Cihat kavramının tahrif edildiğini belirten Pakistan Başbakanı Navaz Şerif, âlimlerden “aşırıların” yanlış yorumu hakkında insanları bilgilendirmelerini istedi. Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti, yöneticilere soruyor: Peki sizin cihat yorumunuz nasıldır? Sizin anlatınız, Pakistan’da İslam’ın kapsamlı bir şekilde uygulanması mı? Yoksa İslam’ın uygulanmasını talep edenleri elimine etmek mi? Ya da Amerika’yı memnun etmek için Afganistan’da Amerikan, Keşmir’de de Hint işgal güçlerine karşı cihat edenleri “aşırılık” ve “terör” adı altında ortadan kaldırmak mı?

Politik ve askeriye içindeki Amerikan ajanı elit, sabote etmek için Pakistan Müslümanlarının İslam’ın uygulanması arzu ve isteğine her zaman savaş açmıştır. Rejim, İslam adına kurulmuş bir ülkede faize izin vermekte, içki satmakta, İslam ve Müslümanlar düşmanlarıyla ittifak kurmaktadır. İslam’a ve Müslümanlara karşı kurulan komplolarda kâfirlerle işbirliği yapmaktadır. Ne zaman Pakistan Müslümanları, hain yöneticilere karşı seslerini yükseltip İslam’ın uygulanmasını talep etseler, hemen yöneticiler tarafından “Aşırılıkla” yaftalanıp sesleri kısılmaya çalışılıyor. Ne kötüdür ki İslam adına kurulan bir ülkede hükümdarlar, işgal altındaki Keşmir’i Hindistan’dan ve Afganistan’ı da Amerikan işgalinden kurtarmak için cihat ilanında bulunmuyorlar. Ancak Pakistan Müslümanları işgal altındaki Keşmir ve Afganistan’daki kardeşlerini kurtarmak için cihat ilan etseler, hemen terörist olarak yaftalanıyorlar. Aslında hükümdarlar, “aşırılık” ve “terörizm” terimlerini doğru İslam yorumunu açıklamak yerine İslam’la, ölçüleriyle ve fikirleriyle alay eden liberal ifade özgürlüğü anlatısını perçinlemek için kullanıyorlar. Öbür taraftan laik blogcular, bir kaç hafta içinde hemen serbest bırakılırken İslam’a hakaret eden şeytani faaliyetlerine yeniden başlamaları için de ekmeklerine yağ sürülüyor. Ancak, diğer taraftan, Pakistan’da İslam’ın ve Hilafetin en güçlü sesi ve rejimin haydutları tarafından kaçırılan Hizb-ut Tahrir / Pakistan Vilayeti Resmi Sözcüsü Naveed Butt, neredeyse beş yıldır kayıp. Ne ailesinin onu ziyaret etmesine izin veriliyor ne de mahkeme karşısına çıkarılıyor.

Pakistan Müslümanları, siyasi ve askeri liderlik içindeki Amerikan ajanlarının, Sovyetler Birliği’nin Afganistan işgali sırasında cihadı “terörizm” ve İslam’ın uygulanması talebini de “aşırılık” olarak deklare etmediklerini çok iyi biliyorlar. Ancak efendileri Amerika, Afganistan’ı işgal edince, hemen aşağılık yöneticiler, cihadı “terörizm” ve İslam’ın uygulanmasını da “aşırılık” olarak ilan ettiler. Pakistan Müslümanları, masum insanları öldürmenin cihat olmadığını ve bu yapanların da Amerika ve Hindistan tarafından desteklendiğini biliyor. Buna rağmen yöneticiler, aynı Amerika’yı müttefik ilan edip Afganistan işgalini perçinlemek için yardımcı oluyorlar. Bağdat’tan sonra dünyanın ikinci büyük ABD Büyükelçiliğinin İslamabad’da açılmasına izin verdiler.

Dolayısıyla genelde Pakistan Müslümanları ve özelde âlimler, yöneticilerin şeytani planlarına yardımcı olmak şöyle dursun bu şerli yöneticilerden yüz çevirmelidirler. Onları ciddi şekilde muhasebe etmelidirler. Çünkü bu yöneticiler, İslam’ı kapsamlı bir şekilde uygulamak yerine kâfir efendilerini memnun etmek için cihat ve diğer İslami hükümleri baltalıyorlar. Genel olarak Pakistan Müslümanları, özel olarak da âlimler, laik sistemin kökünü kazımak ve Pakistan’da Nübüvvet metodu üzere Hilafeti kurmak için Hizb-ut Tahrir’in yaptığı mücadelenin bir parçası olmalıdırlar. O zaman Hilafet, kapsamlı bir şekilde İslam’ı uygulayacak, cihat yoluyla Keşmir, Afganistan ve Filistin’i kurtaracak, cihat ve davet yoluyla İslam’ın nurunu tüm insanlığa taşıyacaktır.

يَوْمَ تُقَلَّبُ وُجُوهُهُمْ فِى ٱلنَّارِ يَقُولُونَ يٰلَيْتَنَآ أَطَعْنَا ٱللَّهَ وَأَطَعْنَا ٱلرَّسُولَاْ وَقَالُواْ رَبَّنَآ إِنَّآ أَطَعْنَا سَادَتَنَا وَكُبَرَآءَنَا فَأَضَلُّونَا ٱلسَّبِيلَاْ“Yüzlerinin ateşte bir yandan bir yana döndürüleceği gün, “Keşke Allah’a ve Rasûl’e itaat edeydik” diyecekler. Yine şöyle diyecekler: “Ey Rabbimiz! Biz önderlerimize ve büyüklerimize itaat ettik de bizi yoldan saptırdılar.”^{[Ahzab 66-67]}