Konu: Hukuksuz Tutuklamalar

Selam olsun yüce konumunuza

Cumhurbaşkanı Essebsi’nin 1 Eylül 2016’daki Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sırasında yaptığı “Hizb-ut Tahrir’e bir çözüm bulmalıyız” (il faut trouver une solution avec Hizb Ettahrir) açıklamasından bu yana Hizb-ut Tahrir / Tunus Vilayeti gençlerinin kanunsuz bir şekilde tutuklama ve mahkemeye sevk edilme kampanyasına maruz kaldıklarını bilginize sunmak isteriz. O tarihten bugüne neredeyse her hafta merkez ve yerel ofisleriniz tarafından parti aktivistlerine yönelik keyfi tutuklamalar gerçekleştirilmiştir. Bu, bazen iki haftadan fazla sürmüş ve mahkemeye sevk edildikten sonra ancak haklarında suç duyurusunda bulunulmuştur.

Avukatlar birçok yasal ihlal kaydında bulunmuşlardır. Bu ihlaller şunlardır:

Birincisi: Cep telefonlarına el koyarak, şifrelerini zorla ele geçirerek ve kişisel sayfalarında surf yaparak kişisel mahremiyetlerini ihlal etmek, ardından bloglarında yazılanlara veya Hizb-ut Tahrir’in aktivitelerine katılımlarına binaen terör şüphesi ve terörü övmek suçlamasıyla haklarında dosya oluşturmak.

Hiç şüphe yok ki, bir kişinin blogunda yazdığı ve sosyal medya platformunda paylaştığı videolar, kişisel düşüncelerdir, başkaları tarafından ele geçirilmesi kişisel gizliliğin ihlali anlamına gelir.

İkincisi: Siyasi partileri düzenleyen 2011 tarihli 87 Sayılı Kararnamenin Beşinci Bölümü, kamu yetkililerinin partilerin faaliyetlerini engellemesini yasaklar.

Üçüncüsü: Geçtiğimiz günlerde El Tahrir gazetesi yazarı Ahmed Bin Fatita hiçbir hukuki gerekçe olmaksızın tutuklandı. 19 Eylül’den bu basın açıklamasının yazıldığı tarihe kadar halen tutuklu bulunuyor.

Dördüncüsü: Yürürlükteki tüm yasal düzenlemelere uymasına rağmen haksız yere ve hukuki dayanağı olmaksızın Hizb-ut Tahrir’in herhangi bir kamusal faaliyette bulunmasının engellenmesi.

Dolayısıyla her ne kadar 25 Temmuz öncesi ve sonrasında Tunus’ta meydana gelen tüm insan hakları ihlallerini otomatik olarak takip ediyor olsak da parti ve gençlerinin, yetkililerden veya eski Anayasal Demokratik Birlik mensuplarından maruz kaldığı her şeyin farkında olduğunuzu ve hiçbir şey yapmadığınızı bilsek de, yine de bu basın açıklaması uyarınca size Tunus İnsan Haklarını Savunma Birliği/Gazeteciler Sendikası’nın üzerine kurulu olduğu temel rolünüzü hatırlatmak isteriz.

İnsan haklarını savunurken ideolojik, dışlayıcı ve aşırı entelektüel standartlar doğrultusunda birden fazla ve farklı standartlar kullanmanızı protesto ediyoruz.