(1) Yolsuzluk suçlamasıyla yargı kovuşturmasına maruz kalmasının ardından Basra valisinin İran’a kaçışı:

Ammar el Hâkim liderliğindeki “Hikmet” akımı üyesi ve aynı zamanda Avustralya vatandaşı olan Basra valisi Macid en Nasravi, mahkemenin seyahat yasağına rağmen ve oğlunun da adının karıştığı yolsuzluk dosyasından dolayı başlatılan soruşturmanın ardından bir milletvekiline göre parti ve siyasi liderlerin talimatıyla İran’a kaçtı. Aynı nedenlerden ötürü vali, geçtiğimiz Temmuz ayı başlarında (Haydar Abadi) tarafından tarafsız mahkemeye sevk edilmişti. ^{[Journal News ve diğer haber ajansları]}

(2) Gözlerden kaybolan Anbar valisi ve halefi olmak için bloklar arasındaki acı çatışma:

İl meclis üyesi Hamid el Duleymi, Anbar valisi Suheyb er Ravi’nin sırra kadem bastığını söyledi. Türkiye’ye kaçtığı ile ilgili bilgiler de var. Başka kaynaklara göre ise yolsuzluk ve zimmetine para geçirme suçlamasıyla hakkında verilen gözaltı kararı ve başlatılan soruşturmanın ardından adli kovuşturma ve yargılamadan korktuğu için Irak Meclis Başkanı Selim el Cuburi’nin Bağdat’taki evinde saklanıyor. ^{[Journal News ve diğer haber ajansları]}

(3) Irak Havayolları Genel Müdürü’nün tarafsız ceza mahkemesine sevki:

Yüksek Yargı Konseyi sözcüsü yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Tarafsız Soruşturma Mahkemesi, rüşvet almak ve idari usulsüzlükle suçlanan Irak Havayolları CEO’su Samir Kubbe davasına baktı. Soruşturma tamamladıktan sonra Ceza Kanununun 310 maddesi uyarınca tarafsız suçlar mahkemesine sevkine karar verdi. CEO’nun tutukluluğu devam ediyor, tahliye edilmedi. ^{[Şarkıya News]}

(4) Tarım Makineleri CEO’suna iki yıl hapis:

Yüksek Yargı Konseyi sözcüsü yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Asliye Ceza Mahkemesi, Tarım Bakanlığının alt birimlerinden olan Tarım Makineleri Genel Müdürü İsam el Hüseyni’nin yolsuzluk ve kamu malını zarara uğratma davalarına baktı. Tarım Bakanlığı Makineleri sözleşmesinde yaptığı usulsüzlükler nedeniyle iki yıl hapis cezasına çarptırdı.” ^{[Sumeria News]}

⁽5) Göç ve Mülteci Bakanlığında görevli bir Genel Müdüre bir yıl hapis:

“08 Ağustos Salı günü Yüksek Yargı Konseyi, Bağdat Rusafe Asliye Ceza Mahkemesi’nin Sağlık Bakanlığı ile yapılan sözleşmede gerçekleşen usulsüzlükler nedeniyle Göç ve Mülteci Bakanlığında görevli bir Genel Müdürü bir yıl hapis cezasına çarptırdı.” ^{[haber siteleri]}

(6) Hac ve Umre Komisyonu Başkanı hakkında mali yolsuzluk suçlamaları ve sorgulanması:

“Irak parlamentosu, (487) komisyon personelini usulsüz şekilde kutsal topraklara götüren Hac ve Umre Komisyonu Başkanı Şeyh Halid el Atiye’nin mecliste sorgulanacağına dair söz verdi. Şii İttifakı bir milletvekili, aşırı personel gönderilmesini garip bulduğunu söyledi. Başka bir milletvekili ise 487 personelin 35 günlük uçak, otel, ulaşım ve yeme giderlerinin 6 milyar dinardan fazla olduğunu belirtti. ^{[Şarkıya News]}

Yukarıda ismi geçenler, mali, idari ve ahlaki yolsuzluk buzdağının sadece görünen yüzüdür. Kâfir Amerika’nın başımızı diktiği bozguncu zümre, Irak ve onurlu halkını ahlaki, mali ve idari yolsuzluk batağına saplamıştır.

لَا مَرْحَبًا بِهِمْ“Onlara rahat ve huzur olmasın!”[Sad 59] Amerika’ya rahat ve huzur olmasın. Bu bozguncu zümreyi yokluk ve çölden devşiren Amerika, tahrip edemediğini tahrip etsinler diye ülke yönetimini onlara teslim etti. Bu zümre, düşmanın husumetleri için umduğundan çok daha beterini yaptılar... Hazinenin içini boşalttılar, her dalda beceri ve akıllı ülke evlatlarını öldürdüler... On yıl içinde ülkeyi ülke idaresi için gerekli parayı bulmak amacıyla düşman bankalarına yalvaran yoksul bir ülke haline getirdiler...

Daha fazla araştırmaya kalksak, emin olun yolsuzluklar sayfalara sığmaz. Daha kötüsü, yukarıdaki kimselerin hepsi de İslami parti mensubu olduklarını iddia etmektedir. Daha önce de nefisleri kendilerini alçaklığa sürükleyenler dâhil birçok milletvekili ve bakan, dinden korkmadan ya da zerre kadar utanmadan selef ve halef nesillerimizin rızklarını hortumlayıp başka ülkelere kaçırdılar... Umarız Allah Subhânehu ve Teâlâ, kalkınma ve inşa yolunda yürüyebilmemiz için Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafet Devletinde Salih, ıslah edici, mücrimlerin ifsat ettiklerini ıslah eden onlardan çok hayırlı yöneticiler nasip eyler.

فَلَمَّا نَسُوا مَا ذُكِّرُوا بِهِ فَتَحْنَا عَلَيْهِمْ أَبْوَابَ كُلِّ شَيْءٍ حَتَّى إِذَا فَرِحُوا بِمَا أُوتُوا أَخَذْنَاهُمْ بَغْتَةً فَإِذَا هُمْ مُبْلِسُونَ فَقُطِعَ دَابِرُ الْقَوْمِ الَّذِينَ ظَلَمُوا وَالْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ“Kendilerine yapılan uyarıları unuttuklarında, üzerlerine her şeyin kapılarını açtık. Nihayet kendilerine verilenler yüzünden şımardıkları zaman onları ansızın yakaladık, birdenbire onlar bütün ümitlerini yitirdiler. Böylece zulmeden toplumun kökü kesildi. Hamd, âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.”^{[Enam 44-45]}