Dün De Telegraaf gazetesi, Vught cezaevinde “aşırılık yanlısı yayınların” olup olmadığı ile ilgili bir haber geçti. Gazeteye göre Müslüman tutuklular, radikalizmden arındırılmak yerine daha da “radikalleştiriliyor”. CDA ve PVV partileri hemen olayın üstüne atladı ve bu kitapların kaldırılmasını istediler. Leiden Üniversitesi’nde görevli terör uzmanı Jelle van Buuren, “Nazi kitaplarına” benzedikleri iddiasıyla İslami yayınlara sansür uygulaması çağrısında bulundu. Bu kitapların aşırılık yanlısı sağcı hükümlüler tarafından okunmasına şaşırmamak gerektiğini söyledi.

Şaşırdığımız nokta, “aşırılık yanlısı literatür” ile ilgili haberin Hollanda kamuoyuna sunuluş biçimi ve düzeyidir. İnsanların küçümseyerek hakkında konuştukları kitaplar, yüzyıllar boyunca Müslümanlar ve Gayrimüslimlerin etüt ettiği saygın bilginlerin tanınmış meşhur kitaplarıdır. Bir kaynak, İbn Kesir’in Tefsirinin yirmi nüshasının sanki tehlikeli patlayıcıymışlar gibi “iki kutuda” getirildiğini söyledi! Dünyaca ünlü ve saygın bu Kuran tefsiri, yüzyıllar boyunca farklı âlimler tarafından referans olarak kullanılmıştır. Bugün çoğu Müslümanların kitaplığında bu tefsire rastlamak mümkündür. “Aşırılık yanlısı yayınlar” olarak görülüp okunması yasaklanan İbn Teymiye ve tüm saygın bilginlerin kitapları da hakeza böyledir.

Önde gelen bu tür kitap ve bilginleri yasaklama çağrısı, içerisinde İslami norm ve değerlerin geçtiği benzeri tüm İslami yayınları yasaklama isteğini ifade eder. Başka bir deyişle İslam’ın belli bir versiyonuyla ilgili sorun yok, sorun İslam’la ilgili.

Sadece Hollanda’da değil, nispeten çok sayıda Müslümanın yaşadığı diğer Avrupa ülkelerinde de “Ilımlı İslam versiyonu” geliştirilmeye çalışılıyor. İslam’ın temel değerlerine aykırı ama laik fikirlere uygun bir versiyon. Geçtiğimiz aylarda Fransa Cumhurbaşkanı Macron, İslam’ı Fransız İslam’ına dönüştürmek için adımlar atıldığını duyurdu. (Hollanda’da Hollanda İslam’ı veya “patates kızartması İslam’ı” olarak adlandırılıyor).

Macron, laik fikirleri daha da eğerek İslam’ı buna göre güncellemek istiyor. Yaptığı açıklamada Macron, “Biz, Fransa’da İslam’ın yapılandırılması ve açıklaması üzerinde bir çalışma yapıyoruz...” dedi. Bu, Fransa’nın 300 önemli şahsiyeti arasında yankı buldu. Eski cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, eski Başbakan Manuel Valls, (Paris eski belediye başkanı) Bertrand Delanoë, şarkıcı Charles Aznavour, aktör Gérard Depardieu gibi sanatçılar ve diğer etkili insanlar, Kuranı “güncellemek”, “anti-semitik” ve “anti-Hıristiyan” pasajlarını Kuran’dan çıkarmak için bir manifesto yayınladılar.

Oklar, İslam’a ve Kuranı Kerime yöneldi. Dolayısıyla ilk önce Kuranı laik liberal kişilerin arzu ve isteklerine göre tefsir etmeyen kişiler ve kitaplar yasaklandı. Bu konuda Müslüman topluluğun uyanık ve dikkatli olmasını ve gerektiğinde İslam karşıtı politikaya karşı söylem geliştirmelerini istiyoruz. Söylendiği gibi bugün Kuran’ın Kerimin tefsiri hedefte ve yasaklanmaya çalışılıyor. Yarın ise Kuran hedefte olacaktır.

وَإِذَا تُتْلَى عَلَيْهِمْ آيَاتُنَا بَيِّنَاتٍ قَالَ الَّذِينَ لاَ يَرْجُونَ لِقَاءنَا ائْتِ بِقُرْآنٍ غَيْرِ هَـذَا أَوْ بَدِّلْهُ قُلْ مَا يَكُونُ لِي أَنْ أُبَدِّلَهُ مِن تِلْقَاء نَفْسِي إِنْ أَتَّبِعُ إِلاَّ مَا يُوحَى إِلَيَّ إِنِّي أَخَافُ إِنْ عَصَيْتُ رَبِّي عَذَابَ يَوْمٍ عَظِيمٍ“Onlara ayetlerimiz açık açık okunduğu zaman (öldükten sonra) bize kavuşmayı beklemeyenler: Ya bundan başka bir Kur’an getir veya bunu değiştir! dediler. De ki: Onu kendiliğimden değiştirmem benim için olacak şey değildir. Ben, bana vahyolunandan başkasına uymam. Çünkü Rabbime isyan edersem elbette büyük günün azabından korkarım.” ^{[Yunus 15 ]}