حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi
No: HT–BA–2022–MB–TR–07 |
H. 30 Zilhicce 1443 M. Cuma, 29 Temmuz 2022 |
Suudi Yöneticileri İslam Adasında İmansız Yahudi Varlığı Vatandaşını Ağırlamaya Devam Ediyor!
Yahudi varlığı vatandaşı imansız bir gazetecinin Mekke-i Mükerreme’de çektiği video Müslüman ülkelerdeki kamuoyunu öfkelendirdi. Bunun üzerine Suudi polisi, ülkeye girişine izin verdiği Yahudi varlığı vatandaşın tutuklandığını ve Cumhuriyet Savcılığına sevk edildiğini duyurdu. Haberde yer aldığına göre, “Bugün Cuma günü Suudi polisi, Mekke-i Mükerreme’ye girişine izin verilen Yahudi varlığı bir vatandaşın tutuklandığını ve Cumhuriyet Savcılığına sevk edildiğini duyurdu. Tutuklama, (İsrail) Channel 13’ün muhabiri Gil Tamari’nin yayınladığı rapordan yaklaşık beş gün sonra geldi. Gazetecinin Hac mevsiminde gizlice Mekke’ye girdiği anlaşılıyor. Polis sözcüsü, Suudi vatandaşının yaptığının, gayrimüslimlerin Mekke’ye girişini yasaklayan düzenlemeleri açıkça ihlal ettiğini doğruladı. Polis sözcüsü, Suudi Arabistan’a gelen herkesi düzene saygı göstermeye özellikle Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevî ve dini duyguların gerektirdiğine uymaya” çağırdı. (El Arabi El Cedid)
Suudi yöneticileri, İslam ümmetini aldatıyor ve kutsallıklarına tuzak kuruyor. Yıllardır dinsiz Yahudi varlığı vatandaşlarının Harameyn topraklarına yaptığı ziyaretleri kolaylaştırıyorlar ve hatta koordine ediyorlar. Sonra Yahudi varlığı vatandaşlarının ziyaretlerini basına servis edip İslam kamuoyunun tepkisini ölçüyorlar. Amaçları, Yahudi varlığı ile normalleşme bir oldubittidir ve sadece ilanı gerekiyor diye Müslümanların özellikle de Harameyn ülkesi halkının kalbine ümitsizlik tohumları ekmektir!
Suudi yöneticileri Yahudi gazeteci Thomas Friedman ile güçlü bir ilişki içerisindeler. Trump’ın Yahudi varlığına olan bağlılığının Amerika’ya olan bağlılığından daha güçlü olduğunu söylediği ABD Başkanı Jared Kushner’in damadı ile yakın ilişkileri var. 2017 yılında Yahudi Ben Tzion’un Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Mescidinin içinden fotoğraf çekmesine izin verdiler. Gazeteci Ahmed Al-Arfaj Rotana kanalında (Suudi yöneticilerine ait) Yahudi varlığıyla normalleşme konusunda açıklamalar yaptı. Muhammed Suud Yahudi varlığını ziyaret etti. Sonra Riyad’daki evinde iki zalim Yahudi’yi ağırladı ve onlarla evinde dans yaptı ve onlara aşkını ilan etti. Ardından Yahudi varlığı Başbakanı Benjamin Netanyahu ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Netanyahu’ya sevdiğini söyledi. Ardından Riyad’dan Yahudi varlığının Gazze halkı üzerinde zafer kazanmasını dileyen bir video yayımlandı. Yahudi varlığı uçaklarının Harameyn hava sahasını kullanmasına izin verildi. Yahudi Kanalı 13’ün muhabiri sokaklarda dolaşmasına müsaade edildi... Hac mevsiminde aynı Kanal 13’ten başka bir muhabirin Mekke-i Mükerreme’ye girişine izin verildi...
Her defasında rejim, yaptığını haklı göstermeye çalışıyor. Sonuç aynı. 1400 yıl önce İslam adasından kovulan Yahudilerin adaya dönüşünün ortamını hazırlamak!
Dahası Amerika, Allah düşmanı Netanyahu’ya Suudi Arabistan’a gizli ziyaret gerçekleştirdiğini ve Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Salman ile görüştüğünü açıkladı. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ لاَ تَتَّخِذُواْ الْيَهُودَ وَالنَّصَارَى أَوْلِيَاء بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاء بَعْضٍ وَمَن يَتَوَلَّهُم مِّنكُمْ فَإِنَّهُ مِنْهُمْ إِنَّ اللَّهَ لاَ يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ “Ey inananlar! Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse, kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğunu doğruya iletmez.”[Maide 51]
Yahudilerin korkak olduğu ve dünyayı sevdikleri herkesçe bilinir. Suudi yöneticileri, koruma güvencesi ve garantisi vermemiş olsaydı, İslam adasını ziyaret etmeye cesaret edemezlerdi. Bu yüzden Suudi yöneticileri halka yalan söylüyorlar. Polisten yapılan açıklamalarda sadece kâfirlerin Mekke ve Medine’ye girişine değinildi. İslam adasına girmelerine itiraz edilmedi. Oysa Suudi yöneticileri, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şu sözlerini ezbere biliyorlar:
لَا يَجْتَمِعُ فِي جَزِيرَةِ الْعَرَبِ دِينَانِ “Arap Yarımadasında iki din bir arada olmayacaktır”Fakat Yahudi sevdaları, İslam’ın saygınlıkları ve kutsallıklarına karşı gözlerini kör etti.
Böylece Veliaht Prens Muhammed bin Selman liderliğindeki Suudi yöneticileri, Müslümanların çıkarlarına düşman gerçek yüzlerini ortaya koymuşlardır. Özellikle de Eğlence Kurumu’nun kurulmasından, akademisyenlerin tutuklanmasından, ülkenin eğlence partilerine açılmasından ve gençlik grubu arasında uyuşturucu bağımlılığına artmasından sonra.
Müslümanların yöneticileri, İslam ümmetini sırtından hançerlemeye devam ediyor. Hançerleri gittikçe daha da şiddetleniyor. Çünkü Batı’daki efendileri, İslam ümmetinin gençlerindeki gücün farkındalar. İslam ümmeti, parçalanmışlık yerine birliği tercih ediyor. Hilafet mutlaka kurulacaktır. Ajan yöneticiler, sadece normalleşme sürecini hızlandırmaya çalışıyorlar.
Ama ümmet, onları gözlemliyor ve onlara karşı dişlerini gıcırdatıyor. Yahudi varlığı ve muhiplerini ortadan kaldırmak ve toza dönüşmesini sağlamak için nusret ilan edilmesini bekliyor. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:
فَإِذَا جَاء وَعْدُ الآخِرَةِ لِيَسُوؤُواْ وُجُوهَكُمْ وَلِيَدْخُلُواْ الْمَسْجِدَ كَمَا دَخَلُوهُ أَوَّلَ مَرَّةٍ وَلِيُتَبِّرُواْ مَا عَلَوْاْ تَتْبِيراً “İki vaatten ikincisinin vakti gelince, yüzünüzü üzüntüye sokmaları, kötülük yapmaları, önceden Mescid’e girdikleri gibi girmeleri, ele geçirdikleri yerleri harap etmeleri için onları tekrar göndereceğiz.” [İsra 7]
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.hizbuttahrir.today |
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info |