Destekçilerin parası ile ateşi söndürülen Horan çatışmasının ardından Şam’a kadar uzanan Güney cephelerde uzun süre rejimle çatışma yaşanmamıştı. Hatta devrimin beşiği Horan’ın devrimden vazgeçtiğini, kardeşlerine yardımdan geri durduğunu, Amerikancı siyasi çözüm temelinde rejimle yapılan müzakereler ve ateşkeslerin devrimin umudu haline geldiğini düşünenler bile olmuştur... Ancak 12 Şubat’ta Bünyan’ul Mersus odası, kirli para destekçilerinin planlarını tersyüz etmek için “zillet değil ölüm”adında bir operasyon başlattı. Operasyonla birlikte sadık savaşçılar, akın akın Deraya koştular. Uzun zamandır beklenen savaşa katılmak için adeta birbirleriyle yarıştılar. Şam halkı, destekçilerin kontrolü ve irtibatından uzak kendi kararı, planlaması ve öz desteğiyle girişilen çatışmayı çok özlemişti.

Birçokları, savaşçıların ajanlarla ilişkili liderlere başkaldırdıkları bir portre gördüler. Destekçilerin buyruklarını kale bile almadılar. Bu müthiş sahne, ağırlık ve kararın ülke halkına ait olduğunun bir kanıtıdır. Devletler, kuklalar ve parada değil. Ülkelerin pozisyonuna gelince, bu operasyona karşı kin ve nefret kustular. Çatışma öncesi güçlü bir kaç grubu geri çekerek operasyonu önlemeye çalıştılar. Cephane vermeyerek başarısızlığa uğratmak için ellerinden geleni yaptılar... Pek çok ülke, çatışmayı durdurmak için baskı bile uyguladı. Birçokları Ürdün rejiminin yaralılara sınırlarını kapattığına, tedavi görmelerine izin vermeyerek onları ölüme terk ettiğine tanık oldu. Savaşçılara karşı tavrı bu iken hava sahasını Suriye yönetimi ve Rus savaş uçaklarına açtığını gördüler. Serbestçe manevra kabiliyetine sahip olan savaş uçakları, Horan halkını bombaladılar... Tüm bunlar, muhlislerin kararlılık ve çatışma azmini kıramadı ve sonunda Allah onlara zafer nasip etti. Rejim denetimindeki stratejik mahallelerin çoğunu geri aldılar. Bunun üzerine misilleme yapan rejim, şehri bombardımana tutarak yakıp yıktı. Destekçilerin kirli paralarına gelince, çok olup iştah kabartabilir, ama mücahitler, o kirli paraları yerlere attılar. Kıt kanaat temiz paralarla operasyon yürüttüler. Operasyon için insanlar varını yoğunu sadaka olarak verdi. İnsanların sınırlı bu tertemiz sadakaları, ülkelerin milyon dolarlarından çok daha bereketlidir...

Ey Şam diyarındaki mücahitler! Hatırlayanın her zaman size şunu söyledik: Destekçi ülkeler, rejime karşı zafer elde etmek ve enkazı üzerine İslam Devletini kurmak için rejimi devirmenizi istemiyorlar dedik... Bu destek sayesinde ülkeler iradenize ipotek koydular. Ailelerinizle peşlerinden gidesiniz diye size destek verdiler. Kuyruklarına takılınca da onca fedakârlıklar heder olup gitti. Müzakereler yoluyla yeniden mücrim bir rejim doğurmak için size Amerikancı siyasi çözümü fısıldadılar... Onun için sakın onların desteğini almayın ve onlardan yüz çevirin. Size kucak açan halk ile aranızı düzeltin. Sizi basiretli uyanık bir siyasi liderlik arkasında toplayan, rejimi devirip enkazı üzerine İslam Devletini kuran ve size önderlik edecek olan tek bir siyasi projenin peşinden gidin. Eğer ülkelerin tuzağından korkuyorsanız, bakın Deraa’ya. Destekçilerin tuzağı Deraa’ya zarar verebildi mi?

Ey Şam diyarındaki sadık Müslümanlar! Destekçilerin emirlerine karşı gelemeyecek kadar kendinizi çaresiz sandınız. Onlarsız savaş yürütemeyecek kadar kendinizi zavallı gördünüz. Bakın şimdi Deraa’ya. Deraa çatışması, bu fantezilerin topyekûn yanlış olduğunu kanıtladı... Cihadın başından beri sizden hiçbir zaman değerli nasihatlerimizi esirgemedik... Bakın yine diyoruz ki: Sizin gibilerin elinden tutun. Uygun kişileri askeri komutan seçin. Kendi yağınızla kavrulun. Devletlerle tüm ilişkileri kesin. Politik lider Hizb-ut Tahrir ve onun siyasi projesinin peşinden gidin. Hizb, Allah’ın izniyle ülkelerin karanlık tuzaklarını, size kurulan entrikaları deşifre edecek, sizi rejimi devirip enkazı üzerine İslam Devletini kurmak için uğrunda sokaklara döküldüğünüz amaca ulaştıracaktır.

Ey Suriye Halkı! Şimdiye değin amacınız uğrunda sebat ederek entrikacı ülkeleri hayal kırıklığına uğrattınız. Savaşçı evlatlarınız ve gruplara kucak açtınız. Onların eğriliklerini düzeltip hakka yöneltecek olan da sizsiniz. Siz, İslami cihat desteğinin kaynağısınız. Sakın çocuklarınızı yüzüstü bırakmayın. Değilse, destekçi ülkelerin tuzaklarına düşerler. Kardeş kardeşe savaştırarak onları helaka sürüklerler. Onları zayıflatıp rejimin onları yutmasına izin verirler. Onun için samimi savaşçılara yönelin, onları koruyup kollayın, destek olup kucak açın. Etraflarında kenetlenin. Onların ellerinden tutun ve hep birlikte siyasi lider Hizb-ut Tahrir’in projesinin peşinden gidin. O sizi rejimi devirme ve İslam Devletini kurma hedefinize eriştirecektir.

وَاللّهُ غَالِبٌ عَلَى أَمْرِهِ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لاَ يَعْلَمُونَ  “Allah, emrini yerine getirmeye kadirdir. Fakat insanların çoğu (bunu) bilmezler.” ^{[Yusuf 21]}