21 Ocak 2020’de İsviçre’nin Davos kasabasında gerçekleşen Dünya Ekonomik Forumu kapsamında ABD Başkanı Trump ile görüşen İmran Han, Müslümanlara daha fazla zarar vermek üzere İslam ve Müslümanların en azılı düşmanı ABD’ye kapıları araladı. Afganistan’da morali sarsılan ABD birliklerinin güvenliğini sağlamak için anlaşma yapılması gerektiğini savundu. Trump’ın yeniden seçilmesini arzular gibi İmran Han, “İkimiz de orada barış istiyoruz. Taliban-Hükümet görüşmeleri ile Afganistan’da düzenli bir geçiş sağlanabilir.”diye konuştu. Bu nedenle vizyonsuz Bajwa-İmran rejimi, ABD lejyonerleri ve askerlerinin Afganistan’da kalıcı olmasını sağlamak için anlaşma yapmanın yollarını arıyor. Dünyanın tek Müslüman nükleer gücünün hemen yanı başındaki Afganistan, zengin kaynaklara ve stratejik konuma sahiptir. Korkak ABD güçlerinin, on sekiz yıldır savaşla elde edemediğini İmran Han altın tepside sunuyor. Dolayısıyla rejim, bölgedeki Amerikan Raj’ına destek veriyor ve Amerika’nın yıkıcı askeri varlığını bölgeden çıkarmak için koşulların uygun olduğu bir zamanda Afganistan’da Amerika’nın güvenliğini sağlamaya çalışıyor.

Ey Pakistan Müslümanları! ABD ile ittifak, güçlü bir devlet olmanın enstrümanı değildir, aksine dış politikadaki zayıflığımızın sebebidir. Sömürgeci büyük güçlerin kendi aralarında ve diğer devletler ile imzaladığı ittifaklar ve antlaşmalar, daima büyük güçler lehinedir. Bu tür ittifaklar sömürgecilik enstrümanıdır. Bu ittifaklar ile büyük güçler, diğer devletlerin pahasına uluslararası arenada kendilerini güçlendiriyorlar. Pakistan, ABD çıkarlarını korumak için on yıllardır bu yakıcı trajediyi izliyor. Diğer taraftan siyasi ve askeri liderlik içindeki hainler, ittifaklar ile Batıdaki kişisel prestijlerini ve bireysel devasa zenginliklerini güvence altına alıyorlar. İslam, kâfirler ile askeri ittifakı yasakladı. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem de şöyle buyurdu:

لَا تَسْتَضِيئُوا بِنَارِ الْمُشْرِكِينَ“Müşriklerin ateşiyle aydınlanmayın.” ^{[Ahmed, Nesai]} Bir halkın ateşi, savaştaki durumlarından kinayedir (metafor). Ayrıca kâfirler ile ittifak Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şu buyruğu nedeniyle de yasaktır:

لاَ نَسْتَعِينُ بِالْكُفَّارِ عَلَى الْمُشْرِكِينَ“Biz müşriklere karşı kâfirlerden yardım istemeyiz.”^{[İbn Ebi Şeybe]} Bu konuda muhayyerlik yoktur ya da seçim de yapamayız Büyük güçlerle ittifaklardan uzak durmalıyız ve Nübüvvet metodu üzere Hilafetin yeniden kurulması ile küresel bir güç olabiliriz. Hilafet, topraklarımızı işgal eden, işgallerine yardımcı olan ve bize karşı savaşan devletler ile yapılan ittifakları iptal edecektir. Hilafet, mevcut Müslüman ülkeleri dünyanın en güçlü tek bir devleti altında birleştirmek için çalışacaktır. Daha önce yüzyıllarca olduğu gibi dünyanın lider devleti haline gelecek, İslam’ı ve Müslümanların güvenliğini sağlayacak, devletlerarası konumu doğrudan şekillendirecektir.