5 Ocak 2021’de İmran Han, Twitter’dan “5 Ocak 1949’da Birleşmiş Milletler, tarafsız bir halk oylamasıyla Cammu ve Keşmir halkı için kendi kaderini tayin etme hakkını garanti etti. Bu günü biz, BM ve Üye ülkelerine Keşmir halkına karşı yükümlülüklerini yerine getirme günü olarak hatırlıyoruz.”paylaşımında bulundu. Pakistan ordusu içindeki Selahaddinlerin, işgal altındaki Keşmir’i korkak Hindu devletinden kurtarma isteği ve yeteneği olduğu halde neden sürekli sağır ve dilsiz BM ve İKT’ye yalvarma ihtiyacı duyuluyor ki? Vizyonsuz yöneticiler, Müslümanların diktatörlerden kurtuluş umuduna kulak verdiler mi? BM, hem Yahudi varlığı hem de Hindu devletinin işgalini destekleyen sömürgeci Batı güçlerinin bir aygıtıdır. İKT içindeki yöneticiler, hareketsiz ve sessizdir, Batılı efendileri, İslam ve Müslümanlarla mücadelelerini güçlendirmek için eylem talebinde bulundukları zaman ancak harekete geçiyorlar.

Ey Pakistan Müslümanları! Zaman, Tweet atmanın, çağrı ve protesto yapmanın zamanı değildir, çünkü bunlar, işgal altındaki Keşmir Müslümanları kardeşlerimizin yaralarına tuz basmak anlamına geliyor. Zaman, asil ordumuzun işgal altındaki Keşmir’i kurtarmak için Allah yolunda tekbirlerle cihat etmesinin zamanıdır. Öyle bir zamandayız ki Hindu devleti, işgal altındaki Keşmir Müslümanlarını bastırıyor, askerlerimizi Kontrol ve Çalışma Hattında şehit ediyor, o yüzden Allah’ın yardımı ve desteği ile Keşmir’in kurtuluşu için Pakistan ordusu ve ISI’yi seferber etmenin zamanı gelmiştir. Geçtiğimiz günlerde Azerbaycan’ın Müslüman ordusu, işgal altındaki Dağlık Karabağ’ın bir kısmını Ermeni ordusundan kurtarmıştır. Öyleyse, dünyanın en büyük altıncı ordusunu salıvermemizi engelleyen şey nedir? Askerlerimiz, Keşmir’in kurtuluşu için şehadet ya da zafer arzusuyla yanıp tutuşuyor. Son zamanlarda, Allah’ın yardımıyla, zayıf silahlı Afgan savaşçıları ABD silahlı kuvvetlerini dize getirdi. Öyle ki Washington, müzakereler yoluyla savaş alanından kurtulmak için yalvarıyor. Yüksek eğitimli ve iyi donanımlı aslanlarımızla karşı karşıya geldiklerinde, peki Hindu devletinin moralsiz ve bölünmüş askerlerinin durumu ne olacak?

Ey Pakistan Müslümanları! Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَاقْتُلُوهُمْ حَيْثُ ثَقِفْتُمُوهُمْ وَأَخْرِجُوهُمْ مِنْ حَيْثُ أَخْرَجُوكُمْ“Onları bulduğunuz yerde öldürün. Sizi yurtlarınızdan çıkardıkları gibi siz de onları çıkarın.”^{[Bakara 191]} Hadi Allah’ın buyruğunu yerine getirin! İşgal altındaki Keşmir’in kurtuluşu önündeki tek engel, Washington’daki efendilerinin direktifiyle ordumuzu ve istihbaratımızı kısıtlayan yöneticilerdir. Pakistan ordusundaki babalarımızdan, kardeşlerimizden ve oğullarımızdan, Nübüvvet metodu üzere Hilafetin derhal yeniden kurulması için nusret vermelerini talep etmeliyiz. Ancak o zaman sevineceğiz, zira aslanlarımız, ter, kan, ateş ve çelikle Raşidi Halife önderliğinde İslam ümmetine zafer bahşedecektir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

قَاتِلُوهُمْ يُعَذِّبْهُمُ اللَّهُ بِأَيْدِيكُمْ وَيُخْزِهِمْ وَيَنْصُرْكُمْ عَلَيْهِمْ وَيَشْفِ صُدُورَ قَوْمٍ مُؤْمِنِينَ“Onlarla savaşın ki, Allah onlara sizin ellerinizle azap etsin, onları rezil etsin, onlara karşı size yardım etsin, mümin topluluğun gönüllerini ferahlatsın.”^{[Tevbe 14]}