Haber-Yorum

Filistin İçin Hastanelerin Değil Kışlaların Kapıları Açılmalıdır!

Haber:

Filistin’in Kahire Büyükelçisi ve Filistin'in Arap Birliği Daimi Temsilcisi Diab El Louh, Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve ilgili Mısır kurumlarının yaralı Filistinlilerin kabul edilmeleri ve Mısır’da tedavi olmaları için Mısır hastanelerini açma kararı aldıklarını açıkladı.

İki gün önce, Mısır Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Kurumu, Gazze’den gelen yaralıların bakanlık ile tam koordineli olarak teslim alınmaları için kendisine bağlı 3 hastanede azami hazırlık düzeyinin artırıldığını duyurdu. (El-Arabi) 

Yorum:

En büyük felaket, İslam beldelerindeki en büyük ordulardan birine sahip olan bir yöneticinin, Gazze ve Mescid-i Aksa halkına yardım etmek için top ve silahlarla ateş açmak yerine yaralıları kabul etmek için hastane kapılarını açması değil midir?!  

Bu ajan yöneticinin hali, Müslümanların başındaki diğer yöneticilerin hali gibi olup Filistin sorununa yönelik hiçbir şey yapmamakta, bilakis bununla ilgili olarak Amerikan planına uyduğunu görmekteyiz. Bu plan ise, Yahudilerin Filistin topraklarının yüzde sekseninden fazlasını gasp ettiklerini onaylamak anlamına gelen iki devletli çözümdür. Yine onun, Yahudi varlığını kuran, onu destekleyen, onu pekiştirmek ve korumak için çalışan ve hala da bunları yapmaya devam eden Birleşmiş Milletlere çağrıda bulunduğunu ve onu El-Aksa ve Filistinlileri korumaya davet ettiğini görüyoruz. Mısır ve onun devasa ordusuna gelince; Amerikan politikasıyla sınırlı konuşmasının yanı sıra Filistin ve halkına yardım etmek için orduların kışlalarının kapısını açmak yerine yaralıların tedavisi için hastanelerin kapılarını açmak dışında onun bu hususla hiçbir ilgisi yoktur! 

Filistin otoritesi içerisindeki kuyrukları da dahil Müslümanların başındaki yöneticilerin sözleri hiçbir anlam ifade etmez hale geldi. Zira onlar, en küçük haysiyet duygusunu bile yitirdiler, ümmetle tüm bağlarını kopardılar, Filistin davasını terk ettiler ve ona komplo kurdular. Bu nedenle onların etrafında toplanmak istemiyoruz. Zira onlar, tedavisi imkânsız felçli kimselerdir. Dolayısıyla onları devirmekten başka bir tedavileri yoktur. Ancak bizler, ümmetin ve askeri rütbeye sahip gücün etrafında toplanmak istiyoruz ve onlara diyoruz ki; sizler top ve füzelere sahip olduğunuz halde yerlerinize çakılıp kalınca savunmasız Filistin halkı bıçak kullandılar ve sizler uçak ve tanklara sahip olduğunuz halde yerlerinize çakılıp kalınca sivil arabalarla girdiler. Siz ey silah taşıyanlar hani neredesiniz?! El-Aksa’yı korumak ve ümmeti savunmak için ordu içerisinde silah taşıyanlar hani neredesiniz?! 

Evet, El-Aksa’yı koruma ve kurtarma sorumluluğu ümmete ve onun ordularına aittir. Dolayısıyla ona yardım etmek ve onu işgalcinin pisliğinden kurtarmak için harekete geçmesi gerekenler onlardır. Şayet Yahudilerin ve Batı’nın koruyucuları olan bu ajan yöneticileri kaldırıp atmaktan başka bir yol yoksa, o zaman onları kaldırıp atmaları ve Filistin’e, esir mescidine ve Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in Mesrası’na yardım etmek için ümmetin askeri birliklerini ve ordularını harekete geçirecek bir Halife nasbetmeleri gerekir. 

Allah Subhanehu ve Teala’dan, Hilafet Devleti’ni kurmak ve tüm Filistin’i maymun ve domuzların işgalinden kurtarmak ve tüm İslam beldelerini, nefislerini, ülkelerini ve ümmetlerini kafir düşmanlarına satan münafıkların pisliklerinden temizlemek için ilerleyen orduların üzerlerinde cihat rayesini dalgalandırmak amacıyla arkasında savaşılan bir Halife’ye biat etmek için çalışanlara yardım etmesini temenni ediyoruz. Şüphesiz O, duaları işiten ve icabet edendir. Allah’ın selamı, nebilerin ve peygamberlerin sonuncusu efendimiz Muhammed’in üzerine olsun.

Rana Mustafa
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazdı