حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları
No: HT–BA–2017–MB–TR–14 |
H. 21 Cumâde’s Sânî 1438 M. Pazartesi, 20 Mart 2017 |
Avrupa Adalet Divanı, İslami Kıyafet Nedeniyle Müslüman Kadınlara Ayrımcılığa İzin Vermektedir
14 Mart 2017 Salı günü Avrupa Adalet Divanı, işverenlerin işçilerin Müslüman kadınların taktığı başörtüsü dâhil dini simge taşımalarını yasaklayabileceğine hükmetti. Kararda, “Görünür şekilde dini sembol niteliğinde kıyafet giyilmesine yönelik yasak, tüm çalışanların tarafsız giyinmesini şart koşan şirket kurallarına dayanmalıdır”ifadesi yer aldı. Avrupa Adalet Divanı’nın bu kararı, Belçika ve Fransa’da iki Müslüman çalışanın başörtülerini çıkarmayı reddettikleri için işten atılmaları nedeniyle dava açmaları üzerine aldığı belirtiliyor. Avrupa Adalet Divanı’nın yabancılara karşı bu ayrımcılık kararı, bir kez daha göstermiştir ki laik sistem, dini azınlıkların haklarını koruma amacıyla uyumlu değildir. Gerçekten de bu tür ayrımcılık ve dini hoşgörüsüzlük, laik ideolojinin genetik bileşeninde vardır. Peçe, başörtüsü, minare gibi pek çok İslami simgenin dünya çapında birçok laik ülkede yasak oluşu bunun kanıtıdır. Bu zalimane kararın, Avrupa’da özellikle çalışan Müslüman kadınlar üzerinde bazı yansımaları olacaktır. İslam hükümlerine göre giyinmek isteyen kadınlar işten atılacak diye de açık bir mesaj içermektedir. Bu yüzden açıkçası İslam, Müslüman kadını baskı altında tutmaz ve toplumda aktif rol oynamasını engelleyerek kadını marjinalleştirmez. Baskıcı laik rejim ise kadını köklü dini inancı ile geçimini kazanma ve mesleğini uygulama hakkı arasında bir seçime zorlamaktadır.
Avrupa Adalet Divanı, laik hükümetler ve kurumlarda mutat olduğu üzere mücadele yerine Müslümanlara karşı popüler hoşgörüsüzlük olgusuna izin vermektedir. Adalet Divanı, kaypak laik sistemin tahmin edilemez tehlikeler içerdiğinin kanıtıdır. Dini azınlıkların hakları, tutucu yobaz yönetici ve yargıçların insafına terk ediliyor. Bu kesim, azgın kaprisleri doğrultusunda bu hakları inkâr edebilecekler. Kaldı ki bu toplumsal mühendislik eseri, Müslüman kadınları İslami inançlarını terk edip laik kimlik benimsemeye zorlamaktadır. Bu karar, Batıdaki Müslümanların İslami görünümüyle mücadele için Batılı hükümet ve kurumlarca alınan umutsuz önlemlerin son safhasıdır. Aslında böyle ayrımcılık kararları ve İslami sembolleri yasaklamak, kaygan laik sistemde varolan entelektüel zafiyetin bir göstergesidir. Laik rejim, inançlarını güçlü delille Müslümanlara benimsetmek ve onları ikna etmek yerine zorlama ve yasak olgusuna başvurmuştur. Avrupa Adalet Divanı’nın bu kararı, Müslüman kadınlara karşı nefret suçlarının yayılmasına katkıda bulunan ve Avrupa ülkelerinde Müslüman kadınlara yönelik alınmış ek keskin kara lekeden başka bir şey değildir. Bir sistem, nasıl dini azınlıklara karşı ayrımcı yaptırımlara izin verebilir? Dini inançları nedeniyle nasıl kadınları toplumdan dışlayabilir? Yabancı düşmanı popüler kaprislerle ahenk için nasıl temel dini haklarını yok sayabilir? Toplum yönetimi için böyle bir sistem ne kadar güvenilir olabilir ki?
Laik sistemin aksine Allah’ın izniyle yakında kurulacak Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devletinde Gayrimüslimlerin hakları korunmuş olacaktır. Zira bu haklar, Şeriatça öngörülen haklardır. Önyargılı ve kaprisli insan aklından türeyen haklar değildir. Gayrimüslimler, Müslümanlar için belirlenen aynı vatandaşlık haklarına sahiptir. Devlet veya herhangi bir Müslümanın baskısına maruz kalmadan dini ayinlerini özgürce yerine getirebilirler. Nübüvvet metodu üzere Hilafet Devleti, Gayrimüslim vatandaşlarını eziyetten ya da inanç ayrımcılığından korumakla memurdur. Bu devletin adaleti ve insafı nedeniyle Gayrimüslimler, bölük bölük Allah’ın dinine gireceklerdir. Zorlama ya da dini ayin yasağı nedeniyle değil. Dolayısıyla Allah katından olan mı yoksa insan yapımı sistem mi dini azınlıkların haklarını en iyi şekilde koruyabilir? Âlemlerin Rabbinin sisteminden başka hangi sistem, insan yönetiminde adalet ve doğruluğu gerçekleştirebilir?
Biz, böyle zor zamanlarda Avrupa ve tüm Batılı ülkelerdeki Müslüman kardeşlerimizi İslami kıyafet ve görevlerine bağlanmaya, dinlerindeki sebat nedeniyle de hayal edilemez ve onları cennette bekleyen mükâfatlara gözlerini dikmeye çağırıyoruz.
حزب التحرير Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Ofisi Kadın Kolları |
Adres Bilgileri ve Web Sitesi el-Mezra’a, P.K. 5010-14, Kolombiya Merkezi B Blok Kat:2, Beyrut/Lübnan Telefon: TEL: 0096 113 07 59 4 / GSM: 0096 171 72 40 43 www.hizbuttahrir.today |
E-Mail: media [@] hizb-ut-tahrir.info |