حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları
No: HT-BA-2025-MO-TR-02 |
H. 7 Raceb 1446 M. Salı, 07 Ocak 2025 |
Çocukların Bombalarla Öldürülmesi, Açlıktan Kıvranması ve Dondurucu Soğuklarda Hayatlarını Kaybetmesi, Gazze’deki Soykırımı Durdurmak İçin Yeterli Bir Gerekçe Değil mi?
30 Aralık 2024 tarihinde gelen haberlerde, Gazze Şeridi’nde geçici çadırlarda yaşayan yerinden edilmiş ailelerin maruz kaldığı dondurucu soğuklar nedeniyle iki hafta içinde altıncı çocuğun donarak hayatını kaybettiği bildirildi. Yahudi ordusunun sürekli bombardımanı nedeniyle geçici çadırlara sığınan ailelerin çocukları, savaşın yanında bir de soğuğun ölümcül yüzüyle karşı karşıya. Henüz bir aylık Ali Yahya el-Batran, ikiz kardeşi Cum’a’nın ölümünden yalnızca bir gün sonra Deyr el-Belah’ta hayata veda etti. Acılı baba, Cum’a’nın cansız bedeninin “kar gibi soğuk” olduğunu söyledi.
20 günlük Sila Mahmud el-Fusih’in annesi Nariman, hipotermi nedeniyle hayatını kaybeden bebeğini bulduğunda, onun morarmış, dilini yutmuş ve ağzından kan geldiğini gördüğünü anlattı. Gazze’de 1,6 milyondan fazla insan, kışın sert soğuğunda incecik çadırlarda hayatta kalmaya çalışıyor. Bunun yanı sıra, Yahudi varlığının uyguladığı zalim abluka, kışlık giysi, battaniye, yakıt ve elektrik girişini tamamen engelledi. Altyapının büyük bir kısmının tahrip edilmesi, halkın yaşam koşullarını daha da dayanılmaz hale getirerek büyük bir insani kriz oluşturdu. Yenidoğan bebekler, kapasite yetersizliği, yakıt eksikliği ve hastanelerin yıkımı nedeniyle kuvözlerden erken taburcu ediliyor. Bunun yanı sıra bölgede çocuklar, dayanılmaz seviyelerde açlıkla karşı karşıya. Savaş Çocukları İttifakı Yardım Vakfı tarafından Aralık 2023’te yayımlanan bir araştırma, Gazze’deki çocukların %96’sının ölümün kapıda olduğunu düşündüğünü, neredeyse yarısının ise travmalar nedeniyle ölümü yaşamaya tercih ettiğini ortaya koyarak yürekleri burktu. 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de 17.400’den fazla çocuk hayatını kaybetti. Bu trajik veri, her 30 dakikada bir çocuğun öldüğü anlamına geliyor. Çocuk Hakları Komitesi Başkan Yardımcısı Braji Gudbrandson, yaptığı açıklamada, “Çocukların böylesine vahşice ölmesi, tarihte eşi benzeri görülmemiş bir durumdur. Gazze, insanlığın en karanlık anlarından birini yaşıyor. Daha önce bu boyutta ve büyüklükte bir ihlal yaşandığını hatırlamıyorum” dedi.
Ey Müslümanlar! Gazze’nin masum çocuklarının maruz kaldığı bu tarihî acılar, bu soykırımı durdurmak için dünyadaki tek bir devletin bile vicdanını sarsmaya yetmedi mi? Bugün, hiçbir devletin onların hayatını gerçekten önemsemediği ya da yanlarında durmak ve onları savunmak için gerekli siyasi iradeye sahip olmadığı açıkça ortada değil mi? İnsan hakları, kadın hakları ve çocuk hakları adına yazılmış her yasa ve antlaşma, Gazze’nin kadınları ve çocukları için sessiz birer harfe dönüşmüş durumda. Öyleyse bu yasaların ne anlamı var? Dünya düzeni, Yahudi varlığının korkusuzca suç işleyip masumların kanını akıtmasına göz yumuyor. Çocuklarınız savaşın, açlığın ve soğuğun kurbanı olurken, hükümetlerinizin bu trajediye sessiz kalmasını nasıl kabul edebiliyorsunuz? Bu duyarsızlık sizi öfkelendirmiyor mu?
Ey Müslüman orduları! Gazze’de yaşanan bu dehşet, ancak ümmetinizin yanında durmanız ve Peygamberiniz SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Müslümanların koruyucusu ve kalkanı olarak nitelendirdiği, Nübüvvet metodu üzere Hilafet Devleti’nin kurulmasına nusret vermenizle sona erebilir. Bu devlet, Filistin’in her bir karışını bu vahşi işgalden kurtarmak için ordusunu seferber etme siyasi iradesine sahip tek devlettir. Bu soykırımın son bulması, sizin vicdanınıza ve iradenize bağlı! İslami görevinizi yerine getirip Hilafeti desteklemekte her geciktiğiniz an, Gazze’deki çocukların dayanılmaz acılarının daha da artmasına neden oluyor. Bu trajediye son vermek sizin elinizde! Selahaddin Eyyubi’nin Kudüs’ü Haçlılardan kurtardığı Recep ayını, Yahudilerin işgal ettiği Filistin’i özgürleştirmek için bir ilham kaynağı yapın ve bu muhteşem zaferi bir kez daha yaşayın! Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
وَمَا لَكُمْ لاَ تُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللهِ وَالْمُسْتَضْعَفِينَ مِنَ الرِّجَالِ وَالنِّسَاء وَالْوِلْدَانِ الَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا أَخْرِجْنَا مِنْ هَـذِهِ الْقَرْيَةِ الظَّالِمِ أَهْلُهَا وَاجْعَل لَّنَا مِن لَّدُنكَ وَلِيّاً وَاجْعَل لَّنَا مِن لَّدُنكَ نَصِيراً“Size ne oluyor da, Allah yolunda ve “Ey Rabbimiz! Bizleri halkı zalim olan şu memleketten çıkar, katından bize bir dost ver, bize katından bir yardımcı ver” diye yalvarıp duran zayıf ve zavallı erkekler, kadınlar ve çocukların uğrunda savaşa çıkmıyorsunuz?” [Nisa 75]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.hizbuttahrir.today |
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info |