Güney Geçiş Konseyi Başkanı Aydarus El Zübeydi, 22 Aralık 2020 Salı günü Riyad’da Çin’in Yemen Büyükelçisi Kang Yong’u kabul etti. Görüşmede, Çin’in Yemen ekonomisini ve kamu hizmetlerini destekleme konusunun ele alındığı belirtildi. ^{[24.12.2020 El Emna]}

Çin, Yemen ve bölgeye sömürgecilik perspektifinden bakıyor. Sömürgecilik alanını genişleterek, işletme ve geliştirme bahanesiyle Aden limanına el koydu. Abdo Rabbo Hadi, Kasım 2013’te Çin’e yaptığı ziyaret sırasında bu konunun gündeme geldiği, Mart 2015’te iki ülke arasında Aden limanının işletilmesi ve geliştirilmesi anlaşması imzalanması yönünde Çin’e bir çağrıda bulunduğu, Mart 2018’de çağrısını yenilediğini biliniyor. Çin Büyükelçisi ile yaptığı görüşmede, siyasi varlığını ispat etmek isteyen potansiyel halefi Aydarus El Zübeydi de bu çağrı konusunda Hadi saflarına katıldı. Durumu, 1960’lardan günümüze Yemen’i yöneten politikacıların durumuna benziyor.

Çin’in Aden limanı aşkı, Kızıldeniz, Arap Denizi ve Hint Okyanusu’na bakan Bab El Mendeb’in stratejik konumundan kaynaklanıyor. Doğudan Orta Doğu yönüne giden Çin ürünleri bu rotaya kullanıyor. Pakistan’ın Gwadar limanına boşaltılan ve daha sonra bölgeye transferi ve dağıtımı yapılan Çin ürünleri için bir geçiş noktasıdır.

Çin ayrıca Yemen ve bölge pazarlarını açtığı, ucuz Çin işgücü ve büyük ekonomik atılımından kaynaklanan ucuz ürünlerinin bolluğuna da güveniyor Bölgedeki çatışmanın gerçek tarafları Çin’e yeşil ışık yakıyor. İngiltere, Amerika’ya karşı Çin’i kendi tarafına çekmek isterken, Amerika, Çin’in petrol zengini bölgede İslam’la yüzleşmesini istiyor. Çin’in petrol ihtiyacı giderek artıyor ve Yemen’in yaşadığı kötü siyasi koşullar ışığında sıvılaştırılmış petrol gazından büyük bir pay elde etmeyi arzuluyor. Farklı koşullarda aynısını elde edemeyecektir.

Evet, El Zübeydi’nin Çin Büyükelçisi ile görüşmesi ve Mekke yakınlarındaki Riyad’da elini sıkması ihanettir. Çin Büyükelçisinin eli, Doğu Türkistan’daki Uygur Müslümanlarının kanına belenmiştir. İhanet, Müslüman ülkeleri sömürgeci yatırımlara açan İslam dünyasındaki Ruveybida yöneticilerin karakteristik özelliğidir. Hilafet güneşi dünyadan kaybolduktan sonra yönetim, ekonomi ve diğer kurumların kontrolünü ele geçirdiler. Necd rejimi Suudi Hanedanı yöneticilerinin pozisyonu, tam bir faciadır. Sanki Uygurlar umurlarında değilmiş gibi bu tür ihanet eylemlerine ve Müslümanlara karşı kurulan komplolara sponsorluk yapıyorlar! Uygurlar, Riyad’ın sponsorluğundaki bu utanç verici Yong-El Zübeydi görüşmesini öğrenmeyecekler mi? Elbette öğrenecekler ve Suudi Hanedanı yöneticilerinin İslam ve Müslümanlara ihanetini bileceklerdir.

Müslümanların Halifesi, bugün Müslümanların yöneticilerinin yaptığı gibi Çin ile muameleye girişir mi? Allah bize İslam ve Müslümanların düşmanlarının yatırımı için ekonomik bir pazar olmamızı, ülkemizin güvenliğini onlara teslim etmemizi mi emretti? Ülkelerinde Müslümanlara her türlü azabı reva görmüyorlar mı? Bunlar, cevap vermek ve İslam’da tebaanın işlerine bakan Müslümanların Halifesi olmanın ne anlama geldiğini öğrenmek maksadıyla Müslümanlara yöneltilmiş basit sorulardır. Kaldı ki Halifeye tebaasını saldırıdan korumak yakışır. Bu yüzden Müslümanlar, Nübüvvet metodu üzere Hilafeti kurmak ve bu Halifeye biat etmek için Hizb-ut Tahrir ile çalışma konusunda acele etmelidir.