Haber-Yorum

İslam İşbirliği Teşkilatı Müslümanlar İçin Utanç Vericidir
Peki Sözünü Sakınmayacak Olan Müslümanların Orduları Nerede?!

Haber:

İslam İşbirliği Teşkilatı Pazar günü, uluslararası topluma; toplum yükümlülüklerini yerine getirme ve “İsrail’i” zorlamaya dönük tedbirleri ve önlemleri alma çağrısında bulundu ki o da: “Filistinli sakinlerin korunmasını sağlamak da dahil işgalci bir güç olarak yükümlülüklerine uymasıdır.” Nitekim bugün, Filistin topraklarında “İsrail” tarafından gerçekleştirilen saldırıları tartışmak için İslam İşbirliği Teşkilatı üye Devletlerinin Dışişleri Bakanları düzeyinde olağanüstü bir toplantı gerçekleştirildi. (Ajanslar 16/05/2021)

Yorum:

(Daha önce İslam Konferansı Örgütü olarak bilinen) İslam İşbirliği Teşkilatı, İslam beldelerindeki elli yedi devleti bir araya getiren bir teşkilat olup 25 Eylül 1969 yılında Rabat’ta kurulmuştur. İlk devlet başkanları toplantısı 21 Ağustos 1969’daki El-Aksa yangınından sonra yapılmıştır. Zira o sırada Kudüs ve Kubbetus’s Sahra’da temsil edilen Müslümanların şeref ve onurunu savunma ilkelerini ortaya atmıştı. Nitekim ilk toplantısından altı ay sonra, H. 1392 M. Mart 1970’de Cidde’de düzenlenen ilk İslam Dışişleri Bakanları Konferansında, üye ülkeler arasındaki iletişimi ve iş koordinasyonunu sağlamak amacıyla teşkilat için genel sekreterliğin kurulmasını kabul etmiştir. Yine o sırada bir genel sekreter atandı ve Kudüs’ün kurtuluşu beklenirken Cidde, teşkilatın geçici bir karargâhı olarak seçildi. Zira iddia ettikleri gibi daimî bir karargâh olacaktı. İşte o zamandan beri, ne teşkilat ne de üyeleri, Filistin sorununa köklü bir çözüm bulmak için hiç çalışmadı ve şeri bir çözüm olan kurtuluşunun dışındaki tüm çözümleri tartıştılar.    

İşte teşkilatın üyeleri, Yahudiler mübarek topraklardaki halkımızı her ne zaman bombalasa, bir araya geliyorlar ve katile öldürmeyi durdurması ve kendini kontrol etmesi için yalvarıyorlar!

İslam beldelerindeki tüm bu ülkelerin yöneticilerinin ve kuyruklarının aşağılanması, boyun eğmesi ve boyun bükmesi büyük boyutlara ulaşmıştır. Zira mübarek topraklar Yahudilerin lavları altındayken yöneticiler ve onların yandaşları, Yahudileri destekleyen kafirlere savaşı durdurmaları çağrısında bulunuyorlar!

Oysa Yahudilerin saldırganlığını durdurmak ve onları mübarek topraklardan kovmak, sadece Yahudilerin kalelerini yerle bir edecek Müslüman bir orduyla mümkündür.

Kafirlerden yardım isteyen kişi, ya haindir ya ajandır ya da yüzeysel düşünen saf biridir. Husi gurubu gibi Filistin halkı için para toplama çağrısında bulunan ve kendisini, isteseler hepsi Yahudilerle savaşmaya güç yetiren ama yapmayan Beşşar, İran ve Lübnan’daki partisiyle birlikte (direnme ve engelleme) eksenine dahil eden kişi ise Filistin halkına ihanet etmektedir.

Bizler, azim ümmete, ordu içerisindeki sadık subaylara ve askerlere güveniyoruz ve şüphesiz Allah’ın izniyle onların uyanmaları da yakındır. Nitekim Hizb-ut Tahrir, Allah’ın indirdikleriyle yeniden yönetmek, İslam beldelerini işgalden kurtarmak ve İslam’ı dünyaya yaymak amacıyla ümmete liderlik etmek için seyri besliyor. O halde onunla birlikte çalışın ve Allah’ın davetine icabet edin.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdulhâdî Haydar – Yemen