Haber-Yorum

Dünya Kadınlar Günü..
Demokratik Sistemin Kadın Sorunlarını Çözmedeki Başarısızlığı İçin Yıllık Yakılan Bir Ağıttır!

Haber:

8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle Müslüman ülkeler de dâhil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki şehirlerde sokaklara dökülen kadınlar, kadına yönelik şiddete ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğine son verilmesini talep ettiler.Dünya Kadınlar Günü ilk kez bir asırdan uzun bir süre önce, yani 1911 yılında kutlanmış ve 1977 yılında Birleşmiş Milletler tarafından resmen tanınmıştır.Bugün, kadınların oy kullanma ve paralarını ve mallarını kontrol etme hakkı da dahil olmak üzere daha fazla hak talep eden binlerce kadın hakları savunucusunun mücadelesinden esinlenmiştir.

Yorum:

Dünya Kadınlar Günü, kadınların erkeklerin sahip olduğu siyasi, ekonomik ve eğitim hakları ile şiddetten korunma gibi temel hakları elde etmek için ülkelerindeki demokratik sistemlerle mücadele etmek zorunda kaldıkları ve bu hakların varsayılan olarak sağlanmadığı gerçeğini her yıl hatırlatmaktan başka bir şey değildir.Gerçekten de bu rejimlerin gölgesinde kadınlar ruhsal, fikri ve akli olarak erkeklerden daha aşağı görülmektedir.Dahası Voltaire, Rousseau, Diderot ve Montesquieu gibi, -laikliğin temeli olan- kilisenin devletten ayrılması çağrısında bulunan Batılı "Aydınlanma Çağının" ana şahsiyetleri olan Batılı düşünürler bile kadınları, doğaları gereği düşünme kapasitelerini tam olarak geliştirmekten aciz, duygusal, dolayısıyla kamusal alan için uygun olmayan mahlukatlar olarak tanımlamışlardır.Dünya Kadınlar Günü, demokratik sistemlerin, aksine tüm insan yapımı sistemlerin kadınları şiddetten, aşırı yoksulluktan, ekonomik ve cinsel sömürüden ve diğer her türlü baskı ve zulümden korumada hâlâ başarısız olmaya devam ettiği gerçeğini her yıl hatırlatan bir gündür.Kadınların oy kullanma hakkı hareketinin ve feminist örgütlerin ortaya çıktığı ülkelerde bugün, cinsiyete dayalı şiddet, aşırı yoksulluk, kadınların cinselleştirilmesi ve kadınların cinsel ve ekonomik ticareti yaygınlaşmıştır. Nitekim Amerika'da kadınların %81'i hayatları boyunca cinsel tacize veya saldırıya maruz kalmakta ve her gün yaklaşık 3 Amerikalı kadın yakın partnerleri tarafından öldürülmektedir. Yine Avrupa Birliği'nde her üç kadından biri ergenlik çağında şiddete maruz kalmakta olup bu da yaklaşık 50 milyon kadına denk gelmektedir. Ayrıca İngiltere'de BM Kadın Birimi'nin yaptığı araştırmaya göre 18-24 yaş aralığındaki kadınların %97'si cinsel tacize maruz kalmaktadırlar; zira İngiltere ve Galler'de her hafta yaklaşık iki kadın, mevcut veya eski partnerleri tarafından öldürülüyorlar. Buna ek olarak ABD'de çocuk sahibi olan bekar annelerin idare ettiği ailelerin %30'dan fazlası yoksulken, Avrupa Parlamentosu'na göre Avrupa Birliği'nde kadınlar için yoksulluk veya sosyal dışlanma riski yaklaşık %23 olup bu oran erkeklere nazaran daha yüksek bir düzeydedir.

Dünya Kadınlar Günü, kadın haklarının, onurunun ve korunmasının feminist örgütler ve liberal hükümetler tarafından kendi gündemleri ve siyasi çıkarları doğrultusunda seçici bir şekilde uygulandığını yıllık olarak hatırlatmaktan başka bir şey değildir. Müslüman kadınların öldürüldüğü, tecavüze uğradığı, aç bırakıldığı, evlerinden sürüldüğü ve eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimlerinin engellendiği Filistin, Myanmar, Yemen, Keşmir ve diğer yerlerdeki kadınların korunması ve hakları söz konusu olduğunda, cinsiyete dayalı şiddete karşı tüm kadın hakları anlaşmalarının ve sözleşmelerinin geçersiz ve hükümsüz olduğu açıktır.Bu tür laik hükümetler, BM kadın örgütleri ve feminist gruplar, kadınların acılarını durdurmak için kıllarını dahi kıpırdatmıyorlar.Aslında Dünya Kadınlar Günü, demokratik sistemin kadınların karşılaştığı sorunlara herhangi bir net çözüm getiremediğini, dahası cinsel özgürlükler gibi liberal değerleriyle şiddete ve kadınların istismar edilmesine uygun ortamlar oluşturarak kadınlara baskı yapılmasının temel kaynağı olduğunu açıkça hatırlatma mesabesinde olması gerekir.Bu ise kapitalist ekonomik sistemin uygulanmasıyla birlikte kadınlar arasında zenginlik ve yoksulluk açısından eşitsizlikler oluşturmuş ve kadınları, şirketlerin ve devletlerin gelirlerini arttırmak için sadece üretim araçları olarak görerek kendilerinin ve ailelerinin ihtiyaçlarını sağlamak üzere işgücü piyasasına girmeleri için eş ve anne olarak hayati rollerinden vazgeçmeye zorlamıştır.Bu nedenle Dünya Kadınlar Gününün kutlanacak bir gün olması gerekmez, aksine kadınları ve haklarını korumak için alternatif bir sisteme duyulan ihtiyaç üzerinde düşünülecek bir gün olması gerekir.

Müslümanlar olarak bizler, Allah Subhanehu ve Teala bu sorunların başarılı bir şekilde nasıl çözüleceğine dair kâmil bir metot ortaya koymuş ve kadınlara saygı, iyi muamele, şiddet ve istismardan korunma ve siyasi, eğitim ve ekonomik haklar sağlama konusunda dünyaya liderlik eden bir sistem öngörmüşken Müslüman ülkelerde kadınların maruz kaldığı sorunlara çözüm bulmak için neden başka yerlere bakmak isteyelim ki?!Bu sistem ise Hilafet sistemidir.Zira kadınların erkeklerin sahip olduğu aynı ruhsal, zihinsel ve fikri statüye sahip olduğunu dünyaya ilan eden ve erkekleri onlara bakmaya ve saygılı davranmaya mecbur eden İslam'dır. Nitekim Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:أكرموا النساء، فوالله ما أكرمهن إلا كريم، وما أهانهن إلا لئيم“Kadınlara saygı gösterin; Allah’a Yemin olsun ki kadınlara ancak asalet ve şeref sahibi kimse saygı gösterir. Onları ancak kötü ve aşağılık kimseler hor görür.” Ayrıca kadınlara yöneticilerini seçme ve onları muhasebe etme hakkını veren, kadınlara miras hakları konusunda dünyaya öncülük eden ve onlara servetleri ve mülkleri üzerinde tam kontrol hakkı veren de İslam'dır.Kadınlara yönelik her türlü şiddeti yasaklayan ve mutsuz bir evlilik durumunda onlara boşanma hakkı veren de İslam'dır.Kadınları ilim öğrenmeye teşvik eden ve binlerce kadın âlim yetiştiren de İslam’dır.Kadınlara eş ve anne olarak gerçek hayati bir rol takdir eden ve bunu erkek akrabalarına veya devlete bir görev olarak yükleyerek kadınları maddi olarak kendilerini geçindirme yükünü üzerinden kaldıran da İslam'dır.

Bu yüzden Müslüman kadınlar olarak Dünya Kadınlar Günü'ne ihtiyacımız yoktur.Bizim ihtiyacımız olan şey, Allah Subhanehu ve Teala'nın sistemini, yani kadınlara Allah katından verilen haklarını iade edecek, kadınların onurlarını, korunmalarını, refahlarını ve güvenliklerini sağlayacak ve onlara güzel muamelede bulunma konusunda dünyaya örnek olacak Hilafeti kurmaktır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Esma Sıddık