حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Doğu Afrika
Medya Bürosu
No: DA–BA–2015–MB–TR–11 |
H. 08 Zilhicce 1436 M. Salı, 22 Eylül 2015 |
Baskıcı Kapitalist İdeolojiden Sakınmak Gerekir
Kenya hükümeti, dördüncü haftasına giren öğretmenler grevinin ardından ilk ve orta dereceli okulları resmen kapattı. Grev, yüksek mahkemenin de direktifi doğrultusunda % 50-60 maaş artışı öngörüyor. Hükümet tarafından yapılan açıklamada ise, öğretmenlerin taleplerini karşılamak için kasada yeterli paranın olmadığı belirtildi.
Hizb-ut Tahrir / Doğu Afrika, aşağıdaki noktaları vurgulamak ister:
Birincisi: 1997 yılından bugüne kadar -ki bu tam olarak 18 yıl demektir- hâlâ eğitim sektörünün sorunu ele alınmış değil! İnsanları yönettiğini iddia eden hükümet, ne yazık ki öğretmenlerin refahına ilişkin sorunları dile getirmekten bile aciz. Herkes biliyor ki bu sadece öğretmenlerin sorunu değil. Aksine doktorlar ve özel araç sahiplerinin de sorunudur. Bunlar da öğretmenlerin izinden gidiyor. Bu, Kenya’nın bir grev ülkesi olduğunu akıllara getiriyor. İşçiler vardiya değişimi yapsalar da!
İkincisi: Gün ışığı kadar açıktır ki, demokratik liderler, benmerkezci ve halkın çıkarlarından bihaberdirler. Bunun kanıtı, Kenya’nın, kamuoyunun öfkesine rağmen arzu ve isteklerine göre her zaman maaş artışı öneren ve onayan milletvekillerinin hiçbir zaman grevine tanık olmamasıdır! Malum, demokratik ülkelerde iyi eğitim, iyi sağlık ve iyi ortam, iddia edildiği gibi herkes için değil, bilakis sadece zenginler içindir. Buna karşılık despotla yönetilen ülkelerde halkın kahir ekseriyeti aşırı yoksuldur ve hiç bir zaman iyi hizmet alamıyorlar. Bu tür grevlerden daha çok mustarip olanlar da onlardır. Bu, kamu çıkarlarından ziyade bir grubun bireysel çıkarlarını gözeten politik sistem olarak demokrasinin, açık bir yalan olduğunu teyit etmektedir.
Üçüncüsü: Kapitalist ülkelerde işverenler ve komisyonlar, kapitalist ideolojinin şeytani temelleri fark edilmesin diye işçilere grev yapma hakkı vererek onların gözlerini boyuyorlar. Gerçek şu ki grevler, çalışanların hiçbir sorununu çözmez. Grevler, hasta bir kişiyi tedavi etmek için ilaç vermek yerine acıyı azaltmak üzere verilen ilaca benzer! Çalışanlar ve tüm insanlardan istenen husus şudur ki, kendilerini yıkan bu kapitalist ideoloji reddetmelidirler. Bu ideoloji, farklı vergiler yoluyla vatandaşların kanını emen bireylerin ekonomik çıkarlarını korumak için vardır. Vergiler yoluyla çalışanların hayatları mahvedilmektedir. Böyle durumlarla sadece düşük maaşlara ağlanıp sızlanılıyor. Yüksek yaşam maliyeti her nedense görülmüyor. Kapitalist hükümetler, öğretmenler dâhil kendi vatandaşlarının huzurunu sağlayamıyor.
Dördüncüsü: İslam, eğitimi halkın temel ihtiyaçlarından sayar. Sosyo-ekonomik geçmişi ne olursa olsun devlet, tüm çocuklara eğitim vermek zorundadır. Ayrıca İslam, öğretmenlerin maaşının devlet hazinesinden ödenmesini emretmektedir. Bunun da ötesinde İslam, temel ihtiyaçlarını karşılamayacak şekilde çalışanın maaşından vergi alınmasını yasaklar. Buna dayanarak açıkça diyebiliriz ki, Nübüvvet metodu üzere Hilafet Devletinde öğretmenler ve tüm memurlar grev diye bir şeyle karşılaşmayacaklar. Çünkü İslam, onların tüm haklarını korumaktadır.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Doğu Afrika Medya Bürosu |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi Telefon: Mob: +254(0737)606667 / +254(0717)606667 www.hizbuttahrir.today |
E-Mail: abuhusna84@yahoo.com |