Logo
Bu sayfayı yazdır
Uluslararası Meşruiyet: Asil Bir Kimse Hırsızlık Yaparsa Onu Bırakırlar, Ama Zayıf Bir Kimse Hırsızlık Yaparsa Ona Had Cezası Uygularlar!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Uluslararası Meşruiyet: Asil Bir Kimse Hırsızlık Yaparsa Onu Bırakırlar, Ama Zayıf Bir Kimse Hırsızlık Yaparsa Ona Had Cezası Uygularlar!

Haber:

27 Temmuz 2025 Pazar günü, Birleşmiş Milletler Sudan İnsan Hakları Uzmanı Rıdvan Nusayr Port Sudan'a geldi ve hemen yetkililerle görüşmelere başladı. Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada Nusayr'ın, “görüşme sırasında ziyaretinin önceliklerini ele aldığını, bunların arasında savaşla ilgili adaletin sağlanması, yerinden edilmiş kişiler ve mültecilerin gönüllü geri dönüş programları ve insani yardımın ulaştırılmasının kolaylaştırılması olduğunu” söyledi. (Sudan Tribune, 27/7/2025)

Yorum:

Hafta sonuna kadar süren bu ziyaret, Nusayr’ın 16 Aralık 2022'de Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'ne atanmasından bu yana gerçekleştirilen türünün üçüncü ziyareti olmuştur; zira Şubat 2023 ve Temmuz 2024'te de ülkeyi ziyaret etmişti. İnsan Hakları Konseyi, 11 Mayıs 2023 tarihinde, uzmanların görev alanının, doğrudan mevcut çatışmadan kaynaklananlar da dahil olmak üzere 25 Ekim 2021 tarihinden bu yana gerçekleşen tüm insan hakları ihlalleri ve suistimallerinin, ayrıntılı bir şekilde izlenmesi ve belgelendirilmesini de kapsayacak şekilde genişletilmesine karar vermiştir. Sömürgeci kafirin temsilcisi olan Rıdvan Nusayr, defterine güvenliği ve asayişi bozan vakaları kaydetti ve şöyle dedi: “Ülkede son zamanlarda, kanunda talep edilen ve öngörülen adli işlemlerden yoksun olan acımasız yargılamalardan dolayı endişeliyiz.”

Sömürgeci kafir Batı'daki efendileri gibi bu timsah gözyaşları dökenler, Yahudi varlığının Gazze halkını öldürdüğünü, yerinden ettiğini ve yok ettiğini, hatta meselenin, eski başbakanı Ehud Olmert'in Gazze Şeridi'nde yürütülen savaşı insani bir felaket olarak nitelendirmesine kadar ulaştığını görmüyorlar mı; zira Ehud Olmert, yaşananların, siyasi amaçlarla yürütülen bir savaş olduğunu ve meşru hedeflerle hiçbir ilgisi olmadığını ve bunun doğrudan sonucunda da Gazze Şeridi'ni insani bir felaket bölgesine dönüştürdüğünü ifade etmiştir. (El Cezire Net, 27/5/2025)

Bu suçlar, bu örgüt ve sözde insan hakları konseyi tarafından görülmemektedir; çünkü onların kanunu, orman kanunudur.        Şubat 2025'te Amerika'nın, bu konseyden çekildiğini ikinci kez teyit ettiğini, Trump'ın konseyden tekrar çekilme ve konseye fon sağlamayı durdurma yönünde bir yürütme emri çıkardığını ve bunu uygun bulmayarak bunun Yahudi varlığına karşı önyargılı olduğunu ifade ettiğini belirtmekte fayda vardır; böylece İnsan Hakları Konseyi’nin, uluslararası çatışma alanında İngiltere ve Avrupa'nın çıkarlarına hizmet edecek şekilde tasarlandığı açığa çıkmış oldu.

Uluslararası kuruluşlar ve benzeri bölgesel kuruluşlar ile İslam esasına dayalı olmayan ve İslam'ın hükümleri dışında başka hükümler uygulayan tüm kuruluşlara, devletin katılması caiz değildir; örneğin Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Adalet Divanı, Uluslararası Para Fonu ve Uluslararası Bankacılık gibi tonun tüm kolları ile Arap Birliği ve benzerleri gibi bölgesel kuruluşlar gibi.

Bu tür kuruluşlardan çıkmak gerekir; zira bu kuruluşlar hiçbir kutsala zerre kadar değer vermezler, kendilerini uluslararası bir polis olarak görürler, dahası cahillerin ve eski milletlerin yolundan giderler; dolayısıyla onlar, eğer aralarında Amerika ve onun üvey evladı Yahudi varlığı gibi asil biri hırsızlık yaparsa , onu bırakıp evlerini ihlal edecek müfettişler göndermezler, ama onların ajanlarının yönettiği işlevsel devletçiklerdeki zayıf birisi hırsızlık yaparsa, ona had cezası uygularlar!

Bu batıl uluslararası meşruiyet ve kurumlarından çıkmak, dünyadaki tüm özgürlerin ve egemenlik sahibi tüm devletlerin görevidir; peki ya bu, Allah'ın insanlık için bir değer kıldığı insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetse nasıl olacak: وَكَذَٰلِكَ جَعَلْنَاكُمْ أُمَّةً وَسَطاً لِّتَكُونُوا شُهَدَاءَ عَلَى النَّاسِ وَيَكُونَ الرَّسُولُ عَلَيْكُمْ شَهِيداًİşte böylece, siz insanlara şahit olasınız, peygamber de size şahit olsun diye sizi vasat (örnek) bir ümmet yaptık.” [Bakara 143] Ancak bu, Müslüman ülkelerdeki mevcut işlevsiz ulus devletler tarafından gerçekleşmez; aksine milletlere şahitlik ancak egemenliği şeriata verecek olan Nübüvvet Minhacı üzere Hilafetin olduğu İslam Devleti'nin gölgesinde olabilir; böylece egemenlik ve liderlik ona ait olacak ve böylece de dünyanın birinci ülkesi haline gelecektir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
İbrahim Müşerref - Sudan

Template Design © Joomla Templates | GavickPro. All rights reserved.