Ey Pakistan Müslümanları! Afganistan’da korkak ABD askerlerinin elindeki sofistike silahlar, ya şehadet ya da zafer diyen, Allah’tan başkasından korkmayan Pakistan ve Afganistan’daki Müslüman kabilelerin elindeki zayıf silahların dengi değildir. ABD askeri gücünün yanılsaması, Müslümanların gözünde paramparça oldu. ABD’nin kendine olan güveni büyük ölçüde sarsıldı. Bu yüzden ABD İslam ümmetine karşı yeni bir cephe açamaz. Tökezlemesine rağmen henüz düşmüş değil. Müslümanların yöneticilerinin desteğiyle zoraki ayakta durmaya çalışıyor.

Her zamanki gibi ABD, gerekli olduğu zamanlarda Müslümanların yöneticileri arasındaki müttefiklerinden destek arayışına girdi. Türkiye yöneticileri Afganistan’a asker göndermeyi kabul ettiler. Mescid-i Aksa’ya aynısını yapmadılar. Pakistan yöneticilerine gelince, ABD’nin beklentilerinin de ötesine geçtiler. ABD’nin bölgedeki sömürgeci varlığı için hayati öneme sahip olduklarını, hava (ALOC) ve kara (GLOC) iletişim hatları ile ABD’yi destekleyeceklerini doğruladılar. Ek destek olarak Bajwa-İmran rejimi, Karaçi’deki ABD Konsolosluğunda ve Pakistan’ın başkenti İslamabad’daki ABD Büyükelçiliğinde yuvalanan Amerikan istihbarat merkezlerinin güvenliğini sağlayacak. Bu merkezler, askeri ve istihbaratı da dâhil olmak üzere Pakistan’ın hassas bölgesel iletişimlerine karşı casusluk görevinde bulunabilirler. Bu şer merkezleri olmasaydı, ABD’nin bölgesel varlığı ciddi şekilde zarar görürdü.

Amerika’nın bölgesel projeleri, her zaman Pakistan’a zarar vermiş olmasına rağmen yine de Bajwa-İmran rejimi Washington’u desteklemekte, ABD ve Hindu devletinin çıkarlarını ilerletmek için muazzam yeteneklerinin istismarına olanak sağlamaktadır. ABD, Afganistan işgali için müttefiki Pakistan’ı kullandı, ardından dünyanın en büyük terör örgütü olan CIA, Pakistan’da kaosun fitilini ateşledi. Bunun sonucu olarak Pakistan, yüz milyarlarca dolar kayba uğradı, on binlerce insan yaşamını yitirdi. Hindu devleti ise daha önce hiç yapmadığı bir şekilde Afganistan’da etkisini güçlendirdi.

Bajwa-İmran rejimi, şimdi ülkeden ayrılan ABD’nin bölgesel varlığını desteklemektedir. Rejimin desteği olmadan Hindu devletinin artan bölgesel etkisi çökecek ve paramparça olacaktır. Buna ek olarak Pakistan rejimi, Hindistan’ı bölgesel bir güç haline getirmek için Pakistan’ı Hindu devletinin bölgesel kuklası yapmaktadır. Bu yetmezmiş gibi Bajwa-İmran rejimi, işgal altındaki Keşmir’in peşkeş çekilmesini normalleştiriyor. Böylece Hindistan ordusu Washington adına bölgesel faaliyetlerde bulunabilecektir.

Doğrusu Bajwa-İmran rejimi, Müslümanlarla savaşmasına rağmen ABD ile ittifaka girmesi nedeniyle Allah’ın gazabına davetiye çıkarıyor. Dahası işgal savaşlarında ve düşmanlıklarında Hindu devleti ile Yahudi varlığını destekliyor. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

إِنَّمَا يَنْهَاكُمْ اللَّهُ عَنْ الَّذِينَ قَاتَلُوكُمْ فِي الدِّينِ وَأَخْرَجُوكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ وَظَاهَرُوا عَلَى إِخْرَاجِكُمْ أَنْ تَوَلَّوْهُمْ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ فَأُوْلَئِكَ هُمْ الظَّالِمُونَ“Allah, sizi ancak, sizinle din konusunda savaşan, sizi yurtlarınızdan çıkaran ve çıkarılmanız için destek verenleri dost edinmekten men eder. Kim onları dost edinirse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir.” ^{[Mümtehine 9]} Rejimin ABD’ye körü körüne itaatini destekleyecek hala aklı başında birileri var mı?

Ey Pakistan’ın Müslüman silahlı kuvvetleri ve mücahitler! Güç ve refahın kaynağı olmak yerine düşman devletleriyle ittifaka girmek, zayıflık, yoksulluk, ayrıca onlarca yıllık bölgesel kargaşanın tek nedenidir. Gerçekten de, düşman devletleriyle ittifak, muazzam potansiyelimizi heder ediyor, dinimize karşı savaş açanlarla ittifak, durumumuzu daha da kırılgan hale getiriyor. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

مَثَلُ ٱلَّذِينَ ٱتَّخَذُواْ مِن دُونِ ٱللَّهِ أَوْلِيَآءَ كَمَثَلِ ٱلْعَنكَبُوتِ ٱتَّخَذَتْ بَيْتاً وَإِنَّ أَوْهَنَ ٱلْبُيُوتِ لَبَيْتُ ٱلْعَنكَبُوتِ لَوْ كَانُواْ يَعْلَمُونَ“Allah’tan başkalarını dost edinenlerin durumu, kendine bir ev edinen örümceğin durumu gibidir. Örümcek bir yuva edinir; hâlbuki yuvaların en çürüğü şüphesiz örümcek yuvasıdır. Keşke bilselerdi!”^{[Ankebut 41]} Yine de hain Bajwa-İmran rejimi, ABD gündemini ilerletiyor. Hayatlarını korumak için hayatınızı feda etmeye hazır olduğunuz insanlara verdiği zarara bakmıyor.

Allah’ın lütfuyla siz nusret, güç ve kuvvet ehlisiniz. Bajwa-İmran rejiminin hain bölgesel gündemini durdurabilirsiniz. Sovyet Rusya’yı bölgeden kovmak için kardeş olarak omuz omuza savaştınız ve şimdi de Amerika’ya aynısını yapabilirsiniz. Nübüvvet metodu üzere Hilafet Devleti için hemen nusret vermelisiniz. Hilafet, Müslümanları düşmanlarımıza karşı güçlendirecek ve birliklerini sağlayacaktır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

الَّذِينَ يَتَّخِذُونَ الْكَافِرِينَ أَوْلِيَاءَ مِنْ دُونِ الْمُؤْمِنِينَ أَيَبْتَغُونَ عِنْدَهُمْ الْعِزَّةَ فَإِنَّ الْعِزَّةَ لِلَّهِ جَمِيعًا“Onlar, müminleri bırakıp kafirleri dost edinen kimselerdir. Onların yanında izzet ve şeref mi arıyorlar? Halbuki bütün izzet ve şeref Allah’a aittir.”^{[Nisa 139]} O zaman Pakistan’ın verimli ovaları ve nehirleri, bölgenin gıda ihtiyacını, Hazar Denizi’ndeki petrol ve gaz rezervleri, bölgenin enerji ihtiyacını karşılayacak, Pakistan ordusu ve kabile savaşçıları da Pakistan, Afganistan ve Orta Asya’yı tüm düşmanlardan koruyacaktır.

Hilafet, tedarik hatlarını keserek, arka bahçemizdeki canavar ABD’nin açlıktan ölmesini sağlayacak, istihbarat merkezlerini yok ederek gözlerini oyacaktır. Tökezleyen ABD hegemonyasına sert bir darbe vuracak, ilelebet yıkılana kadar mazlum halkları ABD’ye karşı kışkırtacaktır. Düşmanlarımız karşısında Müslümanları bölen ve zayıflatan milliyetçi sınırları ortadan kaldıracak, Müslüman ülkeleri birleştirecek, böylece aşılmaz bir kale gibi tek bir vücut yapacaktır. İslam’a düşman olmayan dünyanın sayısız ülkeleriyle geçici ikili ittifaklar kuracak, Müslüman olmalarının yolunu döşeyecektir. Davet ve cihadı yeniden canlandıracak, daha önce olduğu gibi Müslüman orduların Fransa, İspanya ve Viyana’ya doğru ilerlemesini sağlayacak, yüzyıllar boyunca olduğu gibi İslam’ın küresel egemenliğini yeniden tesis edecektir.

Bilin ki, halkımız, ABD ile ittifakın son ermesini ve Hilafetin geri gelmesini arzuluyor. Her ikisini de ancak siz yapabilirsiniz. Şüphesiz, Allah’a itaatin mükâfatı büyüktür, ancak Allah’a isyanın günahı daha büyüktür. Hizb-ut Tahrir Emiri Şeyh Ata Bin Halil Ebu Raşta liderliğinde Hizb-ut Tahrir’e nusret verin. Ki canlarınızı ve mallarınızı ya şehadet ya da zafer uğrunda cömertçe harcaya bilesiniz.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا قَاتِلُوا الَّذِينَ يَلُونَكُمْ مِنْ الْكُفَّارِ وَلْيَجِدُوا فِيكُمْ غِلْظَةً وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ مَعَ الْمُتَّقِينَ“Ey iman edenler! Kâfirlerden yakınınızda olanlara karşı savaşın ve onlar (savaş anında) sizde bir sertlik bulsunlar. Bilin ki, Allah sakınanlarla beraberdir.” ^{[Tevbe 123]}