetlerinden etkileniyorlar. Filistin halkının düşmanları, Yahudilerin ve Haçlıların dostları olarak yollarına devam edeceklerine açıkça karar vermişlerdir.

Ramazan’ın onuncu gününde, Filistin yönetimi ve güvenlik güçleri içinde hala kalbinde zerre kadar iman, onur veya vicdan taşıyanlara sesleniyoruz: Eğer yüreğinizde bunlardan bir nebze dahi kaldıysa, Allah’ın huzurunda pişmanlık yaşamadan önce bu yönetimden ve onun suçlarından beri olduğunuzu ilan edin.

Ramazan ayının onuncu gününde, Ümmeti Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e ve ordularına sesleniyoruz: Filistin halkını Yahudilerin pençeleri ile sırtlan Filistin yönetiminin keskin dişleri arasında bırakmanızın vebalini kıyamet günü vereceksiniz. Filistin halkı, biri diğerinden daha şerli iki grup arasında sıkıştırılmıştır. Eğer bu toprakları Yahudilerden ve onların yandaşlarından temizlemek için harekete geçmezseniz, Allah’ın huzurunda bunun hesabını vermek zorunda kalacaksınız.

Ramazan’ın onuncu gününde, Allah’ın rahmetinden asla ümidimizi kesmiyoruz. Yahudilerden de, onların izinden giden Filistin yönetiminden de daha azılı olanları helak eden Allah, Yahudileri de otoriteyi de helak etmeye kadirdir. Bizler, Allah’ın büyük zaferine inanıyor ve Allah’ın suçlulardan alacağı intikamın yakın olduğuna yürekten iman ediyoruz. Ve o gün geldiğinde, Allah, düşmanlarımızdan, onların dostlarından, Allah’a ve Rasûlüne ihanet edenlerden yüreğimize su serpecek şekilde intikam alacaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:

فَلَا تَحْسَبَنَّ اللهَ مُخْلِفَ وَعْدِهِ رُسُلَهُ إِنَّ اللهَ عَزِيزٌ ذُو انْتِقَامٍ“Sakın Allah’ın, peygamberlerine verdiği sözden cayacağını sanma! Şüphesiz Allah, mutlak güç sahibidir, intikam sahibidir.” ^{[İbrahim 47]}