Pazar, 20 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/22
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

Suçlunun Yardımcısı Faruk Şara da Onun Gibi Bir Suçludur

Medya kuruluşlarında yer alan haberlere göre geçiş dönemine Faruk Şara önderlik edebilir. Bazı devrim grupları bu durumu kabul edebilecekleri yönünde açıklama yaptılar. Hatta bazı gruplar, eli kana bulamamış olması itibariyle Soçi Diyalog Kongresi’nin geçiş dönemine önderlik etmesini istediler. Haberin zamanlaması manidar, Rusya, siyasi çözüm yoluyla Şam devrimini ortadan kaldırmak, Suriye’de yeni bir zorba rejimi üretmek, istihbarat ve ordu gibi rejimin temel direklerini korumak amacıyla Soçi’de Suriye Ulusal Diyalog Kongresi düzenlemeyi planlıyor. Diyalog Kongresi’ne binden fazla Suriyeli muhalif davet edilecek.

Kuşkusuz Şam devrimi, baskıcı ve katil rejime karşı bayrak açarak bütün sembol ve kurumlarını devirmek istedi. Rejimi sadece kasap Beşşar’dan ibaret saymak büyük bir yanlıştır. Kasap Beşşar dâhil olmak üzere ülkeyi yöneten düzenin adıdır rejim. Sistemin diğer bireyleri de cani Beşşar ve zebanilerinden geri kalır değil. Devrimci iddiasındaki yeni yüzlerle rejimin yeniden yapılandırılmasını kabul etmek, kalleş Rusya tarafından bu yeni yüzlerin konferanslara davet edilmesine ve cani rejim ile müzakerelere girişilmesine sevinmek safdillik olur. 

Mücrim Beşşar Esed’in Yardımcısı “Faruk Şara”, devrimin başlangıcından bu yana rejim tarafından fazla ortalarda arzı endam edilmeyen bir şahsiyettir. Rejim, Faruk Şara’yı elini kana bulamamış birisi olarak lanse edip daha sonraki zamanlarda rol vermek ve Amerika’nın istediği nihai siyasi çözüm öncesi geçiş döneminin ara yüzü yapmak için gizli tutmuş olabilir. Kâfirler, Şam devrimini yok etmek ve devrimi sabitelerinden saptırmak için entrika üstüne entrika kurdular. Devrimi Beşşar Esed karşıtı olarak lanse ettiler, rejimi devirme düşüncesini olabildiğince belleklerden uzak tuttular. Devrime kürtaj yapmak için Amerikan siyasi çözümünü pazarladılar. Akıtılan şehitlerin kanını heder etmek, şimdiye kadar sarf edilen çaba ve fedakârlıkları ziyan etmek istiyorlar.

Ey İslam’ın kalbi Biladu’ş Şam Müslümanları! Gerçek şu ki Şam topraklarında devam etmekte olan çatışma, İslam akidesi ile dinimize karşı savaşmak ve samimi evlatlarımızı yok etmek için birlik olan küfür milletleri arasındadır. Dünyada izzet, ahirette de Rabbin rızasını nail olmak ancak İslam’ın uygulanması ile mümkündür. Küfrün başı, kapitalist dünyanın lideri, Suriye’de egemen güç Amerika, seferber ettiği uşakları üzerinden bize karşı bir çatışma yürütüyor. Dolayısıyla çatışma, köhne kapitalist Hadârat ile nişaneleri Şam topraklarında beliren İslam Hadâratı arasındadır. Onun için akidemize, güç ve kuvvetimizin kaynağı sabitelerimize sımsıkı sarılalım. Çatışmaya hak ile batıl arasındaki bir Hadârat çatışması olarak bakalım. Çatışmayı pozisyonlara, kazanımlara ve bölgelere indirgemeyelim.

Amerika ve müttefikleri, ajan rejimini ve çıkarını korumak adına Beşşar’ın akıbetini görüşmelerin temeli ve hedefi kılıyorlar ki kalplere korku salan Şam devrimini ortadan kaldırsınlar. Oysa ajanı Beşşar’ın akıbeti, umurlarında değil, ancak Şam halkına dayatmak istediği ölümcül siyasi çözüm çerçevesinde uygun alternatif bulana dek de iktidarda tutmak istiyorlar.

Rejimin başı düştüğü halde Mısır, Libya, Tunus ve Yemen’de devrimin başına neler geldiğini biliyoruz. Bu ülkelerde rejim başı devrilse de rejim olduğu gibi devam ediyor. Hatta insanlara kan kusturuyor, zulmedip katlediyor. Küfürle hükmediyor, ümmet düşmanlarının uşaklık yapıyor.

Bunca fedakârlıklardan sonra yeniden eski halimize dönmeye, zorba ve cani güvenlik birimlerince fedakârlıklarımızın heder edilmesine, yeryüzü ve gökyüzündekileri kızdıran küfür rejimleriyle yönetilmemize razı mı olacağız? Ya da düşmanlarımızın farkında olduğu gibi bizim de çatışma gerçeğinin bilincinde olup sadece Rabbin ipine mi sarılacağız? Akidemizden fışkıran projeyi mi benimseyeceğiz? Bütün sembol ve rumuzları ile rejimi devirmek için akide temelli bir çatışmaya mı dalacağız? Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet altında yeryüzünde Allah’ın yönetimini kurup kâfirlerin tuzağını başlarına mı geçireceğiz? Bize karşı harcadıkları paraların hüsran olmasını mı sağlayacağız?

وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ بِنَصْرِ اللَّهِ يَنْصُرُ مَنْ يَشَاءُ وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُO gün Allahın zafer vermesiyle müminler sevinecektir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.” [Rum 4-6]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Suriye Vilâyeti


H. 28 Rabi-ul Evve 1439
M.  Cumartesi, 16 Aralık 2017

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER