Perşembe, 23 Zilhicce 1446 | 2025/06/19
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü


حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu

No: SD-BA-2025-RS-TR-30 H. 20 Zilhicce 1446
M. Pazartesi, 16 Haziran 2025

El-Duhaynat Çarşısı Gibi Çarşıların Yıkılması, Halkın Geçim Kaynaklarına Savaş Açmaktır, Bu Durum İslam Devleti Hilafetin Yokluğunun Acı Bir Meyvesidir

12 Haziran Perşembe sabahı, Cebel Evliya’daki yerel yetkililer, silahlı askerler eşliğinde buldozerlerle halkın ekmek teknesi olan El Duhaynat Çarşısı’nı yerle bir ettiler. Esnafın tezgâhları paramparça edildi. Can havliyle üç beş parça malını kurtarıp kaçmaya çalışan garibanların bile peşine düşüldü, onlara bile aman verilmedi!

Yıktıkları El Duhaynat Çarşısı, aslında bölgenin en eski çarşılarından biriydi. Savaş yüzünden Hartum’daki diğer tüm pazarlar kapandığında, bu pazar daha da büyümüş, halk için adeta bir sığınak, bir nefes alma yeri olmuştu. Genelde günlük gıdasını, sebzesini, yiyeceğini temin etmeye çalışan masum siviller bu pazardan alışveriş yapmaktaydı. Bu pazar, çalıntı mal satışının yapılmadığı ender pazarlardan biridir. Bu nedenle zamanla büyümüş, arz fazlası sayesinde fiyatlar düşmüş ve gıda maddeleri halkın ulaşabileceği seviyelere inmiştir. Hatta bu lanetli savaşın işleri felç ettiği ve istihdamı durma noktasına getirdiği bir dönemde bile pazar bölge halkı için önemli iş imkânı yaratmıştır. Pazardaki yıkım sonucunda, arzın ortadan kalkmasıyla birlikte fiyatlar fahiş bir şekilde yükselmiştir.

Yerel yönetim ve güvenlik güçlerinin uyguladığı şiddet, sertlik ve vahşet, bölge halkı tarafından tepkiyle karşılandı. Halkın büyük bir kısmı bu olayı hayretler içinde karşıladı ve doğal olarak şu soruları sordu: “Daha ne zamana dek sürecek bu zorba devlet anlayışı? Hani nerede hükümetin halkını koruyup kollamak olan asli görevi? Neden hala vergi peşinde koşan ve halkına düşman olan bir devlet mantığıyla hareket ediyor? Peki sormak lazım: Hızlı Destek Güçleri’nin militanları halkın namusuna leke sürüp, mallarını talan ederken bu kahraman (!) kuvvetler neredeydi acaba? Söyleyin: bu güçler, halkı korumak için mi varlar, yoksa onlara zulmetmek, onları aşağılamak ve onları ezmek için mi varlar?! Hadi diyelim ki pazar gerçekten de yolu daraltıyordu. Çözüm bu kadar basitken, o vahşete ne gerek vardı? Pazar pekâlâ yeniden düzenlenebilir ya da bölgede zaten var olan onca geniş alandan birine taşınabilirdi. Ama belli ki amaç üzüm yemek değil, bağcıyı dövmekti.

Yüce Allah, alışverişi helâl kılmıştır. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmuştur:

وَأَحَلَّ اللهُ الْبَيْعَ وَحَرَّمَ الرِّبَا“Oysa Allah, alışverişi helâl, faizi haram kılmıştır” [Bakara 275] Ne var ki, bugün pazarlarımızda tam tersi yaşanıyor: Allah’ın haram kıldığı faiz helal sayılıyor; Allah’ın helal kıldığı ticaret ise, Allah katında hiçbir geçerliliği olmayan uydurma kanunlar ve sudan bahanelerle haram kılınıyor, engelleniyor! Oysaki çalışmak, eli ermeyen her müminin ailesinin nafakasını temin etmesi farz değil midir? Abdullah bin Amr’ın bildirdiğine göre Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

كَفَى بِالْمَرْءِ إِثْمًا أَنْ يُضَيِّعَ مَنْ يَقُوتُ “Bakmakla yükümlü olduğu kimseleri ihmal etmesi, kişiye günah olarak yeter.” Fiilen veya hükmen çalışamaz durumda olanların geçimi Beytülmal’a, yani devlete aittir. Peki, kendi halkının ekmeğiyle savaşan bir hükümet, çalışamayan vatandaşına nasıl bakacak, ona nasıl kol kanat gerecek?!

Dahası, ne ‘kolera salgını’ ne de ‘pazarı düzenleme’ gibi bir bahane, halkın pazar yerindeki malını mülkünü yok etmeyi meşru kılamaz! Bu dinen caiz değildir! Aksine, bir devletin varoluş sebebi, halkına yardım etmek, onlara kol kanat germek ve huzur ve güvenliği sağlamaktır. Halkının ekmeğiyle savaşmak, onların rızkını kesmek değil! Ayrıca, pazarda çalışan kimsenin, alışveriş, ticaret ve diğer mubah amellerde şeriatın kurallarına uyması farzdır. Bu doğrultuda; çalıntı veya haram mal ya da bozuk gıda satamaz, çevre ve halk sağlığına riayet eder, yolları kapatmaz, fahiş fiyat, hile, faiz gibi yasaklı işlemlerden kaçınır.

Bir hükümetin asıl görevi, varoluş sebebi, halkının refahını gözetmektir! Pazarları denetlemesinin amacı, insanları engellemek, onlara köstek olmak değil, tam aksine onların ticaretini, alışverişini, çalışmasını kolaylaştırmaktır! Çünkü Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

فَالْإِمَامُ الَّذِي عَلَى النَّاسِ رَاعٍ وَهُوَ مَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ “İman çobandır ve güttüklerinden sorumludur” [Müttefikin aleyh]

Bugün pazarlarda yaşananlar, İslam devletinin yokluğunun bir sonucudur; İslam devleti, halkına bakan bir devlettir. Yöneticisi, halkın çobanıdır, onlardan sadece vergi toplayan biri değil. Bu yüzden, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet Devleti’nin kurmak ve bir halifeye biat etmek için ciddi bir şekilde çalışmak gerekir. Halifenin dini ikame etmesi, bu acı gerçeğin değişmesini sağlayacaktır. İrbad b. Sariye’den rivayet edildiğine göre Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur:

فَإِنَّهُ مَنْ يَعِشْ مِنْكُمْ بَعْدِي فَسَيَرَى اخْتِلَافًا كَثِيراً، فَعَلَيْكُمْ بِسُنَّتِي وَسُنَّةِ الْخُلَفَاءِ الرَّاشِدِينَ الْمَهْدِيِّينَ، فَتَمَسَّكُوا بِهَا وَعَضُّوا عَلَيْهَا بِالنَّوَاجِذِ“Çünkü durum şu ki sizden, benden sonra yaşayacak olan kimseler, yakında çok ihtilaf görecekler. Binaenaleyh benim sünnetime; doğru yolu bulan, hidayete erdirilmiş halifelerin sünnetine sarılın. Bunlara azı dişlerinizle (yapışır gibi sımsıkı) yapışın.”

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Sudan Vilâyeti
Medya Bürosu
Adres Bilgileri ve Web Sitesi
21 October Street, Imarat al-Vaqf, Ground Floor, East Khartum / Sudan
Telefon: +(249) 0912 24 01 43 – 0912 37 77 07
http://www.hizb-sudan.org/
E-Mail: spokman_sd@dbzmail.com

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER