Filistin ve Mescid-i Aksa’ya destek veren gençlerin gözaltına alınması utanç verici değil mi? Hükümete ve polislere soruyoruz, siz kimin tarafındasınız?

Hizb-ut Tahrir, ümmetin tarafındadır ve ümmete yardım etme çağrısında bulunuyor. Harekete geçen gençleri, yaralı Gazze ve tutsak Mescid-i Aksa’ya destek çağrısında bulundu. Sizse onları gözaltına aldınız, soruşturma ve belki de hapse atmak için karakola götürdünüz. Evet, polis güçleri, bildiri dağıttıktan sonra ülkenin çeşitli bölgelerinde Hizb-ut Tahrir’li gençleri gözaltına almak için “güçlü ve aktif” bir şekilde harekete geçti. Bildiri, Tunus halkını ve gururlu ordusunu Filistin ve Mescid-i Aksa’ya destek çağrısında bulunuyor, Tunusluları Filistin halkına destek olmak ve ordulardan yardım istemek için El Fetih Camii’nden başlayıp Sevra Caddesi’nde son bulan yürüyüşte Hizb-ut Tahrir’e katılmaya çağırıyordu.

Susa’da polis güçleri, Hizb-ut Tahrir’den Ammar El Rabihi adlı genci gözaltına almak için 13 Ekim 2023 Cuma sabahı dükkânına bir baskın düzenledi. Polis güçleri, genci dükkanında bulamayınca oğlunu gözaltına alıp rehin olarak götürdüler ve serbest bırakılması için babası (Sanki tehlikeli bir suçluymuş gibi!) Ammar El Rabihi’nin teslim olmasını şart koştular. Oğlunu daha sonra terör suçundan adliyeye sevk edileceği kaydedildi!

Aynı gün Kasr El-Saf polisi Münir Ammara’nın evine gitti, sanki yaptığı hesap sorulmaya değer bir suçmuş gibi oğluna babasını ve beraberinde Filistin’e destek yürüyüşüne kimin katıldığını sordu. Başkentteki güvenlik güçleri, yürüyüşe katılan Nur El-Din adlı genci (aslen Al-Sawassi şehrinden) kaçırdı. Daha önce Taburba Polisi, Hizb-ut Tahrir’den Habib Al-Huwaimli ve Muhammad El Trabelsi adlı iki genci gözaltına aldı. Ardından Abdül Hafız El Tukabri, Tunus halkını ve ordusunu Filistin ve Mescid-i Aksa’ya destek çağrısında bulunan bir bildiri dağıttığı gerekçesiyle mahkemeye sevk edilmek üzere ifadeye çağrıldı. Mecaz El Bab polisi de hem Yusuf bin El Sadık El Riyahi hem de Ömer El Hacri adlı gençleri aynı nedenle ifadeye çağırdı!

Peki partinin gençleri neden gözaltına alınıyor? Neden ifade vermeye çağırılıyorlar? Filistin ve Mescid-i Aksa’ya yardım çağrısı polisin müdahalesini, gözaltını ve soruşturmayı gerektiren bir suç mudur?

Sorumuzu bir kez daha tekrarlıyoruz: Yahudiler ve Amerikalılar Gazze halkının üzerine tonlarca bomba yağdırırken, siz, Filistin halkını korumak için ordulara harekete geçme çağrısında bulunan gençleri tutukluyorsunuz. Kimin tarafındasınız?

Bu bağlamda Hizb-ut Tahrir / Tunus Vilayeti Medya Bürosu olarak biz, aşağıdaki hususları açıklıyoruz:

1- Hizb-ut Tahrir gençlerinin gözaltına alınması bazı polislerin bireysel ihlalleri değildir. Aksine partiyi ve gençlerini bitirmek amacıyla yapılan sistematik bir gözaltıdır. Çünkü Hizb-ut Tahrir, Filistin meselesi gibi ümmetin meselelerini benimsiyor ve yöneticilerin Filistin’e yardım iddialarının sahtekarlığını ifşa ediyor. Zira devletlerden yapılan kınama ve lanetleme açıklamaları çözüm değildir. Bu, çaresizlik veya suç ortaklığıdır. Gerçek devletler, toprağı, namusu ve dini savunmak, Allah yolunda cihat etmek için ordular hazırlar ve onları seferber eder.

2- Parti gençlerinin gözaltına alınması yöntemi, baskıcı siyasi polis aygıtı tarafından Burgiba ve Bin Ali döneminin yeniden diriltildiğini gösteriyor. Gözaltıların temel hedefi, terörizm ve yıldırmaktır. Bununla parti ve gençlerinin faaliyetleri ve çağrılarından vazgeçmeleri ümit ediliyor. 

Partinin gençlerini gözaltına alarak sesini susturacağınızı mı sanıyorsunuz? Hayır, hayır, bin kere hayır! Ne parti ne de gençleri asla susmayacaktır. Zalimane baskılarınıza rağmen Allah bizimle sizin aranızda hüküm verinceye kadar gençler dimdik ayakta durmaya ve hakkın bayrağını yükseltmeye devam edeceklerdir.

Tunus halkına özellikle de güç sahiplerine sesleniyor ve diyoruz ki: Bu basın açıklamasını şikayetçi olmak veya sempati devşirmek amacıyla kaleme almadık. Aksine Filistin ve halkını desteklediğini iddia eden sahtekarların sahtekarlığını ortaya çıkarmak için kaleme aldık. Cani Yahudi varlığı Filistin’i cayır cayır yakıyor... Vahşi Yahudi çeteleri, Filistin’i boğazlıyor... Filistin, İsra ve Miraç, Mübarek Toprak ve iki kıblenin ilki, Müslüman ordularından yardım istiyor... Tunus ve Tunus dışındaki sözde yöneticiler, Filistin’i desteklediklerini iddia ediyorlar ama destekleyenleri gözaltına alıyorlar! Bu tuhaf değil mi? Filistin’i ve Mescid-i Aksa’yı desteklediklerini iddia edenler, askerleri kışlalarına hapsediyorlar, sadece baskı ve tutuklama için kışlalarından çıkarıyorlar!

Ey Tunus halkı! Ey güç ve kuvvet sahipleri! Ey kahraman mücahitlerin torunları! Zaman şikâyet etme zamanı değil, ciddiyet zamanıdır, bu zilleti durdurmanın, zül ve zillet tozundan silkinmenin zamanıdır. Kışlaların kapılarına vurulan zincirleri kırmanın, Filistin ve Filistin halkını kurtarma görevini yerine getirmeleri için Tunus ordusu da dahil olmak üzere kışlalarına hapsedilen Müslüman orduları seferber etmenin zamanıdır.

Ve bilin ki Allah sizin yardımcınızdır ve sizi asla yüzüstü bırakmaz. Dilerseniz Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın şu buyruğunu hatırlayın:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِن تَنصُرُوا اللَّهَ يَنصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ“Ey iman edenler! Siz Allah’ın dinine yardım ederseniz, O da size yardım eder, ayaklarınızı savaşta sabit kılar.” ^{[Muhammed 7]}