05.05.2021 tarihinde Emniyet Genel Müdürlüğü mahkemelerde aleyhte delil olması ve emniyet birimlerinin teyakkuza geçmesi için Hizb-ut Tahrir hakkında “Açık Kaynak Araştırması” konulu bir bilgi notu hazırlayıp 81 İl Emniyet Müdürlükleri’ne bağlı Terörle Mücadele Şube Müdürlükleri’ne dağıtımını yaptı. Söz konusu bilgi notunda; 05.05.2021 tarihinde “Hizb-ut Tahrir Suriye Vilayeti” isimli bir Telegram hesabından “Genel Komutanlık” imzalı fotoğraf dosyasının yayınlandığı, bahse konu fotoğraf dosyasında güya Hizb-ut Tahrir’in Suriye’de bulunan “askeri kanadının(!)” Çin menşeli füzelerle yüzleşmeye hazır olduğu ifade edildi. Bilgi notunda şöyle geçiyor: “Örgüt tarafından söz konusu füzelerin rotasını saptırabilecek veya engelleyebilecek nitelikte lazer parçalarla donatılmış önlemler alındığı şeklinde paylaşımların yer aldığı tespit edilmiştir.”

Hizb-ut Tahrir’i bilen herkes bu sayfada ironi yapıldığını, silahlı mücadeleyi reddeden, fikir ve görüşlerini, kalem kağıt, bilgisayar yazıcı ve mürekkep kullanıp basın açıklamaları ve kitaplar yayınlayarak beyan eden Hizb-ut Tahrir’i karalamak için bu sayfanın hazırlandığını anlar. Kağıttan roket ve tekneler, kartuşlar, yazıcı bölükleri, sosyal medya nöbeti, duvar yazıları, gargamel figürleri gibi saçmalıklarla dolu bu hesabın karalayıcı ironik paylaşımlardan ibaret olduğu aşikardır. Hizb-ut Tahrir adıyla açılmış sahte birkaç Telegram hesabında bu paylaşımları yapan kişilerin, Hizb-ut Tahrir’in şiddete ve silaha karşı duruşunu yermek için bu şekilde ironi yaptıkları apaçık ortadayken, hazırlanan bilgi notu ile Hizb-ut Tahrir’i silahla ilişkilendirmek abesle iştigaldir. Kaldı ki tam tersine bu yayınlar, Hizb-ut Tahrir’in şiddetten uzak siyasi ve fikri duruşundan duyulan rahatsızlığın apaçık bir göstergesidir. Öküz altında buzağı arama derdindeki mahfillerin, EGM aracılığıyla böyle bir girişimde bulunmaları, İçişleri Bakanlığı ve ilgili devlet kurumları açısından tam bir skandaldır. EGM, böyle ucube bir bilgi notunu İl Emniyet Müdürlükleri’ne göndermeden önce Hizb-ut Tahrir’in tertemiz tarihi, berrak fikirleri ve değişmez metodunu bilen bir memuruna tetkik ettirip içeriğinden emin olsaydı böyle bir skandal yaşanmazdı. Oysa mal bulmuş mağribi gibi faili malum kişilerin paylaşımlarından medet umularak Hizb-ut Tahrir aleyhinde delil oluşturulmaya çalışılması, mahkemelere yanlış bilgi vererek Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararlarını sahte delillerle geçersiz hale getirmek için çaba sarf edildiğini göstermektedir. Dolayısıyla ya büyük bir cehalet ya da art niyet ürünü olan bu bilgi notunu hazırlayanlar hakkında bakanlık gereğini yapmalı ve sorumlular ile ilgili soruşturma başlatmalıdır.

Bir taraftan Emniyet Genel Müdürlüğü bu tezviratı tasdik ve tamim ederken, diğer taraftan da Anayasa Mahkemesi’nin Hizb-ut Tahrir yargılamalarına ilişkin 8 ayrı hak ihlali kararına rağmen ilk derece mahkemeler hukuku ayaklar altına alarak Hizb-ut Tahrir’e yönelik yargı zulmüne devam ediyorlar. Hak ihlali kararlarındaki gerekçeyi ortadan kaldırmadan, Hizb-ut Tahrir’i terör ile ilişkilendirecek maddi ve hukuki hiçbir delil ortaya koyamadan ezber ve şablon cümlelerle ceza yağdırmaya devam ediyorlar. İyi bilinmelidir ki Hizb-ut Tahrir kurulduğu 1953 yılından beri faaliyet gösterdiği hiçbir ülkede şiddete başvurmamıştır, bundan sonra da asla başvurmayacaktır. Zira bu, Rasûlullah’ın ^{[SallAllahu Aleyhi ve Sellem]} metoduna aykırıdır. Hatırlayın, Allah Rasulü ^{[SallAllahu Aleyhi ve Sellem]} de haksızca nice karalamalara, iftiralara ve yalanlara maruz kalmıştı. Şimdi tarafınızı seçin! Ya aleyhinize olsa da, hoşunuza gitmese de, hakkın ve adaletin terazisinden şaşmayacaksınız, yahut Allah Rasulü’ne çamur atmaktan vazgeçmeyen İslam düşmanlarına benzeyeceksiniz!