Logo
Bu sayfayı yazdır
Şerî Hükmü Açıklamak, Mezhepçi Naraları Kışkırtmak İçin Değildir!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber - Yorum

Şerî Hükmü Açıklamak, Mezhepçi Naraları Kışkırtmak İçin Değildir!

Haber:

Ürdünlü yetkililer, yılbaşı “Noel” kutlamalarının haram olması ve bu vesileyle kutlamalara katılmama çağrısında bulundukları gerekçesiyle, çoğunluğu Haşimi Üniversitesi öğrencisi olan bir grup kişiyi gözaltına aldılar ancak onlara herhangi bir suçlama yöneltilmedi ve gözaltına alınanlarla görüşme ve iletişim kurulmasına izin verilmedi. Güvenlik yetkilileri, fitne ve dini naraları kışkırtan her türlü yayının takip edildiğini, bunları yayınlayan ve yeniden yayınlayanların takip edileceğini ve gerekli önlemlerin alınacağını açıkladı.

Yorum:

İslam Devleti’nde Hristiyanlar ve Yahudiler, zimmet ehlinin haklarından yararlanıyor ve cizye ödeyerek tebaalar olarak yaşıyorlardı; ayrıca onların, ticaret, tıp, siyaset, ekonomi ve bilim gibi çeşitli alanlarda bariz bir rolleri de vardı. Nitekim Ömeriye ahdinden beri İslam Devleti’nin koruması altında yaşamışlar ve bayramlarını ve ritüellerini evlerinde ve ibadet yerlerinde sürdürmüşlerdir. El-Faruk, onlara, bayramlarını Daru’l İslam’da ortaya çıkarmamaları gerektiğini şart koşmuş ve Radıyallahu Anh şöyle demiştir: “Acemlerin dedikodularından sakının ve müşriklerin bayram günlerinde onların kiliselerine girmeyin, çünkü gazap onların üzerine inecektir.” Bu durum, Raşidi Hilafetten Osmanlı Hilafetine kadar birbirini takip eden yüzyıllar boyunca devam etmiştir. Hilafetin yıkılması, İslam'ın uygulamadan kaybolması ve Batı'nın tahakkümüyle birlikte işler karışmış ve Hristiyan bayramlarının kutlanması her yerde ve her surette kendini göstermeye başlamıştır. Sanki ortak yaşama, dini hoşgörü ve dinlere saygı bahanesiyle bir zaruret haline gelmiş gibi!! Dolayısıyla bunlar, Batılı kültürel hegemonyası bağlamında İslam'ın hükümlerini ve mefhumlarını sulandırmak ve çarpıtmak için koydukları isimlendirmelerdir.

Medya kuruluşları, diziler, reklamlar ve dijital platformlar, bu bayramları ve özel günleri, özellikle de Noel'i, sadece kendilerine özgü olmayan genel insanlık münasebetleri olarak pazarlamaya katkıda bulunmuşlar ve bu durum sadece onlarla sınırlı kalmamış, aksine Müslümanların da onlara ve dinlerine karşı hoşgörü ve saygı göstergesi olarak bu kutlamaya katılmaları normal görülmeye başlanmıştır!! Birçok Müslüman, komşuları, dostları ve arkadaşlarıyla birlikte bu bayramı kutlamaya başlamışlar ve bu bayramın, Allah korusun, Allah'ın üçün üçüncüsü olduğunu söyleyerek onların akidelerini, yani küfrü ifade ettiğinin ya farkında değiller ya da farkında değilmiş gibi davranmaktadırlar; oysa bu akide, Allahu Teala’nın şu kavlinin de doğruladığı gibi bir şirktir: لَّقَدْ كَفَرَ الَّذِينَ قَالُواْ إِنَّ اللّهَ ثَالِثُ ثَلاَثَةٍ Andolsun "Allah, üçün üçüncüsüdür" diyenler de kâfir olmuşlardır.” [Maide 73] Celle Celâluhu şöyle buyurmuştur: لَّقَدْ كَفَرَ الَّذِينَ قَآلُواْ إِنَّ اللّهَ هُوَ الْمَسِيحُ ابْنُ مَرْيَمَ Andolsun ki Allah, kesinlikle Meryem oğlu Mesih’tir diyenler kâfir olmuşlardır.” [Maide 72] Bütün bu delillerden sonra, nasıl olur da onlarla birlikte -haşa- “Rabbin oğlunun” doğum gününe iştirak edebiliriz?!! O halde kutlamaya ilişkin şerî hükmü açıklayanları, nasıl olur da mezhepçi naraların ve din fitnesinin kışkırtıcıları olarak değerlendirebiliriz?!! Oysa Müslümanlar burada, kendi dışındakileri kötülemeden veya onların dinlerine müdahale edip aşındırmadan kendi akidelerini korumaktadırlar. Sivil barış, birlikte yaşama ve saygı, kesinlikte akideden taviz vermek veya İslam'ı Batılılaştırma ve sekülerleştirme yönündeki arzuları ve planları tatmin etmek için tevhid akidesi ile şirkin arasını birleştirmek anlamına gelmez.

Hastalıklarında ve sevinçlerinde onları ziyaret etmek, sıkıntılarında onlara yardım etmek ve yanlarında durmak, onlara zarar vermemek veya onları boykot etmemek, mahallelerine saygı göstermek ve ahitlerini, paralarını ve namuslarını korumak gibi akideyle ilgisi olmayan münasebetlerde onlara güzel davranabiliriz. Ancak onların akidelerini onaylamayız. Zira bütün bunlar, bizim dinimizin ve hükümlerinin özündendir. Bunun aksini söyleyenler ve Noel kutlamasının nehyedilmesini mezhep fitnesi olarak görenler, özellikle de insanların âlimler ve fetva verenler olarak gördükleri kişiler, Allah'ın ayetlerini ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in hadislerini iyice incelemeleri, anlamaları ve heva ve diktelerden uzak durarak üzerinde düşünmeleri ve insanların Rabbini razı etmek yerine insanları razı etmeye çalışanları takip etmemeleri gerekir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Müslime Şâmî (Ümmü Suheyb)

Template Design © Joomla Templates | GavickPro. All rights reserved.