Allah’ın kaza ve kaderine iman ederek Hizb-ut Tahrir / Yemen Vilayeti, İslam ümmetine özellikle Yemen halkına bir dava adamının vefatı nedeniyle taziye dileklerini sunar. Merhum

Dr. Enver İsmailov (Ebu Ömer)

Yakalandığı kan kanseri hastalığının ardından hakkın rahmetine kavuşmuştur. Ebu Ömer (Allah rahmet eylesin) Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurarak İslami hayatı yeniden başlatmak için çalışan bir dava adamıydı. Biz öyle olduğunu düşünüyoruz. Biz kimseyi Allah adına tezkiye edecek değiliz. Mücrim Tacik rejimi tarafından ülkeye girişi yasaklanan Ebu Ömer, ülkede ağır baskılara maruz kalmasının ardından ülkeyi terk edip malını ve canını davası uğrunda cömertçe harcayarak Yemen’de yaşamaya başlamıştı.

فَاسْتَجَابَ لَهُمْ رَبُّهُمْ أَنِّي لاَ أُضِيعُ عَمَلَ عَامِلٍ مِّنكُم مِّن ذَكَرٍ أَوْ أُنثَى بَعْضُكُم مِّن بَعْضٍ فَالَّذِينَ هَاجَرُواْ وَأُخْرِجُواْ مِن دِيَارِهِمْ وَأُوذُواْ فِي سَبِيلِي وَقَاتَلُواْ وَقُتِلُواْ لأُكَفِّرَنَّ عَنْهُمْ سَيِّئَاتِهِمْ وَلأُدْخِلَنَّهُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الأَنْهَارُ ثَوَابًا مِّن عِندِ اللّهِ وَاللّهُ عِندَهُ حُسْنُ الثَّوَابِ “Bunun üzerine Rableri, onların dualarını kabul etti. Ben, erkek olsun kadın olsun -ki hep birbirinizdensiniz- içinizden, çalışan hiçbir kimsenin yaptığını boşa çıkarmayacağım. Onlar ki, hicret ettiler, yurtlarından çıkarıldılar, benim yolumda eziyete uğradılar, çarpıştılar ve öldürüldüler; andolsun, ben de onların kötülüklerini örteceğim ve onları altlarından ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Bu mükâfat, Allah tarafındandır. Allah; karşılığın güzeli O’nun katındadır.”^{[Ali İmran 195]}

Ayrıca ailesi ve yakınlarına da en içten dileklerimizle başsağlığı diliyoruz. Umarız Allah sevaplarını artırır, hüzünlerini iyileştirir de onlara sabır ve metanet ilham eyler...

Gözler yaşlı, kalpler yaslı olsa da biz ancak Rabbimizi razı edecek şeyler söyleriz. Şüphesiz biz senin bizden ayrılışından ötürü yastayız ey Ebu Ömer! Allahım ona merhamet et ve onu bağışla. Mekânını cennet ve geniş eyle. Allahım ona bu yurttan daha iyi bir yurt ve buradaki ailesinden daha hayırlı bir aile nasip eyle. Allahım onu ve bizi kıyamet günü Peygamberin sancağı altında, güçlü hükümdarın katında, yüksek bir derecede topla.

إِنَّا لِلّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعونَ

“Biz şüphesiz Allah’a aitiz ve şüphesiz O’na döneceğiz”^{[Bakara 156]}