IMF, Amerika’nın dünyayı ekonomik olarak köleleştirme aracıdır. IMF, 24 Nisan 2022 ‘de “Pakistan Maliye Bakanı Miftah İsmail ile Pakistan’ın ekonomik gelişmeleri ve politikaları konusunda çok verimli görüşmeler gerçekleştirdik.” şeklinde bir açıklama yayımladı. Pakistan, hala IMF politikalarının güdümü altında. Ülkeyi borç, enflasyon ve işsizlik batağına boğan IMF politikaları değil mi? IMF politikalarına göre Pakistan, 3 trilyon rupiyi yani vergi gelirlerinin yarısından fazlasını faiz ödemelerine harcayacak. Çünkü IMF politikaları, Pakistan’ı yerel ve uluslararası alacaklılar için bir sağlam ineğine dönüştürdü. Bunlar, borçtan para kazanıyorlar. Bütçe açığına gelince, Pakistan yöneticileri faiz ödememek yerine bizden daha fazla vergi alacaklar, bizi sıkıştıracaklar. Daha fazla kredi alacaklar ve böylece Pakistan, tefecilik mafyasının sağlam ineği olarak kalacak, IMF rejimi altında ezilen Pakistan’ın para birimi değer kaybedecek ve enflasyon artacaktır.

Ey Pakistan Müslümanları! Yeni hükümet göreve başlar başlamaz, Pakistan’ın süt veren ineğini kesmek için bıçakları biledi. Gerçekten de, demokrasi yönetim sistemi bizi ekonomik olarak her zaman Batının kölesi yapacaktır. Demokrasi, IMF’nin özerk Pakistan Merkez Bankası Yasası ya da FATF’nin mali reformları gibi sömürgeci kurumlar tarafından dikte edilen politikalar ve yasalara izin veriyor. İster Pakistan’da isterse yurtdışında yaşasın ister İslami eğilime isterse laik eğilime sahip olsun demokrasiyle gerçek bir değişimin olacağına inanan hala aklı başında biri var mı? Demokraside IMF önünde secde eden PTI, PML-N ve PPP, ekonomimizi mahvetmedi mi?

Ey Pakistan Müslümanları! Bizi Allah’ın indirdikleriyle hükmeden Nübüvvet metodu üzere Hilafet ancak ekonomik kölelikten kurtarabilir. Hilafet, bizi dipsiz borç tuzağından kurtaracak, çünkü faiz, Allah Subhânehu ve Teâlâ ve Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’e savaş ilanıdır. Hilafet, altın ve gümüşe dayalı para birimi basacak, petrodolar hegemonyasını ortadan kaldıracak, fiyatları istikrarlı hale getirecek ve enflasyonu yok edecektir. Hilafet, Peygamberin Sünnetine uygun olarak, enerji ve mineralleri kamu malına dönüştürecek, gelirlerini ihtiyaçlarımıza harcayacak, özel şirket sahiplerinin ceplerini doldurmayacaktır. Büyük İslam ümmetinin bir devleti olarak Hilafet, dünyanın en zengin devleti olmak için İslam dünyasının zengin kaynaklarını birleştirecektir.  O halde tekrar tekrar demokrasi ile ısırılmaktan vazgeçmenin zamanı gelmedi mi? Nübüvvet metodu üzere Hilafeti kurmak ve işlerimizi gütmek için Hizb-ut Tahrir ile çalışın. Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

كَانَتْ بَنُو إِسْرَائِيلَ تَسُوسُهُمْ الْأَنْبِيَاءُ كُلَّمَا هَلَكَ نَبِيٌّ خَلَفَهُ نَبِيٌّ وَإِنَّهُ لَا نَبِيَّ بَعْدِي وَسَتَكُونُ خُلَفَاءُ تَكْثُرُا  “İsrail oğulları Nebiler tarafından siyaset (idare) ediliyordu. Bir Nebi öldüğünde onu başka bir Nebi takip ediyordu. Artık benden sonra Nebi yoktur. Fakat birçok Halife olacaktır.”^[Müslim]