Mescid-i Aksa, Keşmir ve Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in onuruna karşı görevlerinde ihmalkârlık gösteren Pakistan yöneticileri, Afganistan’dan çekildikten sonra bile Amerika’nın bölgedeki yıkıcı varlığını güvence altına almak için canhıraş çalışıyorlar. Pakistan Dışişleri Bakanlığı, 24 Mayıs 2021’de ABD’nin topraklarımızda üsler kurmasını izin verilmeyeceğini söyledi ancak hava (ALOC) ve kara iletişim hatları (GLOC) sağlanacağını vurguladı. Çekildikten sonra her ikisi de ABD’nin bölgesel varlıkları için hayati öneme sahiptir. Buna ek olarak Pakistan yöneticileri, Pakistan’ın başkentinde ABD Büyükelçiliği maskesi altında görev yapan büyük bir ABD casusluk yuvasının güvenliğini sağlıyorlar. ABD’nin Pakistan’daki üslere erişime gelince, ABD ajanları kolayca yalan söylüyorlar, tıpkı ABD’nin Pakistan’ın kabile bölgelerinde drone operasyonları için Şemsi hava üssünün kullanması hakkında yalan söyledikleri gibi. Pakistan yöneticilerinin bu işbirliği, geri çekildikten sonra bile varlığını sürdüreceğine dair ABD’ye güvence veriyor. 20 Mayıs 2021 Perşembe günü, ABD Hint-Pasifik İşleri Savunma Bakan Yardımcısı David F. Helvey, “Terörle mücadele yeteneklerimizi yeniden konumlandırmak ve bölgedeki varlıklarımızı korumak için çalışıyoruz.”dedi. ^{(https://www.armed-services.senate.gov/download/helvey52021)}

Ey Pakistan Müslümanları! ABD, Pasifik Okyanusu’nun bizim tarafımızdan fiziksel olarak ayrılmış olsa da, Pakistan yöneticileri, mali açıdan felç olmuş ve askeri olarak morali çökmüş ABD’nin sömürgeci Raj’ını güvence altına almak için çabalıyorlar. Böylece ABD’nin bölgesel güvenliğimizi, hassas telekomünikasyonumuzu, nükleer güvenliğimizi, askeri ve istihbarat operasyonlarımızı baltalamaya devam etmesini sağlıyorlar. Gerçekten de Pakistan yöneticilerinin işbirliği olmadan ABD, Çin’le mücadele, Hindistan karşısında Pakistan’ın yeteneklerini baltalama ve Hilafet Devletinin geri dönüşünü engelleme becerisini kaybederdi. Dahası, Pakistan yöneticileri ABD’ye yardım ediyorlar. ABD, bölgedeki Müslümanlara karşı Hindu Devleti ile sıkı ittifak halindedir. ABD ile Hindistan arasında dört temel anlaşma imzalandı; bunlardan biri, askeri faaliyetlerle ilgili hassas istihbarat bilgilerinin Hindistan’la paylaşılmasını zorunlu kılıyor. Müslümanlara ve İslam’a sadık birinin, ABD yetenekleri ve varlıklarına verilen hain desteğe nasıl sessiz kalabilir? Âlimlerimiz, gazetecilerimiz, avukatlarımız ve iş dünyamız, Mescid-i Aksa ve Mübarek bölgelerini kurtarmak için silahlı kuvvetlerin seferber edilmesini talep ettikleri gibi sömürgeci ABD Raj’ının sona ermesini de talep etmelidir.

Ey Pakistan silahlı kuvvetleri! Bölgesel ABD varlıkları ve yetenekleri zaten ekonomimizi on milyarlarca dolar zarara uğratmıştır. Ayrıca sizlerden ve Allah huzurunda korumak için yemin ettiğiniz halktan binlercesi şehit düşmüştür. Bununla birlikte yeminlerini bozan Pakistan yöneticileri, ABD varlığının güvenliğimiz için sürekli bir tehdit olarak kalmasını sağlıyorlar. Hainleri yakalayın ve Nübüvvet metodu üzere Hilafetin yeniden kurulması için nusret verin. Hilafet, İslam ümmetini düşmanlarımızdan korumak için sizleri harekete geçirecektir. Doğrusu, Hilafet ABD ile ittifakı sona erdirecek, elçiliklerini ve konsolosluklarını kapatacak, istihbarat varlıklarını kovacak, ABD’nin tedarik hatlarını kesecek, mevcut Müslüman ülkelerin birliğini sağlayacak, böylece dünyanın en etkili devleti olacaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

لاَ يَتَّخِذْ الْمُؤْمِنُونَ الْكَافِرِينَ أَوْلِيَاءَ مِنْ دُونِ الْمُؤْمِنِينَ وَمَنْ يَفْعَلْ ذَلِكَ فَلَيْسَ مِنْ اللَّهِ فِي شَيْءٍ“Müminler, müminleri bırakıp inkârcıları dost edinmesin. Kim böyle yaparsa Allah ile bir ilişiği kalmaz.”^{[Ali İmran 28]}