Her yıl olduğu gibi muson yağmurları, Sindh eyaletindeki Karaçi Müslümanlarında acılara neden oluyor. Su baskınları yolları nehirlere çeviriyor, elektrik kesintisi ve maddi hasara yol açıyor. Elektrik çarpması ve selde boğulmalar nedeniyle hayatını yitirenler oluyor. Yardım çalışmalarını engelliyor. Karaçi Belediyesi, Sindh Eyalet Hükümeti ve Pakistan Federal Hükümeti, suçlamaları kabul etmeyerek ikna edici gerekçeler ileri sürüyorlar. Aslında Federal, eyalet ve belediye yetkilileri arasındaki karşılıklı suçlamaların nedeni, demokrasideki yetki paylaşımıdır. Yedi yıldan fazla bir süredir 20 milyondan fazla insanın yaşadığı şehirde, çöp toplama ve elektrik tedariki de dâhil olmak üzere İslam ümmetinin işleri savsaklanıyor.

Soruyoruz, 1300 yıllık Hilafette neden bu işlerde hiç ihmalkârlık yaşanmamıştır? Neden Halifenin yardımcıları, eyalet valileri ve il amilleri birbirlerine suçlamalar yöneltmemiştir? İslam’ın yönetim sistemi üniter ve tüm yetkiler Halifeye ait olduğu için tam olarak kimin sorumlu olduğu her zaman biliniyordu. Kur’an ve Sünneti uygulama koşuluyla biat aldıktan sonra Halife, her konuda sorumluluğu üzerine alır. Ümmetin karşılaştığı tüm sorunlardan sorumlu tutulur, Allah Subhânehu ve Teâlâ huzurunda hesap verir. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

مَا مِن أَمِيرٍ يَلِي أُمورَ المُسلِمينَ ثُمَّ لا يَجْهَدُ لَهُم ويَنْصَحُ إلَّا لَم يَدخُل مَعَهُمُ الجَنَّةَ“Müslümanların (yönetim) işini üstlenen bir emir, onlar için samimi olarak çalışmazsa, onlarla birlikte cennete girmez.”^[Müslim] Sorumluluk sahibi Halife, görevleri yerine getirmek için eyaletlere Valiler, illere de Amiller atar. Yetkiler verir, görevlerini yerine getirebilmeleri için fon sağlar.

Ne var ki demokraside sorumluluk ve fonlar, Merkez, eyaletler ve iller arasında katmanlara bölünmüştür. Bu yüzden sorunların çözümünde keşmekeşlik yaşanır. Herkes birbirini suçlar, iktidarda olanlara yan ödemeler ve ayrıcalıklar verilir. İslam’da, il meclisi valinin performansından memnun kalmazsa, Halife onu görevden alır. Halife, ömür boyu Halifedir ve İslam’a göre yönetir. Oy şantajı ve rüşvetin yaygın olduğu demokrasideki gibi küçük bir grubun lehine daha büyük bir grubun haklarını ihmal etmez. Biz, yoksulluktan köleliğe dayalı dış politikaya kadar Batının zihinsel köleleri olan bir elit uyguladığın zehirli Batı uygarlığının etkilerinden mustaribiz. Pakistan’ın sayısız krizine çözüm, daha fazla il oluşturmak değil, bilakis demokrasi ve onun yetki paylaşımı mekanizmasını ortadan kaldırıp yerine Allah’ın emrettiği gibi İslam Hilafet Devletini kurmaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

اَلَا یَعْلَمُ مَنْ خَلَقَ وَهُوَ اللَّطِیْفُ الْخَبِیْرُ  “Hiç yaratan bilmez mi? O, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır.”^{[Mülk 14]}