Başkent Bağdat ve diğer illerde protestocuların kahramanca direnişi ve iktidarın sembollerini devirme ısrarları, Irak’ı uçurumun eşiğine getiren iktidar partilerini, yolsuzluk lortlarını ve silahlı milisleri çileden çıkardı. O yüzden çeşitli araçlardaki sivil kıyafetli suç grupları, 6 Aralık Cuma gecesi Hallani Meydanı’nda ve Senk Köprüsü çevresinde silahsız gençlere karşı gerçek mermiler kullanarak iğrenç bir katliam işledi. Gösteri yerlerini terk etmeleri ve evlerine dönmeleri için göstericilere tehditler savurdular. Göstericileri koruyan güvenlik güçlerinin meydanları terk etmesinin ardından çıkan çatışmada, 21 kişi hayatını kaybetti, 120’den fazla kişi de yaralandı. Çok katlı bir otopark ateşe verildi!

Şüphesiz ki acımasız iktidarlarının sonu geldiğini fark eden ve ayrıcalıklarını kaybedeceklerini gören iktidar partilerinin teşvikiyle, İran goygoycusu ve şuan Bağdat’ta bulunan Kasım Süleymani’nin yeşil ışık yakmasıyla bu suçlular, İslam ya da insanlık duygusu ile bağdaşmayan bir katliam işledi. Tahran’daki ajan yetkililer de İranlılara karşı aynı iğrenç yöntemi izledi. Bu yüzden diyoruz ki: İşledikleri bu acı verici katliam, sonlarını getirecek, sokağın baskısına ve genel olarak haklı talebine boyun eğeceklerdir. Katliam, bu suçluların Irak’a olan mensubiyetlerini yitirdiklerinin, asgari düzeyde olsa bile Irak halkının sahip olduğu nimetlerden nefret ettiklerinin açık kanıtıdır.

Son olarak istifa eden Abdül Mehdi hükümeti, zor durumda. Ayıbını örttüğü son incir yaprağı da düşmüştür. Amerikalı politikacılar, İslam ümmeti halklarının yaşadığı acılar nedeniyle -sahte açıklamalarla bile olsa- Irak hükümetine karşı tehditkâr açıklamalar yaptılar. 16 yıldır işbirliği yaptıkları kişilere yaptırım uyguladılar. Sözde “uluslararası topluma” başvurmak, saldırgan kâfirlerin şirretinden ümmeti kurtarmaz. Bütün yaratıkların efendisi olan Muhammed b. Abdullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in kurucusu olduğu Nübüvvet metodu üzere gerçek Hilafetin kuruluşu ancak onur ve güvenliği garanti edebilir. Zira Hilafet, İslam diyarında kötülüğü yayan günahkâr saldırganlara son verecektir.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِنْ تُطِيعُوا الَّذِينَ كَفَرُوا يَرُدُّوكُمْ عَلَى أَعْقَابِكُمْ فَتَنْقَلِبُوا خَاسِرِينَ * بَلِ اللَّهُ مَوْلَاكُمْ وَهُوَ خَيْرُ النَّاصِرِينَ “Ey iman edenler! Siz eğer kâfir olanlara uyarsanız sizi gerisin geriye (küfre) çevirirler de büsbütün hüsrana uğrarsınız. Hayır! Yalnız Allah yardımcınızdır. O, yardımcıların en hayırlısıdır.”^{[Ali İmran 149-150]}