ABD, Afganistan’dan askerlerini çekeceğini duyurduktan sonra son iki ay içinde Taliban onlarca bölgeyi ele geçirdi. Afgan hükümeti bundan son derece etkilendi; bu nedenle hükümet, daha fazla bölgenin Taliban’ın eline geçmesini önlemek için “Kamu Savunması” adı altında seferberlik başlattı. Bazı bölgelerde insanlara ve yerel komutanlara silah dağıttı.

Böylesi bir plan Afganistan’ı ciddi bir kaosa sürükleyecek, daha sonra da taraflar bu sorunu çözemeyecektir. Çünkü Militarizasyon Afganistan’ı şiddet, cinayet ve suikastların artacağı bir Afgan iç savaşına götürecektir. Tabii ki böyle iğrenç bir senaryonun ana kurbanları da Afganistan’ın Müslüman halkı olacaktır.

Hizb-ut Tahrir / Afganistan Vilayeti Medya Bürosu bir kez daha Afganistan’ın Müslüman halkını çağrıda bulunuyor, savaşan tarafları, yerel komutanları ve etkili liderleri, birbirleriyle savaşmak yerine mevcut krizin temel nedenlerine odaklanmaya davet ediyor. Mevcut kanlı savaş, ABD’nin Afganistan’da savaş ve barış konusunda izlediği ikiyüzlü politikasından kaynaklanıyor. Amerika, askerlerini savaş alanından çekerek bilinçli bir şekilde komplo kuruyor. Bu komplo Afgan halkını kirli bir savaşa sürükleyecektir. Şimdi, ABD, arabulucu ve seyirci olarak, bu kanlı senaryoyu doğrudan denetliyor ve Afganlıların iç savaşı olarak yorumluyor. Oysa mevcut iğrenç durum, ABD’nin çok boyutlu politikalarının bir sonucudur. ABD, bir yandan barış umuduyla insanları aldatmaya çalışırken, diğer yandan sahada savaşın tırmanmasını istiyor. ABD’nin böyle çok yönlü bir oyunu, sadece savaşın taraflarını karıştırmakla kalmayacak, aynı zamanda Afganistan’ı bir başka felakete sürükleyecektir.

Aslında, ABD, Afganistan’da askeri bir yenilgiye yaşadı; bu nedenle, küresel prestijini kurtarmak için barış senaryosuna başvurdu. Senaryo, aslında savaşı sona erdirmek ve barışı sürdürmekten ziyade başka bir felakete kapı aralamak demektir. Hâlihazırdaki bu politika ile ABD, durumu manipüle etmeye çalışıyor. Kitlesel kan gölünden sonra Afganistan’da daha güçlü bir istihbarat ve siyasi varlığını sürdürmek için kendi gündemini önerecek, böylece dünyaya krizin ana kaynağının ABD değil Afganlılar olduğunu kanıtlayacaktır.

Savaşan taraflar ve Afganistan’ın Müslüman halkı, bu kirli savaştan fayda sağlayan yegâne tarafın ABD olduğunu anlamalıdır. Bu nedenle, Afganistan Müslümanları için kendi işlerini kendileri üstlenmenin ve işgalcinin belirlediği kısır tuzaklara düşmemesinin zamanı gelmiştir. Aksine İslami inançlar ve Şeriat temelinde politik ve entelektüel olarak bir araya gelmek için çalışmalıdır. Aksi takdirde mevcut durumun devam etmesiyle, bu ülke tarihinde herkesi boğacak başka bir üzücü felaketin kapısı aralanacaktır.

لَا تَرْجِعُوا بَعْدِي كُفَّارًا يَضْرِبُ بَعْضُكُمْ رِقَابَ بَعْضٍ  “Benden sonra birbirinizin boynunu vuran kâfirler gibi olmayın.”^[Buhari]