Cumartesi, 07 Recep 1447 | 2025/12/27
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mübarek Toprak (Filistin)
Medya Bürosu

No: FL-BA-2025-MB-TR-34 H. 5 Raceb 1447
M. Perşembe, 25 Aralık 2025

Filistin Yönetimi Başkanı’nın Açıklaması İhanetin ve Cürmün Tescilidir, Filistin Halkına Karşı Söylenmiş Apaçık Bir Yalandır

Filistin Yönetimi Başkanı Abbas, Amerika’nın emirlerine ve Yahudi varlığının baskılarına boyun eğerek 10 Şubat 2025 tarihinde çıkardığı 4 sayılı kanun hükmünde kararname ile esirlerin ve şehitlerin ailelerine verilen ödenekleri iptal etti. Sonra da Amerika ve Yahudi varlığını memnun etmek için aldığı bu kararı Amerika’ya bildirdi. Nitekim Amerikan Axios sitesi yetkililerden birinin şöyle dediğini aktardı: “Başkan Abbas’ın esir ve şehit ailelerine tahsis edilen bütçeleri durdurma kararını Amerikan yönetimine bildirdik.” Buna rağmen Abbas, 22 Aralık Pazartesi günü yaptığı açıklamada, sanki ödenekleri Amerikalıların ve Yahudilerin isteği üzerine iptal etmemiş gibi, sanki “Temkin” kuruluşu ve yöneticileri eliyle onların onurunu ayaklar altına almamış gibi çıkıp şu ifadeleri kullandı: “Şehitlerimizin, kahraman esirlerimizin, yaralılarımızın ve onların direnen ailelerinin fedakarlıklarına vefa göstermek, milli ve ahlaki bir sorumluluktur, siyasi pazarlık veya istismara konu olamaz.”

Abbas, Filistin halkını söylediği sözlerden ve yaptığı icraatlardan habersiz olduğunu sanıyor. Nitekim açıklamasında şöyle dedi: “Filistin Devleti’nin yasal ve kurumsal sistemini geliştirmeyi ve modernize etmeyi, hukukun üstünlüğünü pekiştirmeyi, iyi yönetim (yönetişim), şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerini güçlendirmeyi ve güçler ayrılığını güvence altına almayı hedefleyen kapsamlı bir ulusal reform programını uygulamaya devam ediyoruz.”

Filistin Yönetimi’nin adamlarının yaptıkları bu reformların Amerika ve Avrupa’nın talimatları doğrultusunda hayata geçirildiğini insanların bilmediğini sanıyor! Trump’ın planı uyarınca bu reformların, Amerika’nın onayına tabi birer denetim mekanizmasına dönüştüğünü insanların bilmediğini sanıyor!

Filistin halkının, kendisinin de defalarca açıkladığı üzere, Avrupa Birliği yardımlarının, müfredatın Batı, UNESCO ve uluslararası anlaşmalar ölçüsünde değiştirilmesi şartına bağlandığını duymadığını sanıyor! Filistin halkının, Fransa ziyareti sırasında Filistin Geçici Anayasası’nı hazırlamak için Macron’dan yardım istediğinden habersiz olduğunu sanıyor!

Öyleyse Abbas hangi reformlardan bahsediyor?! Ulaşmaya çalıştığı iyi yönetim ne?!

Yerel yönetimler seçim yasasına eklenen tek bir madde bile bu yalanı çürütmeye yeterli. Zira bu maddeyle her adaydan, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün programına, uluslararası yükümlülüklerine ve uluslararası meşruiyet kararlarına bağlı kalacağına dair yazılı taahhüt istenmektedir. Bu da şu anlama gelmektedir: FKÖ’nün Filistin halkının “tek ve meşru temsilcisi” olarak kabul edilmesi. Programı gereği Filistin’in büyük bölümünden vazgeçilmesi. Filistin meselesinin İslam’dan ve İslam ümmetinden koparılması. Kâğıt üzerinde bir “Filistin devleti” kurularak, Yahudi varlığı lehine çalışan bir güvenlik aygıtına dönüştürülmesi. Uluslararası yükümlülükler adı altında Yahudi varlığını tanıma, İslam’la mücadele etme, müfredatı UNESCO kriterlerine göre değiştirme ve aileyi yıkan yasaları kabul etme zorunluluğu… İşte bu ihanet ve suç zinciri, artık seçimlere aday olmanın temel şartı haline getirilmiştir!

Ekonomik reformlar ise Filistin halkının sırtına yüklenen yeni vergi yasalarından ibarettir. Bu yasalar, Filistinlilerin bu topraklarda kalmasını çorak bir çölde yaşamaktan bile zor hale getirmektedir. Öğretmenlerin ve kamu çalışanlarının maaşları ödenmezken, yönetici kadroların halkın malını babalarından miras kalmış gibi yağmalaması karşısında hangi ekonomik reformdan söz edilebilir?!

Yolsuzluğa gelince; Filistin Yönetimi ve FKÖ’nün yolsuzluğu artık buram buram kokmaktadır. FKÖ ve Yönetim içindeki yolsuzluklar artık gizlenemez boyuttadır; Bir yolsuzluk dosyası gündeme gelmeden, ondan daha büyük bir yolsuzluk patlak vermektedir: Sınır kapıları dosyası, Riyad Faraj, Ulaştırma Bakanı, en büyük skandal: Abbas’ın oğlunun, FKÖ’ye ait Lübnan’daki binlerce gayrimenkulü kendi çıkar çevresine satmasıdır!

Yeterlilik (liyakat) ve dürüstlüğe gelince; kamu çalışanları ve öğretmenler konusunda bunlar nerededir?... Çok sayıda kişi liyakate göre değil, güvenlik birimlerinin tavsiyelerine göre atanmaktadır. Hatta vekil öğretmen bile olsa, Otorite bünyesinde herhangi birinin işe alınmasında güvenlik birimlerinin onayı temel şarttır?!

Yargı bağımsızlığından bahsediyor; peki yargı bağımsızlığı nerede?! Hâkimin tahliye kararı verdiği tutukluları, güvenlik birimleri keyfi olarak hapiste tutmaya devam etmektedir. Bunun sayısız şahidi vardır. Üniversite öğrencisi Seyf Ebu el-Heva davasında yaşananlar buna yeterli bir örnektir: Hâkim kefaletle serbest bırakılmasına karar vermiş, ardından Koruyucu Güvenlik birimlerinin baskısıyla kararından geri dönmüştür. Bu durum mahkeme oturumunda da tekrarlanmış; avukatın oturumu terk etmesi istenmiş, Koruyucu Güvenlik Hukuk Müşaviri hakimle baş başa kalmış, ardından hâkim güvenlik birimlerinin diktelerine boyun eğerek tutukluluğu bir hafta uzatmıştır!

Bu otorite, halkın hangi işine el attıysa onları zora sokmuştur; hayat kaynaklarının hangisine dokunduysa kurutmuştur; sosyal yasalarla iffeti, şerefi ve aileyi yok etmiştir; eğitim müfredatına yaklaştığında İslam’ın değerlerini yakmış, Batı’nın küfrünü ve ahlaksızlığını yerleştirmiştir. Bu yönetim, tüm hayır kapılarını kapatmış, şer kapılarını sonuna kadar açmış ve kâfirlerin ellerini Filistin halkının boynuna koymuştur!

Şüphesiz Filistin Yönetimi ve FKÖ, İslam beldelerindeki zararlı rejimler gibi Batı imalatı ve ürünüdür. Bunlar, küfrün elimizdeki sopasıdır. Onunla yakalamakta, onunla almakta ve onunla fitne çıkarmaktadır. Sabah akşam kendisine dikte edileni uygulayan diğer rejimlerden farksızdır. Ürdün’de çıkarılan bir kanunun aynısını Mısır’da da bulabilirsiniz. Filistin’de müfredat değişince Hicaz’da da değişir. Tüm rejimlerin koro halinde “2030 Reform Planı” diye bağırdıklarını görürsünüz. Bu rejimler, kâfirlerin müminler üzerindeki Demokles’in kılıcıdır ve kâfirler için müminler aleyhine bir yol açarlar. Batı’nın elini (bu rejimleri) kesip atmak; dini, malı, canı ve namusu korumanın tek yoludur. Filistin, ancak FKÖ ve Otorite dahil olmak üzere bu rejimlerin elinin Filistin davasından çekilmesi ve davanın tekrar İslam Ümmetine iade edilmesiyle kurtulacaktır. Filistin ancak; Allah’ı ve Rasûlü’nü seven, Doğu’dan “cihada çağrı” yükseldiğinde Batı’dan “Lebbeyk!” diye cevap veren samimi erkeklerin eliyle özgürleşecektir.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا مَن يَرْتَدَّ مِنكُمْ عَن دِينِهِ فَسَوْفَ يَأْتِي اللهُ بِقَوْمٍ يُحِبُّهُمْ وَيُحِبُّونَهُ أَذِلَّةٍ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ أَعِزَّةٍ عَلَى الْكَافِرِينَ يُجَاهِدُونَ فِي سَبِيلِ اللهِ وَلَا يَخَافُونَ لَوْمَةَ لَائِمٍ ذَلِكَ فَضْلُ اللهِ يُؤْتِيهِ مَن يَشَاءُ وَاللهُ وَاسِعٌ عَلِيمٌ“Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, (bilin ki) Allah öyle bir topluluk getirir ki, Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler. Onlar müminlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı güçlü ve onurludurlar. Allah yolunda cihat ederler. Hiçbir kınayıcının kınamasından korkmazlar. İşte bu, Allah’ın bir lütfudur. Onu dilediğine verir. Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir.” [Maide 54]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Mübarek Toprak (Filistin)
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Telefon: 0598819100
www.pal-tahrir.info
E-Mail: info@pal-tahrir.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER