Pazar, 20 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/22
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Lübnan Vilâyeti
Medya Bürosu

No: LB–BA–2022–MB–TR–18 H. 13 Cumâde’l Ûlâ 1444
M. Çarşamba, 07 Aralık 2022

Batı Tarafından Finanse Edilen Dernek ve Gruplar, Cinsiyet ve Toplumsal Cinsiyet Gibi Şüpheli Sloganlar ve Uluslararası Sözleşmeler İle Müslümanlar Arasında Zehirlerini Kusmaya Çalışıyorlar

Birkaç gündür Birleşmiş Milletler’e bağlı grup, dernek ve kurumlar, Müslümanların temel düşünceleriyle çelişen ve hiçbir gerçekliği olmayan kampanyalar ve sloganlarla gündemimizi işgal etmiş durumdalar. Batı’nın sorunlarını, siyasi, ekonomik ve sosyal sistemlerinin yozlaşmışlığını bizim gerçekliğimize yıkma çabasındalar! Kadın ve toplumsal cinsiyete karşı şiddeti önleme, toplumsal cinsiyet ve feminizm çağrılarında bulunuyorlar! İnsanların zor yaşam koşullarından yararlanarak bu dernekler ve kuruluşlar, işlerinin doğasından uzaklaşmışlar, fiziki ve fikri sapkınlığı savunan ve sapkınlığa özgürlükler giysisi giydiren dernek ve örgütler haline gelmişlerdir. Özgürlükleri Batılı derneklerden miras almışlardır, fazla izahata gerek yoktur. Bu kimselere diyoruz ki,

 - Dinimize ve çevremize göre kadın, aslen bir anne ve ev hanımıdır, korunması gereken bir namustur. Bu durum, kadınların kamusal hayata katılımına, çalışmasına ve her şeyin Yaratıcısı olan Allah’ın koyduğu hükümler çerçevesinde Müslümanların ilerlemesine katkı bulunmalarına engel değildir.

وَأَنَّهُ خَلَقَ الزَّوْجَيْنِ الذَّكَرَ وَالْأُنثَىDoğrusu, çiftleri; erkek ve dişiyi, yaratan O’dur.[Necm 45] Allah Subhânehu ve Teâlâ, erkeğin kadınla birlikteliğinden doğan ilişkiyi, içtimai sistem olarak bilinen mükemmel bir sistemle düzenlemiştir.

- Dinimize göre kadına bakış, Allah Subhânehu ve Teâlâ ve Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in buyruklarına dayanmaktadır. Örneğin Allah Subhânehu ve Teâlâ Nisa Suresi’nde şöyle buyurmuştur:

وَعَاشِرُوهُنَّ بِالْمَعْرُوفِOnlarla iyi geçinin.[Nisa 19] Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem de şöyle buyurmuştur:

إِنَّمَا النِّسَاءُ شَقَائِقُ الرِّجَالِKadınlar, erkeklerin kız kardeşleridir.”

اسْتَوْصُوا بِالنِّسَاءِ خَيْراًKadınlara karşı nazik olun.Müslümanların gece gündüz okudukları Kur’an-ı Kerim’in en yüce sürelerinden birine “Nisa süresi” adının verilmesinden daha büyük bir şey var mıdır?

 - Kadına yönelik şiddetle mücadele çağrısı, şüpheli ve kesiktir. Çünkü İslam, kadına yönelik şiddetle mücadeleye ihtiyaç duymaz. İslam, sadece kadınlara değil, İslami hükümlerin konusu olan kadınlara, erkeklere, çocuklara, ahmaklara ve delilere de şiddet uygulanmasına karşıdır. İşin garibi, kadını savunma çağrısında bulunanlar, kadınları propagandanın, medyanın ve pornografinin malzemesi haline getirmişlerdir! Amaçlarını yerine getirip miatlarını doldurduklarında, kadınları yol kenarına atılıvermişlerdir.

 - Yanlış din anlayışları ve ahlaklarından dolayı bazı Müslümanların, kadın, erkek ve çocuklara uyguladıkları şiddet haramdır ve bunu yapanlara yazıklar olsun. İslam’ın bu meseleleri çözen, hakkı sahibine veren hükümleri açık ve nettir.

 - Cinsiyet ve toplumsal cinsiyet çağrısı, yani eşcinselliğin ve eşcinsellerin doğal bir durum olarak kabul edilmesi, bilim ve tıbbın en basit kurallarına bile dayanmamaktadır. Tıp, bu sapkınlığın genetik veya doğuştan gelmediğini, Batı toplumlarında meydana gelen sapmalardan ve insanın zevk için yaratıldığı düşüncesinden doğduğunu kanıtlamıştır. Bu yüzden insan hatta hayvan fıtratına aykırı olsa bile onu sürekli olarak yeni zevkler peşinde koşarken görürsünüz. Sonuçta Batı toplumlarında saymakla bitmeyen vebalar ve felaketler ortaya çıkmıştır. Bizim aramızda böyle şeylerin zuhur etmesi durumunda, dış destekli dernek yöneticileri, üyeleri ve yönetim kurullarının dediklerine göre değil, fıkıh, tıp ve ihtisas ehlinin dediklerine göre tedavi edileceklerdir.

Ey dernek yöneticileri, laikler ve arkalarındakiler! Bilin ki, Müslümanlar arasında ve ülkelerinde öyle adamlar vardır ki, Allah, kullarına zafer ve hâkimiyet bahşedene kadar bütün zor şartlara rağmen ülkelerini korumaya devam edeceklerdir. Bu adamlar, sağlam bir duvar olacaklar, uğrunda harcanan onca para ve emeğe rağmen her türlü şüpheli kötü niyetli girişimleri yok edeceklerdir. Çünkü Subhânehu ve Teâlâ’nın şöyle buyurduğunu göz önünde bulunduruyorlar:

إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا يُنفِقُونَ أَمْوَالَهُمْ لِيَصُدُّوا عَن سَبِيلِ اللَّهِ فَسَيُنفِقُونَهَا ثُمَّ تَكُونُ عَلَيْهِمْ حَسْرَةً ثُمَّ يُغْلَبُونَ وَالَّذِينَ كَفَرُوا إِلَىٰ جَهَنَّمَ يُحْشَرُونَŞüphe yok ki, kâfirler mallarını Allah yolundan alıkoymak için harcarlar ve harcayacaklardır. Sonra bu mallar onlara bir iç acısı olacak, sonra da yenilgiye uğrayacaklardır. Kâfirler toplanıp cehenneme sürüleceklerdir.” [Enfal 36]

Ey Müslümanlar! Dininizi ve onurunuzu yok etmek için ülkenize karşı yürütülen kampanya, acımasız ve şiddetlidir. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in özlü sözlerinden oluşan şu yüce hadisi iyi düşünmeniz gerektiğini hatırlatıyoruz:

يَا مَعْشَرَ الْمُهَاجِرِينَ، خَمْسٌ إِذَا ابْتُلِيتُمْ بِهِنَّ وَأَعُوذُ بِاللَّهِ أَنْ تُدْرِكُوهُنَّ؛ لَمْ تَظْهَرِ الْفَاحِشَةُ فِي قَوْمٍ قَطُّ حَتَّى يُعْلِنُوا بِهَا إِلَّا فَشَا فِيهِم الطَّاعُونُ وَالْأَوْجَاعُ الَّتِي لَمْ تَكُنْ مَضَتْ فِي أَسْلَافِهِمْ الَّذِينَ مَضَوْا، وَلَمْ يَنْقُصُوا الْمِكْيَالَ وَالْمِيزَانَ إِلَّا أُخِذُوا بِالسِّنِينَ وَشِدَّةِ الْمَؤونَةِ وَجَوْرِ السُّلْطَانِ عَلَيْهِمْ، وَلَمْ يَمْنَعُوا زَكَاةَ أَمْوَالِهِمْ إِلَّا مُنِعُوا الْقَطْرَ مِنْ السَّمَاءِ، وَلَوْلَا الْبَهَائِمُ لَمْ يُمْطَرُوا، وَلَمْ يَنْقُضُوا عَهْدَ اللَّهِ وَعَهْدَ رَسُولِهِ إِلَّا سَلَّطَ اللَّهُ عَلَيْهِمْ عَدُوّاً مِنْ غَيْرِهِمْ فَأَخَذُوا بَعْضَ مَا فِي أَيْدِيهِمْ، وَمَا لَمْ تَحْكُمْ أَئِمَّتُهُمْ بِكِتَابِ اللَّهِ وَيَتَخَيَّرُوا مِمَّا أَنْزَلَ اللَّهُ إِلَّا جَعَلَ اللَّهُ بَأْسَهُمْ بَيْنَهُمْEy muhacirler topluluğu! Şu beş kötülük meydana geldiğinde haliniz ne olur? Bu kötülüklerin sizde olmasından veya sizin o kötülüklere yetişmenizden Allaha sığınırım. O beş şey şunlardır: Bir millette fuhuş (zina) yaygınlaşır ve açıktan yapılırsa, muhakkak ki o toplumda taun (veba) hastalığı ve geçmiş milletlerde görülmeyen hastalıklar ortaya çıkar. Bir millet, ölçü ve tartıda adaletsizlik yaparsa; muhakkak ki, kıtlık, geçim zorluğu ve başlarındaki idarecinin zulmüyle cezalandırılırlar. Bir millet, mallarının zekâtını vermeyecek olursa, gökten yağmurları kesilir de; hayvanları olmasa kendilerine hiç yağmur yağdırılmaz. Bir millet, Allah ve Rasûlü ile yaptıkları ahdi bozar (verdikleri sözü tutmazlarsa); Allah kendilerinden olmayan düşmanı onlara musallat eder de, düşman onların elinde olanların bazısını alır. Bir milletin idarecileri Allahın kitabı ile hükmetmedikleri ve Allahın indirdiği hükümlerden işlerine geleni seçtikleri zaman; Allah onların azabını kendi içlerinden verir. Onları aralarındaki fitne, fesat ve anarşiyle cezalandırır.

Öyleyse ey Müslümanlar! Dikkatli olun, iyiliği emredin, kötülükten sakındırın. Allah Subhânehu ve Teâlâ ve Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem ile ahdi yenilemek, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın indirdikleriyle yönetimi geri getirmek, Müslümanları Nübüvvet metodu üzere Hilafetin gölgesi altında Allah’ın indirdiklerine göre yönetmek için acele edin. Hilafet, yönetimi altındaki herkesi, bir lütuf ve minnet olarak değil, şeri hükümler uyarınca güdecektir.

Hizb-ut Tahrir / Lübnan Vilayeti olarak biz, Müslümanların kutsallarını, onurunu ve çıkarlarını savunmaktan bir an olsun bile vazgeçmeyeceğiz. Allah’ın izniyle sömürgeci kâfir Batı’daki bu insanların ve efendilerinin çağrılarının yozlaşmışlığını ve batıllığını ortaya koymak için kampanyalarımızı sürdüreceğiz. CEDAW Sözleşmesi veya konferanslarda sunulanlar gibi şüpheli sözleşmeler, Allah’ın izniyle oklarımızın hedefi olacak, o sözleşmeleri biz ve tüm samimi insanlar ayakları altında çiğneyeceklerdir. Yüce Rabbimizin şu buyruğunu aklımızda tutuyoruz:

مَنْ كَانَ يُرِيدُ الْعِزَّةَ فَلِلَّهِ الْعِزَّةُ جَمِيعاً إِلَيْهِ يَصْعَدُ الْكَلِمُ الطَّيِّبُ وَالْعَمَلُ الصَّالِحُ يَرْفَعُهُ وَالَّذِينَ يَمْكُرُونَ السَّيِّئَاتِ لَهُمْ عَذَابٌ شَدِيدٌ وَمَكْرُ أُولَٰئِكَ هُوَ يَبُورُ“Her kim şan ve şeref istiyorsa bilsin ki, şan ve şeref bütünüyle Allah’a aittir. Güzel sözler ancak O’na yükselir. Salih ameli de güzel sözler yükseltir. Kötülükleri tuzak yapanlar var ya, onlar için çetin bir azap vardır. İşte onların tuzağı boşa çıkar.”[Fatır 10]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Lübnan Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
Road 200, Tarabulus/Tripoli – Lebanon
Telefon: 03–155103 / 03–446709
www.tahrir.info
Fax: 06–629524
E-Mail: ht@tahrir.info

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER