Haber-Yorum

(Tercüme)

İslam Ümmetini Birleştiren Şey İslam Ve Hilafettir

Batı'ya Sadakat ve İslam İle Savaş Değil

Haber:

Afganistan Dışişleri Bakanı Hanif Atmar, Pazartesi günü, Afganistan Dışişleri Bakanlığı ile Türkiye Büyükelçiliği arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 100. yıldönümü münasebetiyle başkent Kabil'de düzenlenen törende yaptığı konuşmada; “Türkiye ile ekonomik, askeri ve siyasi işbirliğinin 100 yıl önce “Diplomatik İlişkiler ve Dostluk” Anlaşması’nın imzalanmasıyla başladığını söyledi. Türkiye'nin Afganistan'a bağımsızlık öncesi ve sonrasında yaptığı yardımları unutmayacaklarını, Türkiye'nin 2001 yılından bu yana Afganistan'ın yeniden inşası ve terörle mücadele konusunda önemli bir rol oynadığını vurguladı.

Türk Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada ise: “Türkiye ile Afganistan'ın 1 Mart 1921'de iki ülke arasında diplomatik ilişkiler kuracakları bir anlaşma imzaladıklarını” belirtti. Kabil'deki Türk büyükelçiliğinin 1919'da bağımsızlığını kazanmasının ardından Afganistan'daki ilk diplomatik misyon unvanını kazandığını kaydetti. Afganistan'ın, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni resmen tanıyan ikinci ülke olduğunu vurguladı. (A.A)

Yorum:

1- Receb ayının bu günlerinde, Rasûlullah Sallallahu aleyhi ve sellem'in temelini attığı sağlam yapısıyla dünyanın dört bir yanındaki Müslümanların şeref ve izzetle yaşadığı İslam devletinin mücrim Mustafa Kemal tarafından yıkılışının  sancılı yüzüncü yılını yaşıyoruz. Bu tek devlet, muhtelif kırılgan devletlere bölündü. Türkiye ve Afganistan'daki laik cumhuriyet hükümetleri, on yıllardır İslam bayrağı altında kalan iki Müslüman belde arasında diplomatik ilişkilerin ve dostluğun kurulmasının 100. yıldönümünü kutluyor. Hâlbuki Mücrim Mustafa Kemal’in İngilizlerin Hilafeti yıkma planlarını gerçekleştirerek yıktığı Hilafet devleti döneminde bu iki devleti ve diğer İslam beldelerini bir sancak altında birleştirmişti. Müslümanlarda asıl olan tek millet olmalarıdır, Şeriat onlara Hilafet Devleti altında birleşmeyi vacib kıldı ve kafir Batı'nın çizdiği sömürgeci sınırları çerçevesinde yaşamalarını haram kıldı.

2- Afganistan'ın, 23 Nisan 1920'de, Hilafeti yıkan mücrim Mustafa Kemal'in gözetiminde kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni resmen tanıyan ikinci ülke olduğunu kutlaması, 3 Mart1924 sabahı Hilafetin kaldırılmasını ve dinin devletten ayrılmasını onayladığını ilan ederek Hilafete mermi atan bu meclis, tarihi boyunca  İslam ile çelişen bir dizi kanun ve siyasi kararları kabul etti. Nitekim düşmanlığı İslam’a düşmanlıktır. Bu kutlama zem edilir ve bu rejimlerdeki İslam yönetimine duyulan köklü nefreti ifade eder. Bugünlerde Türkiye'deki rejim İslam'a ve Hilafete düşmanlıklarının büyüklüğünü Müslümanları ve Müslüman kadınları tutuklayarak gösterdi. Zira o Müslümanlar İslam'ın uygulanması ve Hilafetin geri dönmesi çağrısı yapıyorlardı.

3- Kafir Batı'nın Müslümanların işlerine karışması ve İslam'la savaşma bahanesi olan “terörizme karşı” mücadeledeki rollerini övüyorlar. Bu nedenle topraklarında Müslümanlarla savaşmak için işgalciyle buluşuyor ve ittifak kuruyorlar. Bu rejimler kafir Batı'ya sadakati temel alırlar ve birincil kaygılarının onların çıkarlarına hizmet etmek, İslam'a ihanet ederek onların davalarına hizmet etmek olduğu yönündedir.

4– Şu an Amerika'ya olan sadakatleri, uzun yıllar süren kukla laik rejimlerin ekonomik, askeri ve siyasi iş birliği, Osmanlı Hilafetini yok eden İngiltere'ye karşı sadakate bağlıydı. Bu iş birliği, aslında, Müslüman beldeleri kontrol etme ve mallarını talan etme planlarını uygulamak ve çıkarlarını elde etmek için kâfir Batı ülkeleriyle iş birliği yapmaktır.

5- Hilafete karşı komplo kuranlara ona düşmanlık edenlere ve kin besleyenlere rağmen, her ne olursa olsun Allah’ın izniyle yakında Nübüvvet Metodu Üzeri Râşîdi Hilafet Devleti kurulacaktır. Çünkü Rasûlullah Sallallahu aleyhi ve sellem «ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةٌ عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ» “Sonra Nubüvvet Metodu üzeri Hilafet olacaktır” müjdesini verdi. Bizler de yıkılmasının yüzüncü yılında, Müslümanları Hizb-ut Tahrir'e ve onun emiri olan alim Ata bin Halil Ebu Raşta'ya destek vermeye çağırıyoruz. Müslümanların izzetlerini ve statülerini geri verecek olan Hilafet devleti kurulana kadar onunla birlikte çalışmaya davet ediyoruz.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Fatıma binti Muhammed