Pazar, 20 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/22
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

بسم الله الرحمن الرحيم

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا قُوا أَنفُسَكُمْ وَأَهْلِيكُمْ نَارًا وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ "Ey îmân edenler! Kendinizi ve ailelerinizi yakıtı insanlar ve taşlar olan (Cehennem) ateşinden koruyun!" [et-Tahrîm 6]   Bugün İslâm Ümmeti, Söm

Günümüzde Irak'ta, Afganistan'da, Filistin'de, Keşmir'de ve daha pek çok yerde askerî saldırı nedeniyle binlerce Müslüman katledilmekte ve evsiz bırakılmaktadır. Yine Ümmet'in maslahatlarını Yahudilere, Nasrânîlere ve Müşriklere teslim etmiş, Ümmet'in başına dayatılmış Mahmud Abbas, Perviz Müşerref, Hamid Karzâî ve Fahruddîn Ahmed gibilerinden kaynaklanan siyâsî saldırı da mevcuttur. Bunların yanı sıra bir de Ümmet'i yoksullaştıran IMF ve Dünya Bankası gibi yabancı finans kuruluşlarından kaynaklanan ekonomik saldırı vardır. Hayatlarımızı, servetlerimizi ve stratejik maslahatlarımızı heder eden daha nice saldırı türleri de vardır.

Bununla birlikte Sömürgeci Kâfirlerin ve Müşriklerin, Ümmet'e karşı gerçekleştirilen saldırıya bağımlı bir başka önemli unsur vardır. Bu da toplumlarımızdan yüce İslâmî kıymetleri kaldırmayı, yaşamlarımızdan İslâmî kültürün en ufak izini silmeyi ve bizi Dînimizden uzaklaştırmayı amaçlayan kültürel saldırıdır. Kâfirlerin bu plânı hakkında Allah [Subhânehu ve Te'alâ] bizleri Kur'ân-il Kerîm'de şöyle uyarmaktadır:

وَلَن تَرْضَى عَنكَ الْيَهُودُ وَلاَ النَّصَارَى حَتَّى تَتَّبِعَ مِلَّتَهُمْ  "Yahudiler de, Nasrânîler de senden asla râzı olmayacaklardır, tâ ki sen onların dînine tâbi oluncaya kadar." [el-Bakara 120]

Ümmet'in Batı'daki ve Hindistan'daki düşmanları, bu amaca ulaşmak için bilhassa Müslüman gençliği hedef almaktadır. Onlar, ajanları ile birlikte gençliği, yaşamlarında özgürlük, eğlence ve duygusal tatmin gibi saçma sapan şeyler peşinde sürüklenmelerini yegâne hayat gâyesi haline getirmek için çalışmaktadırlar. Sonuçta Müslüman gençliği, hiçbir yüce hayat gâyesi olmaksızın bu dünyada dejenere bir şekilde yaşar hale getirmeye uğraşmaktadırlar. Oysa hayatın özgürlük, eğlence ve duygusal tatmin peşinde koşma mefhumlarına dayalı olduğu Batı'ya yüzeysel bir bakış dahi, bu mefhumların tehlikesini gözlerimizin önüne serer. Batılı toplumlarda insan, içgüdülerinin ve uzvî ihtiyaçlarının peşinde sürüklenir hale getirilerek hayvanlardan daha aşağı bir seviyeye düşecek derecede dejenere edilmiştir. Bu mefhumlar sonucunda, zina, tecavüz, pornografi, anormal cinsel ilişkiler, uyuşturucu bağımlılığı, ebeveyne saygısızlık gibi pek çok ahlâksızlık ve terbiyesizlik hızla yayılmış, hatta yasallaşmıştır.

İşte Batı'nın ve Hindu müttefiklerinin toplumlarımızda yaymak için çalıştıkları şeyler bunlardır! Onlar düzenli olarak yapılan güzellik yarışmalarını, şarkı yarışmalarını, dans yarışmalarını, konserleri ve benzeri iğrençlikleri finanse etmektedirler. Muazzam oranda "Yaba" [Uzakdoğu'da eroinden daha yaygın bir uyuşturucu türü] gibi uyuşturucuların tedârikini gerçekleştirmektedirler. Sürekli artan sayıda çeşitli kuruluşlar ve medya organları kurarak Müslüman gençlik arasında pislik ve fesat saçmaktadırlar. Son zamanlarda popüler hale gelen FM radyo istasyonlarındaki gece programlarını dinlemeniz yeter; İslâm düşmanları ve ajanları gençliğin zihinlerine ölümcül bir zehir akıtmaktadırlar. Bu tür programlar, her tür tiksindirici hareketi olağan gösterip teşvik etmektedirler. Müslüman gençliğin kız-erkek rahatça birbirlerine karışmasını öğütleyip namussuzluğa yöneltmektedirler. Erkekleri, çapkın anlamında "love guru" denilen bir hale getirmeye, kızları da "aşk adına" zinayı normal ve olağan karşılamaya çağırmaktadırlar. Gençliğe, "eski kafalı", "geri kalmış", "moruk", "geçmiş nesil" dedikleri ebeveynlerine karşı saygısızlığı ve terbiyesizliği öğretmektedirler.

Ey Müslümanlar!

Gençler, Ümmet'in müstakbel liderleri ve gelecekteki erleridirler. Müslüman gençlikten, Sind'i fetheden ve Hindistan'a İslâm'ı getiren Muhammed ibn-ul Kâsım, henüz 17 yaşındayken İspanya'yı fetheden Târık ibn-u Ziyâd, henüz 21 yaşındayken Müslümanların ordusuna komutanlık edip Konstantinapol'ü fetheden Fâtih Sultan Muhammed Hân gibi İslâm kahramanlarının sancağını taşımaları beklenir. Bu bağlamda, Allah [Subhânehu ve Te'alâ]'nın Kur'ân-il Azîm'de bizlere emrettiği bir vecibemiz ve mesuliyetimiz vardır:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا قُوا أَنفُسَكُمْ وَأَهْلِيكُمْ نَارًا وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ  "Ey îmân edenler! Kendinizi ve ailelerinizi yakıtı insanlar ve taşlar olan (Cehennem) ateşinden koruyun!" [et-Tahrîm 6]

Ey Müslümanlar!

Toplumumuzun Batı'nın dejenerasyon seviyesine düşmesine karşı önlem alınız.

Toplumun, fuhşun ve zinanın yaygın ve normal hale geldiği bir noktaya ulaşmasına hızla engel olunuz!

Kadınların, anormal ilişkilerle namus bilinçlerini ve utanma duygularını kaybetmesine hızla engel olunuz!

Gençlerin ebeveynlerine saygısızlık etmelerine, aile bağlarının kopmasına, akrabalığın dağılmasına, dolayısıyla toplumda şefkatin, merhametin ve karşılıklı sorumlulukların yok olmasına engel olunuz!

Hizb-ut Tahrir / Bangladeş, sorumluluklarınızı yerine getirmek üzere sizleri aşağıdaki eylemleri yapmaya çağırmaktadır:

1.   Gençlerimizin zihinlerini ve kalplerini İslâmî Kültür ve yüce İslâmî kıymetler ile donatınız,

2.   Müslüman gençliği ifsat etmeye çalışan kuruluşlara ve medya organlarına karşı kamuoyunu harekete geçiriniz,

3.   Toplumda İslâmî fikirleri ve duyguları muhafaza edecek, gençliği İslâmî Kültüre aykırı mefhumlarla saptırmaya ve ifsat etmeye çalışan kuruluşları ve medya organlarını engelleyecek İslâmî Hilâfet Devleti'ni kurmak için çalışınız.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَجِيبُواْ لِلّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُم لِمَا يُحْيِيكُمْ  "Ey îmân edenler! Allah ve Rasulü sizi, size hayat verene dâvet ettiğinde icâbet edin!" [el-Enfâl 24]

حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Bangladeş Vilâyeti


H. 25 Cumâde’l Ûlâ 1429
M.  Cuma, 30 May 2008

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER