27 Nisan 2016’da Amerikalı Pew Araştırma Merkezi, “Ülkemizin yasalarına Kuran’ın etki boyutu ne kadar olmalıdır?”başlıklı bir anket yayımladı. Bu ankete göre Pakistanlıların yaklaşık yüzde 78’i, kutsal Kur’an öğretilerinin ülkelerin yasalarını etkilemelidir fikrini “kesinlikle destekliyorum”dedi.

Ulusal Eylem Planı bir yıldır yürürlükte ve ülke çapında binlerce insan, “terör”ve düşmanca söylemler iddiasıyla ya demir parmaklıklar ardına atıldı ya da kaçırıldı. Gazeteler ve internet, uygulanan sansür aracılığıyla susturuldu ya da cihat ve siyasal İslam hakkındaki İslam öğretilerine radyo yasağı getirildi. Amerikan kuruluşu USCIRF’nin “dini hoşgörüsüzlük” olarak deklare etmesinin ardından İslam tarihi referansları, Müslüman kahramanlar ve cihat kavramı ders kitaplarından silindi.

Mümtaz Kadri, İslam’ın mürtet yasalarını ihmal eden rejimin kusuru nedeniyle asılmıştır. Ancak yine de Rahil-Navaz rejimi, Pakistan Müslümanlarının kalplerinden İslam sevgisini ve onu uygulama özlemini yok edememiştir.

Eğer Mümtaz Kadri’nin cenazesine yoğun katılım, İslam’ı bastırma kampanyasının başarısız olduğu konusunda Rahil-Navaz rejimini aklına başına getirmiyorsa, o zaman belki de ABD’li efendilerine ait bir kuruluşun yaptığı anket aklını başına getirtir. Ya da Amerikan direktiflerini körü körüne takip etmeye ve Pakistan’da zorla İslam’ı bastırmaya devam eder.

Askeri ve siyasi liderlik içindeki hainler, eğer günahlarından arınmak istemiyorlarsa, en azından İslam’a sadık olanların önünü açsınlar. Aksi halde sadece kendilerine zarar vereceklerdir. Çünkü Allah Subhânehu ve Teâlâ nurunu tamamlayacağına dair söz vermiştir. Hiç kimse Allah Subhânehu ve Teâlâ’yı verdiği sözden caydıramaz.

يُرِيدُونَ أَن يُطْفِئُواْ نُورَ ٱللَّهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَيَأْبَىٰ ٱللَّهُ إِلاَّ أَن يُتِمَّ نُورَهُ  “Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek isterler. Allah nurunu mutlaka tamamlayacaktır.” ^{[Tevbe 32]}

Hizb-ut Tahrir, ayrıca silahlı kuvvetler içindeki samimi subaylara da soruyor, ümmetin İslam’ı istediğine dair daha herhangi bir şüphe var mı? Eğer Mümtaz Kadri’nin cenazesine yoğun katılım ve bizi olduğumuz gibi gören kâfir bir organizasyonun tanıklığından sonra bile küfür sistemini sona erdirmek için harekete geçmiyor ve Nübüvvet metodu üzere Hilafetin kurulması için Hizb-ut Tahrir’e nusret vermiyorsanız, o zaman kesinlikle kaybedenlerden olacaksınız. Ensar gibi olmak ve hem bu dünyada hem de ahirette izzete nail olmak için hemen harekete geçmelisiniz.

وَمَن يُشَاقِقِ ٱلرَّسُولَ مِن بَعْدِ مَا تَبَيَّنَ لَهُ ٱلْهُدَىٰ وَيَتَّبِعْ غَيْرَ سَبِيلِ ٱلْمُؤْمِنِينَ نُوَلِّهِ مَا تَوَلَّىٰ وَنُصْلِهِ جَهَنَّمَ وَسَآءَتْ مَصِيراً  “Kendisi için doğru yol belli olduktan sonra, kim Peygamber’e karşı çıkar ve müminlerin yolundan başka bir yola giderse, onu o yönde bırakırız ve cehenneme sokarız; o ne kötü bir yerdir.”^{[Nisa 115]}