Hizb-ut Tahrir / Lübnan Vilayeti, Zilhicce’nin ilk on gününü anma kapsamında, Zilhicce’nin 8-9 günlerinde Sayda ve Trablus kentlerinde tekbir ve tehlillerle yürüyüşler düzenledi. Yürüyüşler, tekbir ve tehlil eşliğinde kentin ana cadde ve pazar yerlerinde gerçekleşti. Yürüyüşleri sokaklardan, arabalarından, evlerinin balkonlarından izleyenlerin sevinçleri yüzlerinden okundu. Fotoğraf çektiler, tehlil getirip tekbir attılar. Bu, tüm Batılılaştırma kampanyalarına ve İslam’dan uzaklaştırma girişimlerine hatta hükümlerini ve eğilimlerini karalama çalışmalarına rağmen insanların İslam’a ve ritüellerine hürmet gösterdiklerinin en net göstergesi. Bu hürmet, Aziz ve Celil olan Rabbimiz’in şu sözlerini yansıtmaktadır:

ذَٰلِكَ وَمَن يُعَظِّمْ شَعَائِرَ اللَّهِ فَإِنَّهَا مِن تَقْوَى الْقُلُوبِ “Bu böyledir; kişinin Allah’ın nişanelerine hürmet göstermesi, kalplerin Allah’a karşı gelmekten sakınmasındandır.”^{[Hac 32]} İslam, Müslümanların kalbine nakşedilmiştir. Kalpleri, sadece onları doğru yola iletecek, İslam’ın ve Müslümanların izzetini yeniden tesis edecek birini gözlemektedir.

Hizb-ut Tahrir / Lübnan Vilayeti Kadın Kolları da bu yürüyüşlere aktif olarak katıldı. Katılım, Şeriatın Müslüman kadına biçtiği gerçek rolün bir yansımasıdır. Katılımları, kadının alçakgönüllülüğüyle, değişim sürecindeki aktif rolü ve nesillerin yetiştirilmesindeki doğal rolüyle asla çelişmez. Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem hicretin onuncu yılında Veda Haccı’nda kadınlara yönelik

.وَاسْتَوْصُوا بِالنِّسَاءِ خَيْراً “...Kadınlara iyilik ve şefkatle muamele edin.” buyruğu, Müslüman kadının onurunu, başörtüsünü ve rolünü baltalamaya yönelik Batı yanlısı feminist hareketlerin günahkar çağrıları reddeder.

Faaliyetleri kapsamında Kadın Kolları, Zilhicce’nin 6’sında Hizb-ut Tahrir’in Mirata bölgesindeki bürosunda “Zilhicce’nin On Gününü Karşılama” başlığıyla interaktif bir etkinlik gerçekleştirdi. Etkinlikte, Zilhicce ayının en belirgin ritüeli olan Hac ayetlerinin tefsiri yapıldı. “Sana Allah’ım, icabet etmeye geldim” başlıklı kaside okundu ve “On gün” başlıklı bir konuşma gerçekleşti, ardından “Ey Müslümanlar, emirsiz hac mı?” olur başlıklı etkili bir konuşma yapıldı. Etkinlikte Hizb-ut Tahrir kadınlarından biri, hac için bir emir tayin etmenin gerekliliğinden bahsetti; Emir, hac günlerini belirleyecek, birlikte hac ibadetlerini yapacak ya da bunun için bir emir atayacaktır. Hilafet Devletinin ve Hac Emirinin yokluğunun yerini rehberler ve devlet başkanları dolduramaz. Vacibin kendisiyle tamamlandığı şey de vaciptir. Dolayısıyla Müslümanlar Hilafeti kurmak ve Halifeyi atamak için çalışanlarla birlikte çalışmalıdır. Etkinlik, “Allah, cömert sahibidir, Kâbe’nin ve Haram’ın Rabbidir” başlıklı bir ilahiyle sona erdi. Katılımcılar da ilahiye tehlil ve tekbir ile eşlik ettiler, sonunda hep birlikte dua yaptılar.

Etkinlik (erkek-kadın) Hizbin üyelerinin ıssız bir yerde toplu kıldıkları bayram namazı ile son buldu. Genelde Hizb, Lübnan’ın kuzeyindeki Trablus şehrinde, Abu Semra’daki Al Shiraa Meydanı’nda toplu bir şekilde bayram namazını eda etmektedir. Bayram namazında bir hutbe veren Ahmet El Kasas, “eşcinsellik” vb. saptırıcı isimler altında toplumda ortaya çıkan bu anormal çağrılara değindi. Bu çağrıların tehlikelerinden bahsetti, genel olarak Müslüman ülkelerde ve özel olarak Lübnan’da bu ahlaksızlıklara ve savunucularına meydan okumanın gerekliliğine vurgu yaptı.

Zilhicce’nin ilk on günü ile bayram günü ve Teşrik günlerinin sona ermesiyle birlikte biz, önümüzdeki bayramların Nübüvvet metodu üzere ikinci Hilafetin gölgesi altında, Müslümanların Halifesi ve imamlarının bayrağı altında kutlanılmasını Cenab-ı Hakk’tan niyaz ediyoruz. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

وإنَّما الإمَامُ جُنَّةٌ يُقَاتَلُ مِن وَرَائِهِ ويُتَّقَى بِهِ “İmam ancak bir kalkandır. Arkasında savaşılır ve onunla korunulur.”Lübnan’daki Müslümanlara Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in metoduna göre Nübüvvet metodu üzere Hilafeti kurmak ve müjdeye nail olmak için Hizb-ut Tahrir ile çalışma çağrımızı yineliyoruz.

ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ نُبُوَّةٍ “Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır.” Kuşkusuz bu, Allah’a zor değildir.

إِنَّ اللَّهَ بَالِغُ أَمْرِهِ قَدْ جَعَلَ اللَّهُ لِكُلِّ شَيْءٍ قَدْراً “Allah, işinde galiptir. Allah her şey için bir kader tayin etmiştir.”^{[Talak 3]} Allah itaatlerinizi kabul etsin Nice hayırlı bayramlara. Cenab-ı Hak kendisine yakınlaşmaya çalışanlara yakınlaşır.