6 Aralık 2015 Pazar günü Hizb-ut Tahrir / Hollanda, "Batılı devlet terörizmden uzak durun" başlıklı bir panel organize etti. Panel, çok başarılı geçti. Ülkenin her köşesinden Müslümanlar geldi. Son derece samimi ve sıcak atmosfer oluştu.

Panel, iki oturum ve soru-cevaptan oluşuyordu. İlk oturumda, farklı medya ve politikacılar tarafından İslam'a ve Müslüman topluluklar içindeki "radikal" unsurları tartışmaya açmak için Paris saldırılarının nasıl istismar edildiği belirtildi. Kemal Abu Zeyd, İslam'ı terörizmle irtibatlandıran teoriler hakkında örnekler verdi. Tabii İslam'ın, Paris olayları gibi terörist saldırıları onaylamadığını vurguladı. Buna ek olarak istatistiklerle İslam ve terörizmi ele aldı. İslam'ın bünyesel olarak teröre yatkın olduğuna dair oluşan algının bir efsane olduğunu söyledi. Daha geniş siyasi bağlamda Avrupa'daki terör saldırıların bir boşluktan kaynaklanmadığını, aksine orantısız dış politika, Batı müdahaleleri ve yıllarca İslam dünyasındaki diktatörleri desteklemekten kaynaklandığını dile getirdi. Son olarak Müslümanlar, her zaman haksızlığa karşı seslerini yükseltmeli ve kendi cinslerinden olmayan bir söylemin peşinden gitmemelidir diye konuştu.

İkinci konuşmayı Hizb-ut Tahrir / Hollanda Medya Temsilcisi Okay Pala yaptı. Siyasal bilincin önemini ve Müslüman bir topluluk olarak net bir vizyona sahip olmaları gerektiğini vurguladı. Bu nedenle Müslüman topluluğu hedefleyen sözde çeşitli radikal karşıtı projeler ve önlemlere ve onları temel değerlerden uzaklaştıran asimilasyon politikasına vurgu yaptı. Bu yüzden Müslüman topluluklar, kolektif olarak sürekli işlenen suçu kınamalı ve çok daha geniş siyasi amacı hedeflemelidir dedi. Diğer bir deyişle bilgili ve etkili Müslüman temsilcileri, Müslüman toplulukları gözetlemeli ve İslam'ın [Cihat, Hilafet, Şeriat ve Ümmet] önemli kavramları hakkında içsel tartışma yürütmelidir. Ayrıca Müslümanlar olarak bizim bu korku atmosferinin üstesinden nasıl gelebileceğimizi, burka yasağı ve Selefilik gibi hepimizi ilgilendiren konular söz konusu olduğunda, nasıl ortak tavır alabileceğimizi açıkladı. Gerekirse hükümetten bağımsız bir platformda bu sorunları ortaklaşa gündeme getirmeliyiz dedi.

Panel, karşılıklı soru-cevap oturumu ile sona erdi. Birçok kardeş, panel ile ilgili soru sorma olanağı buldu. Müslüman toplulukların birliği, Hollanda'daki Müslümanların sorunlarının çözümü ve bu sorunların çözümünde Hizb-ut Tahrir'in oynayacağı rol hakkında pek çok sorular soruldu.

Son olarak panele katılan tüm katılımcılara teşekkür etmek istiyorum.