Haber – Yorum

(Tercüme)

Budistler ve Müslümanların Cesetlerinin Yakılması

Haber:

Medya, Sri Lanka'daki Budist hükümetinin Corona virüsünden korunma bahanesiyle Müslümanların cesetlerini yaktığı haberini çekingen bir dille bildirdi.

Yorum:

Sri Lanka'daki Müslümanlar, 21 milyonluk toplam nüfusun %10'unu geçmeyen bir azınlığı oluşturmaktadır. Buna rağmen BBS olarak bilinen Bodu Bala Sina Budist gücünün otoritesine göre, Müslümanlar ülkenin ulusal Budist kimliğine tehdit oluşturuyorlar. Ancak Burma'daki Rohingya Müslümanlarına saldıran 969 terörist hareketine mukabil Budistler gerçek kendi terörist yüzünü ortaya koymaktadır. Bu iki hareket, Müslümanları düşman ve ülkeye gerçek bir tehdit olduğuna dair iddialar yaymak konusunda hemfikirdirler.

Yıllardır aşırılık yanlısı Budist rejimin açık desteğiyle bu hareket, toplumda İslam'a ve Müslümanlara yönelik nefreti besledi. Budist milliyetçiliğini koruma hedefine ulaşmak için Müslüman halkı izole etme hedefi alenen ilan edildi.

Sri Lanka'daki Müslümanlar yıllarca baskı, ayrımcılık ve boykot mağduru oldu. Devlet kurumlarında başörtüsü yasaklandı ve Müslüman kadınlar, mağazaların ve hatta hastanelerin kapılarında İslami kıyafetleri çıkarmaya bile zorlandı! Etlerin üzerindeki helal et işareti de kaldırıldı, Müslüman tüccarlar kuşatıldı ve baskı altına alındı. Tüm bunlar Müslümanların kukla yöneticilerinin duyup işittiği ama seslerinin çıkmadığı bir ortamda gerçekleşiyor.

Bu sessizlik Müslüman beldelerdeki rejimlerin Sri Lanka'daki kardeşlerimizle ilgili olarak aldıkları tek pozisyon bu değil. Türkiye Sri Lanka çayının ithalatında ilk rekoru kırdı, onu Irak ve İran izledi.

Bu sessizliğin utanç verici bir sonucu olarak, Budist hükümeti, Covid-19 virüsünün yayılmasından yararlanarak oradaki Müslümanların cesetlerini yakmak için bir bahane bulmuş oldu. Protestocuların ailelerinin ve oradaki Müslümanları temsil eden dernek ve hareketlerin taleplerini dikkate bile almadı.Bütün bunlar kişisel çıkarlara ulaşmak ve kötü niyetli Budizm'in  rızasını tatmin etmek içindir.

2020 Nisan ayının başından bu yana hükümet, İslam’a ve  Müslümanlara karşı bariz bir düşmanlık içinde Corona virüs testinin sonuçları negatif olsa bile ailelerinin rızası olmadan Müslümanların cesetlerini yakmaya devam ediyor. Bu ayın başından bu yana, Müslümanların yöneticilerinin sessizliği altında ve toplamda altı milyona yakın askeri bulunan ordularının ihmal edilmesiyle, mesele tırmandı ve ceset sayısı arttı. Müslümanların gücünü, cihad sevgisini ve Allah için fedakarlığı göz ardı edersek, Müslüman ordularının gücüne kıyasla 1/20'lik bir orana ulaşmayan Budist saldırganlığını caydırmak için yeterli güce sahiptir.

Türk ordusunda yiğitler yok mu? yoksa Erdoğan kardeşlerini destekledikleri için onları kilit altına mı alıyor? Ya da Pakistan'ın kadınları, Sri Lanka'ya en yakın Müslüman orduları arasında yer alan Pakistan ordusunda bulunan adam olan subay ve asker erkekleri doğuramıyor mu? Ve Müslümanları terörize ettikleri ve kutsallıklarını çiğnedikleri haberini almış olmalı değiller mı?!

Artık bir Müslüman için ümmetimizin acılarına bir son verme ihtiyacı gizli değil ve bu, İslam'ı korumak ve Müslümanların haysiyetini korumak olan bir devletin varlığını kurmadan da olmaz. Ölüleri terörize etmek söz konusu olduğunda sessizliğin bir bahanesi var mı?!

 ﴿إِنَّ فِي هَذَا لَبَلَاغاً لِّقَوْمٍ عَابِدِينَ﴾“Şüphesiz bunda Allah’a kulluk eden bir toplum için yeterli bir mesaj vardır.” (Enbiya 106)

#StopMuslimCremation

#أوقفوا_حرق_موتى_المسلمين

#MüslümanCenazeleriYakmayaSon

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Beyan Cemal