Mevcut yöneticiler ve sistem, değişim uman insanları eziyor. İki buçuk yıldır yıkıcı IMF programları uygulanıyor, ekonomik kriz ve çift haneli enflasyon söz konusu. Kamu hizmetleri ve akaryakıt fiyatları durmadan artıyor. Keşmir peşkeş çekildi, körü körüne ABD diktelerine uyuldu, Çin’in Müslümanlara karşı uyguladığı vahşet görmezden gelindi. Fakirliğin giderilmesi için Batının “aşağıya sızma” etkisinin başarısızlığı, Müşerref döneminde olduğu gibi şimdi de apaçık ortada. Pakistan yargısı, zamanında insanlara adalet dağıtamıyor, yargının kendisi adaletsiz. Demokrasinin kokuşmuş cesedi, tiksindirici ve iğrenç. O derece ki insanlar, demokrasiye güvenmiyor, vergileri çarçur ediliyor. “Dürüst” ya da “minimum kötü” bir Başbakan, ölü ve defne uygun bir sistemle Pakistan’a nasıl hayat verebilir?

Şahıslardan ziyade sistem değişikliğini ele almanın zamanı gelmiştir. İskandinav, Çin, Malezya ve Türk modeli, aynı baskıcı kapitalist sistemin varyantıdır. İster cumhurbaşkanlığı isterse parlamenter sistem olsun, ister senato seçimlerinde oylama gizli yapılsın isterse açık, ister senato seçimleri doğrudan olsun isterse dolaylı olsun demokrasi başarısız olmaya mahkûmdur. Başarısızdır çünkü yasama insanın elindedir, sömürgecilerin yasaları ve politikaları kontrol etmesine olanak sağlar. Doğuda ve Batıda olsun tüm demokrasilerde elitler, ülkenin gerçek sahibidir. Hilafetin başkanlık sistemi olduğu saçmalığı da dâhil olmak üzere herhangi bir aldatma yöntemiyle halkın demokrasiye olan güvenini yeniden tesis etmek, kesinlikle başarısız olacaktır.

Demokrasinin aksine Hilafet sistemi, bazı zayıf kişiler Halife bile olsa çok güçlü bir sistemdir, Müslümanların yüzyıllar boyunca dünyada egemen güç olmasını sağladı. Dünya liderliğinden düşmelerine izin vermedi. Peygamberimiz SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in onurunu korudu, cihat yoluyla yeni ülkeler fethetti, Çin ve Amerika Birleşik Devletleri’nden haraç aldı, Müslümanların insanlara şahit olmasını temin etti. Hilafet, Müslümanlara ekonomik refah verdi, öyle ki İslam’ın, Hindistan Yarımadası’ndaki ekonomik büyüklüğü, dünyanın dörtte birine tekabül ediyordu. Hilafet öyle bir sistemdir ki Müslümanlar, işlerini sadece ve sadece Allah’ın Kitabı ve Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Sünnetine göre gütmek şartıyla bir Halifeye biat ederler. Bu sistemde Müslümanların iki devleti olamaz, Müslümanları bölen ve zayıflatan elliden daha fazla devletin olması şöyle dursun. Hilafet sistemi, her vatandaşın temel ihtiyaçlarını garanti eder. Öyleyse, ey Pakistan Müslümanları! Hilafetin kaldırılışının yüzüncü yılında, tek gerçek alternatif olan Hilafete açık destek vererek, demokrasi sirkinden kurtulmanın tam zamanı değil mi? Demokrasiye sırt çevirin, çünkü Allah’ın yardımıyla yakında Hilafet yeniden kurulacaktır. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ  “Sonra Nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır.”^[Ahmed]