Zulüm ve baskı politikasını sürdürmek amacıyla Ürdün rejiminin güvenlik güçleri, Hizb-ut Tahrir’in “Yıkılışının 100. Yıldönümünde Hilafeti Kurun Ey Müslümanlar!” temalı küresel kampanyasına katılımından ötürü Mühendis Emin Mustafa Sarsura ve oğlunu tutukladılar. Bilindiği üzere baskıcı rejimin aparatları, bir hafta önce aynı sebepten dolayı beş Hizb-ut Tahrir gencini tutuklamıştı.

Âdeti üzere karanlık yarasalar gibi çalışan baskıcı aparatlar, gece yarısından sonra kalabalık bir şekilde Emin ve oğlunun evine baskın düzenledi. Evde bozgunculuk çıkararak, güvenli kadın ve çocukları terörize ettiler. Rabbimiz Allah sözü ve “Yıkılışının 100. Yıldönümünde Hilafeti Kurun Ey Müslümanlar!” kampanyasına politik ve entelektüel katılım yoluyla ümmete yeryüzünde Allah’ın Şeriatını ikame etme farzını hatırlatmak dışında hiçbir suçları yok.

Ürdün rejimi, koruyucu güvenlik birimleri ve istihbarat teşkilatı tarafından Hizb-ut Tahrir ve gençlerine yönelik baskı ve tutuklamanın sürmesi, Aziz ve Cebbar olan Allah’ın yardımıyla Hizbin gücünü kıramayacak, gençlerini, siyasi mücadele ve fikri çatışma yoluyla iyiliği ümmete ulaştırmaktan alıkoyamayacaktır. Zulüm ve eziyet görsek de Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafeti kurma metodu üzerinde ısrarla devam edeceğiz.

Rejime ve zebanilerine diyoruz ki, bu eylemleriniz boşa çıkacaktır. Çünkü Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

مَنْ كَانَ يُرِيدُ الْعِزَّةَ فَلِلَّهِ الْعِزَّةُ جَمِيعاً إِلَيْهِ يَصْعَدُ الْكَلِمُ الطَّيِّبُ وَالْعَمَلُ الصَّالِحُ يَرْفَعُهُ وَالَّذِينَ يَمْكُرُونَ السَّيِّئَاتِ لَهُمْ عَذَابٌ شَدِيدٌ وَمَكْرُ أُولَئِكَ هُوَ يَبُورُ “Her kim şan ve şeref istiyorsa bilsin ki, şan ve şeref bütünüyle Allah’a aittir. Güzel sözler ancak O’na yükselir. Salih ameli de güzel sözler yükseltir. Kötülükleri tuzak yapanlar var ya, onlar için çetin bir azap vardır. İşte onların tuzağı boşa çıkar.” ^{[Fatır 10]} İslam ve çalışanları ile mücadeleniz, vakti zamanı gelen bu uygarlık projesinin ilerlemesini durduramayacaktır. Çünkü Hilafet, ümmetin arzusu haline gelmiştir. Köklü ve kapsamlı değişim, Allah’ın izniyle pek yakındır. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

الَّذِينَ يَسْتَحِبُّونَ الْحَيَاةَ الدُّنْيَا عَلَى الْآخِرَةِ وَيَصُدُّونَ عَن سَبِيلِ اللَّهِ وَيَبْغُونَهَا عِوَجاً أُولَٰئِكَ فِي ضَلَالٍ بَعِيدٍ “Dünya hayatını ahirete tercih edenler, (insanları) Allah yolundan çevirip onu eğri ve çelişkili göstermek isteyenler var ya, işte onlar derin bir sapıklık içindedirler.” ^{[İbrahim 3]}