Barbar harbi Hint devleti, işgal altındaki Keşmir’e operasyon düzenledi. Zalimce Azad (Kurtuluş) Keşmir’e salkım bombaları yağdırdı. Masum vücutları paramparça etti. Vizyonsuz Pakistan liderliği ise Trump’tan Gucerat kasaba Modi ile görüşmelerde arabuluculuk yapmasını istedi. 4 Ağustos 2019’da İmran Han Tweetter üzerinden yaptığı açıklamada “Başkan Trump, Keşmir’de arabuluculuk yapmayı önerdi. Arabuluculuk yapmanın zamanı gelmiştir” ifadelerini kullandı. Bu yüzden çökmekte olan Hindistan’ın Keşmir işgaline ölümcül darbe vurmak için istekli ve yetenekli Pakistan silahlı kuvvetleri aslanlarını harekete geçirmenin zamanı gelmiştir. Hindistan, üstesinden gelemeyeceği kitlesel bir halk ayaklanması ile karşı karşıya iken Pakistan’ın omurgasız liderliği, sömürgeci Batı müdahalesi ile Müslümanların başını ezmeye çalışıyor. 1947 Ağustos’unda sömürgeci Batı, Müslüman çoğunluktaki Keşmir dâhil yüzyıllarca İslam’ın yönettiği Hint Yarımadası’nda Hintlileri güçlendirdi. 1947, 1965, 1971 ve 1999 yıllarında sömürgeci Batı, Müslümanlar ile Hindistan arasındaki silahlı çatışmada Hint devletini yerle yeksan olmaktan kurtarmak için Müslümanları sırtlarından hançerledi. Şimdi de Trump’a yöneltilen arabuluculuk çağrısı, uzun süredir acı çeken soylu Keşmir Müslümanlarına karşı Hint yönetici eliti içindeki ABD müttefiklerinin ellerini güçlendirmeyi amaçlıyor.

Ey Pakistan Müslümanları özellikle de silahlı kuvvetleri ve mücahitler! Uluslararası arabuluculuk çağrılarını reddedin. Çünkü kâfirler, Müslümanları haklarından mahrum edecektir. Gerçekten de kâfirler, müminlere karşı tek millettir. Azad (Kurtuluş) Keşmir’de olduğu gibi işgal altındaki Keşmir’i de müminler kurtaracaklardır. Çünkü müminler, demoralize olmuş korkak Hint silahlı kuvvetleri karşısında ya zafer ya da şehitlik arzulamaktadır. Hint devletini çöküşe itmek ve Keşmir’den çekilmeye zorlamak için askeri destek dâhil olmak üzere mücahitlere tam destek verilmesini talep edin. Silahlı kuvvetlerimizin seferber edilmesini isteyin. Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın bahşettiği tüm yolları kullanın, Nübüvvet metodu üzere Hilafetin yeniden kurulması çağrısında bulunun. Şehit olma arzusuyla yanıp tutuşan silahlı kuvvetlerimiz, demoralize olmuş korkak Hint askerlerini yerle yeksan edecektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا مَا لَكُمْ إِذَا قِيلَ لَكُمُ انفِرُوا فِي سَبِيلِ اللَّـهِ اثَّاقَلْتُمْ إِلَى الْأَرْضِ أَرَضِيتُم بِالْحَيَاةِ الدُّنْيَا مِنَ الْآخِرَةِ فَمَا مَتَاعُ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا فِي الْآخِرَةِ إِلَّا قَلِيلٌ “Ey iman edenler! Ne oldunuz ki, size “Allah yolunda sefere çıkın” denilince, yere çakılıp kaldınız. Yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatını mı seçtiniz? Oysa ahirete göre dünya hayatının yararı, pek az bir şeydir.” ^{[Tevbe 38]}