Pazartesi, 10 Safer 1447 | 2025/08/04
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları

No: 1447/006 H. 10 Safer 1447
M. Pazartesi, 04 Ağustos 2025

Basın Açıklaması

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Kadın Kolları, “Sudan Savaşı: Bir Sömürgeciliğin, İhanetin ve Aldatmacanın Hikayesi” Başlıklı Uluslararası Bir Kampanya Başlattı

Sudan’ın fiilî yöneticisi General Abdul Fettah el-Burhan liderliğindeki Sudan Silahlı Kuvvetleri (SAF) ile, El Burhan’ın Egemenlik Konseyi’ndeki eski yardımcısı Muhammed Hamdan Daglo (Hemeti) önderliğindeki paramiliter Hızlı Destek Güçleri (RSF) arasındaki amansız savaş, üçüncü yılına girdi. Bu kanlı savaş, on binlerce sivilin hayatına mal oldu. Bazı tahminlere göre, bu anlamsız savaşta ölü sayısının 150 bine ulaştığı, her iki tarafın da soğukkanlı infaz, işkence, toplu tecavüz, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik cinsel şiddet gibi akıl almaz vahşetlere imza attığı bildiriliyor. Ayrıca etnik temizlik yapıldığına, bazı toplulukların hunharca yakılıp yok edildiğine, çeşitli kasaba, köy ve mülteci kamplarında toplu katliamların yaşandığına dair raporların da olduğu belirtiliyor. BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, “Sudan’daki dehşetin sınır tanımadığını” belirtti. Bu savaş, 14 milyonu aşkın insanı yurdundan ederek dünya çapında en büyük insani felakete ve tarihin en büyük göç krizine sebep olmuştur. Ayrıca, 50 milyonluk nüfusun yarısı açlık tehlikesiyle karşı karşıya. Dünya Gıda Programı, 400 bin kişinin yaşadığı Zamzam kampı da dahil olmak üzere 10 bölgede kıtlığın baş gösterdiğini açıkladı. Kuruluş, kıtlığın daha da yayılabileceği, milyonları açlık riskiyle karşı karşıya bırakabileceği ve “dünyanın en büyük açlık krizini” tetikleyebileceği uyarısında bulundu. Her iki taraf da, diğer tarafın kontrolündeki bölgelere gıda girişini engelleyerek açlığı bir savaş silahı olarak kullanmıştır. UNICEF İcra Direktörü Catherine Russell, Sudan’daki insani felaketi ‘sadece bir kriz değil, sağlıktan, beslenmeye, sudan eğitim ve güvenliğe kadar her sektörü etkileyen çok yönlü bir kriz’ olarak tanımladı.

Ne var ki bu çatışmanın yol açtığı kan gölü ve insani yıkım, ne dünya genelinde hak ettiği ilgiyi görmüş ne de uluslararası medyada yeterince yer bulmuştur. Akan bu kan gölünü durdurmak için de ciddi hiçbir çaba gösterilmemiştir. Sudan’daki bu savaş, ya başka coğrafyalardaki çatışmaların gölgesinde kalmış ya unutulmuş ya da tamamen göz ardı edilip “görünmez ve gizli bir kriz” olarak nitelendirilmiştir. Bu nedenle Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Kadın Kolları, Sudan halkının maruz kaldığı ağır insani felakete, korkunç boyuta varan acılara, teröre ve onur kırıcı yaşam koşullarına uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmek için küresel bir kampanya başlatmıştır. “Sudan Savaşı: Bir Sömürgeciliğin, İhanetin ve Aldatmacanın Hikayesi’ başlığını taşıyan bu kampanya, mevcut çatışmanın arkasındaki siyasi hesapların ve gizli gündemlerin yanı sıra, Sudan’ın zengin kaynaklarından ve devasa jeopolitik konumundan çıkar sağlamayı umarak kendi bencil siyasi ve ekonomik çıkarları uğruna savaşı kışkırtan ve finanse eden bölgesel ve uluslararası devletleri de mercek altına alacaktır. Kampanya ayrıca Sudan’ın köklü tarihine ışık tutacak, sömürgeci güçlerin müdahalelerini ve Batı’nın kurduğu otoriter rejimleri tüm çıplaklığıyla gözler önüne serecektir. Bu dış müdahaleler ve dayatılan rejimler, Sudan halkı arasına kabilecilik, etnik farklılıklar ve dini ayrılıklar gibi fitne tohumlarını ekmiş, ülkede onlarca yıl süren iç savaşların fitilini ateşlemiş ve devletin ekonomik çöküşüne neden olmuştur.

Son olarak kampanya, Sudan’ın siyasi, ekonomik ve sosyal sorunlarının yanı sıra devam etmekte olan mevcut çatışmanın, demokratik bir sistemle asla çözülemeyeceğini ortaya koyacaktır. Demokratik sistem, dünya genelindeki halkların ihtiyaçlarını etkin bir şekilde karşılayamadığını kanıtlamış, Gazze, Keşmir, Myanmar ve Suriye gibi yerlerdeki soykırımlara ya kayıtsız kalmış ya da ortak olmuştur. Gerçekte, Sudan’ın ve tüm İslam coğrafyasının yaşadığı sayısız sorun, yalnızca Hilafet Devletinin kanunları, sistemleri ve müesseseleriyle çözüme kavuşturulabilir. Tarihsel olarak Hilafet Devleti, halkına refah ve ilerleme sağlayabildiğini, birinci sınıf sağlık ve eğitim sistemleri kurabildiğini ve farklı kabile, etnik grup ve dini inançlara sahip topluluklar arasında uyum ve insicamı sağlayarak başarılı ve istikrarlı bir devlet oluşturabildiğini açıkça göstermiştir.

Kampanyayı şu adreslerden takip edebilirsiniz: https://hizbuttahrir.today/tr/

Facebook: Ht-cmo-ws

Instagram: WomenShariah5

X: @WSCMOHT1924

Kampanya videosunun linki: https://htmedia.htcmo.info/

﴿يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ

“Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah’ın ve Rasûlü’nün çağrısına uyun.” [Enfal 24]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan
Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43
www.hizbuttahrir.today
E-Mail: media [@] hizbuttahrir.today

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER