Pakistan Dışişleri Bakanlığı, 7 Ağustos 2024 tarihinde yaptığı açıklamada “Pakistan hükümeti ve halkının Bangladeş halkıyla dayanışma içinde olduğunu, barışçıl ve hızlı bir şekilde normale dönülmesini içtenlikle temenni ettiğini” ifade etti. Hükümetin bu açıklaması da tıpkı diğer açıklamaları gibi apaçık bir yalandır. Ne Bangladeş liderliği ne de Pakistan yöneticileri, Bangladeş ve Pakistan halklarının gerçekte ne istediklerine hazır değiller. Eğer gerçekten halkın istek ve arzuları yerine getirilmiş olsaydı, o zaman hem bu yöneticiler hem de sömürgeci efendilerinin yeni-sömürgeciliği tarih olurdu.

Bangladeş halkında İslam ve Müslüman karşıtı eylemleri nedeniyle Şeyh Hasina Vecid’e karşı öfke giderek artmıştı. Hasina, Hindistan yanlısı tutumunda tüm sınırları aşmıştı. Chatra League haydutları, fiziksel olarak İslamcıları hedef alıyordu. Çok sayıda kişi zorla kaybetme mağduru olmuş, hatta bazıları asılmış, çok sayıda kişi zindana atılmıştı. Hasina rejimi, Batılı efendileri İngiltere ve Amerika’yı memnun etmek için halka laikliği dayatmıştı.

Sonunda hükümet kotaları meselesi yüzünden halkın öfkesi volkan gibi patladı. Bu nedenle hükümet, İslamcıları serbest bırakmak zorunda kaldı, Şeyh Mucib’in heykelleri her yerde yıkıldı, laik Awami Ligi liderleri saklanmak zorunda kaldılar ve Hindu devlet diplomatları kisvesi altındaki Hint istihbarat yetkilileri, halkın tepkisi yüzünden ülkedeki varlıklarını sınırlamak zorunda kaldı. Münir-Şerif rejimi de Şeyh Hasina yolunda mı ilerlemiyor?

Şeyh Hasina’nın ağır baskısından kurtulmak elbette memnuniyet verici. Ancak eski sistem hâlâ varlığını sürdürüyor. Bengal askeri liderliği, sistemin değişmesi için değil yüzlerin değişmesi için halkı destekledi. Bangladeş’teki bu değişim, Pakistan’da birkaç yılda gerçekleşen kozmetik değişimle tıpatıp aynı. Sistemin değiştirilmesi talebiyle sokaklara dökülmeden önce halkın öfkesini yatıştırmak için bazı yöneticiler değiştirilir. Tek gerçek değişim, Nübüvvet metodu üzere Hilafetin kurulmasıdır. Güç ve kuvvet ehli Salih bir adama nusret verdiklerinde gerçek değişim gerçekleşecektir. Halife, İslam’ı kapsamlı olarak uygulayacak, Batı etkisini ortadan kaldıracak, Müslümanların topraklarını birleştirecek ve işgal altındaki toprakların kurtarılması için silahlı kuvvetleri seferber edecektir.

Ey Pakistan silahlı kuvvetleri! İslam dünyasındaki rejimler ve Amerikan dünya düzeni kargaşa ve çalkantı içinde. Müslümanların tüm yöneticilerinin ihaneti apaçık ortada. Eğer harekete geçerseniz, Müslümanların yöneticileri bavullarıyla kaçacaklardır. Fas’tan Endonezya’ya kadar Müslümanlar, Batı dünyasındaki Müslümanlar ve tüm dünya mazlumları sizin yanınızda olacaktır. Dünyada değişen koşulları iyi analiz edin. İslam dininin ümmette yükselişte olduğunu bilin. Bugünün Roma’sı ve Pers’i çökmüştür. Temellerinin kof olduğu açığa çıktı. Bu gerçeklerin üstüne Gazze doğruyu ve yanlışı net bir şekilde ortaya koydu.

Hadi Nübüvvet metodu üzere Hilafetin kurulması için seçkin Alim ve devlet adamı Şeyh Ata Bin Halil Ebu Raşta liderliğinde Hizb-ut Tahrir’e nusret verin. Şeyh Ata, kırktan fazla ülkede faaliyet gösteren dünyanın en büyük İslami siyasi partisine liderlik etmektedir. Hizb meydanlardadır, Hilafetin kurulması için her türlü donanıma sahiptir. Hadi Allah’ın size verdiği güçle görevinizi yerine getirin. Artık her şey size bağlı. En karlı ticaretinizi yapın. Kanınız, çeliğiniz ve ateşinizle gidişatı dininiz lehine çevirin. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:

إِنَّ اللّهَ اشْتَرَى مِنَ الْمُؤْمِنِينَ أَنفُسَهُمْ وَأَمْوَالَهُم بِأَنَّ لَهُمُ الجَنَّةَ يُقَاتِلُونَ فِي سَبِيلِ اللّهِ فَيَقْتُلُونَ وَيُقتَلُونَ“Allah müminlerden, mallarını ve canlarını, kendilerine (verilecek) cennet karşılığında satın almıştır. Artık, onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve ölürler.” ^{[Tevbe 111]}