İmran Han, Kontrol Hattı’ndaki ateşkesin 100. gününde 4 Haziran 2021’de Reuters haber ajansına verdiği röportajda, Hindu devleti ile müzakere için şartlı, tek taraflı teklifini yineledi. Yol haritası için yalvarsa da, ancak Hindu devletinden benzer bir teklif önerisi gelmedi. Bajwa-İmran rejimi, ABD’nin Hindu Devleti ile ilişkileri normalleştirme direktifini yerine getirmek için durmaksızın çaba gösteriyor. Rejim, Pakistan Müslümanları ve silahlı kuvvetlerinden korktuğu için normalleşme önerisinden geri adım attı. Hindu devleti, Ağustos 2019’teki ilhakından sonra işgal altındaki Keşmir’e eski statüsünü iade etmiyor. Sadece Keşmir’deki demografik yapının değiştirilmesinden ve direnişi bastırmak için yapılan insan hakları ihlallerinden vazgeçti. Şimdilik rejim, en azından bir yol haritası için bile olsa normalleşmeden geri adım attı. Modi’nin izlediği yolun yanlış olduğunu iddia ediyor, ancak şimdiden sonra tavizler verebilir. Bununla rejim, Müslümanları ve silahlı kuvvetleri Hindu Devleti ile normalleşme tuzağına düşürmeyi umuyor. Hindistan, normalleşme ile İslam ülkesi Keşmir üzerindeki yasadışı hâkimiyetini istikrara kavuşturacaktır.

Bajwa-İmran rejimi, Washington’un emrini uygulamak için Modi’nin iyi niyetine körü körüne inanıyor. Ancak Müslümanlar ve silahlı kuvvetler, Hindu devletinin tarihinde de görüldüğü gibi doğasını asla unutmayacaktır. Pakistan güçleri ve kabile savaşçılarının cihat yoluyla Keşmir’in tamamını kurtaracağını gören Hindu devleti, kurnazca konuyu Birleşmiş Milletler’e götürdü. Plebisit ile Müslümanların isteklerini onurlandırmak için Keşmir’de referandum taahhüdünde bulundu. O zamanlar Hindu devletine güvenmek korkunç bir hataydı. Zira ateşkes yürürlüğe girer girmez Hindu devleti sözünden caydı ve işgal altındaki Keşmir’de pençelerini gösterdi. Şimdi de Modi’ye güvenmek korkunç bir hatadır, çünkü Pakistan’a sunduğu yol haritasına bağlılığının hiçbir değeri yoktur. İşgal altındaki Keşmir’deki dizginlerini güçlendirmek için sadece zaman kazanıyor.

İslam’a göre işgal altındaki Keşmir için kabul edilebilir tek bir yol haritası vardır. O da Pakistan silahlı kuvvetlerinin organizeli ve iyi planlanmış cihadı ile işgal altındaki Keşmir’in tamamen kurtarılmasıdır. Bu, günümüz Azad (kurtarılmış) Keşmir’in 1948’de Hindu devletinin işgalinden kurtuluşu için Müslümanlar tarafından benimsenen başarılı yol haritasıdır. Dahası, bu, Müslümanlar tarafından kabul gören tek yol haritasıdır. Çünkü Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَاقْتُلُوهُمْ حَيْثُ ثَقِفْتُمُوهُمْ وَأَخْرِجُوهُمْ مِنْ حَيْثُ أَخْرَجُوكُمْ“Onları bulduğunuz yerde öldürün. Sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın.”^{[Bakara 191]}

Ey Pakistan silahlı kuvvetleri! Pakistan yöneticileri, Hindu devleti ile ilişkileri normalleştirme ihanetini meşrulaştırmak için, eğer Hindu devleti ile ticaret artarsa, ekonomik büyümenin gerçekleşeceğini ve yoksulluğun azalacağını iddia ediyorlar. Fakat ekonomik büyümeyi sağlamak ve yoksulluğu hafifletmek için, tıpkı Hindistan’ı yoksullaştırdığı gibi Pakistan’ı da yoksullaştıran kapitalist ekonomik sistemden kurtulmak kaçınılmazdır. Dahası, Hindistan ile ticaret, bazı ekonomik faydalar sağlasa bile ki bu olası değildir, Allah Subhânehu ve Teâlâ, İslam ülkesi ve Müslümanları dünyevi bir bedel karşılığında işgalci kâfirlere terk etmemizi caiz görmez. Bu ihaneti ortadan kaldırmalısınız. Çünkü bunu sadece siz yapabilirsiniz. Nübüvvet metodu üzere Hilafetin yeniden kurulması için Hizb-ut Tahrir’e nusret verirseniz bunu başarabilirsiniz. O zaman Raşidi Halife, işgal altındaki Keşmir’in kurtarılması için yol haritası olarak cihadı emredecek, zafer tekbirleriyle birlikte Srinagar’da İslam bayrağı dalgalanacak, milyonlarca Müslüman babanın, annenin, kız ve erkeklerin bol bol hayır duasını alacaksınız.