Hizb-ut Tahrir / Doğu Afrika üyeleri geçen Cuma günü, 2 Ramazan 1436 / 19 Haziran 2015’de dünyanın dört bir yanında Hizbin diğer üyeleriyle eş zamanlı olarak muhteşem ve değerli bir an yaşadılar. Hizb-ut Tahrir Emirinin “Hizb-ut Tahrir’den... Sondan Bir Önceki Çağrı” olarak bilinen özel ve önemli çağrısını Müslümanlara, özellikle de nusret vermeleri için İslam ülkelerindeki güç ve kuvvet ehline okudular.

Doğu Afrika’da Hizb, Doğu Afrika bölgesinin üç büyük şehrinde kalabalık bir grup huzurunda bu sıcak çağrıyı okudu. Çağrı, Kenya’nın Mombasa kentinde Takva Cami içinde Hizb-ut Tahrir / Doğu Afrika Medya Temsilcisi Sayın Şaban Mwalim tarafından okundu. Tanzanya’nın Dar es Salam kentinde Msikiti wa Simba Mbali caminde Hizb-ut Tahrir / Doğu Afrika Medya Temsilcisi Yardımcısı Mesûd Msellem tarafından okundu. Zanzibar’da ise çağrı Hizb-ut Tahrir / Doğu Afrika Medya Bürosu üyesi Ali Amour tarafından Msikiti wa Mianzi cami içinde okundu. Tüm bu büyük şehirlerde çağrı, Müslümanlara Cuma namazına müteakiben titizlikle okundu.

Bu uluslararası çağrının temel amacı, İslam ülkelerinde yetki ve güç sahibi olan Müslümanlara temel görev ve sorumluluklarını hatırlatmaktır. Herhangi bir İslam ülkesinde Hilafet Devletini kurmak amacıyla nusret vererek İslam’ı korumak, mustarip oldukları mevcut durumdan ve Osmanlı Hilafet Devleti yıkıldığından beri tarifi imkânsız felaketlerden Müslümanları kurtarmaktır. İslam ile hükmetme ve yönetme gibi yüce görevi anımsatmaktır. Diğer taraftan çağrı, bütün Müslümanlara yükümlülüklerini hatırlattı ve İslam Hilafet Devletinin yeniden kurulması için Hizb-ut Tahrir’e katılmalarını istedi. Hilafet bir zorunluluktur ve diğer İslami farzlar ona bağlıdır denildi. Çağrıda Müslümanlar sadece izleyici olarak kalmamakla uyarıldı ve ümmetin bir parçası oldukları için gecikmeden kervana katılmaları istendi.

Umarız Allah Subhânehu ve Teâlâ bu Ramazan ayının başlangıcında yapılan bu çağrıyı genelde Müslümanların özelde güç ve kuvvet ehlinin kalplerine ulaştırır da Müslüman ülkelerden birinde nusret verirler. Sonra da davet, tüm dünyaya yayılır.

Son olarak sözlerin en güzeli ve bütün hamd Allah’a mahsustur.