Pakistan Müslümanları ve silahlı kuvvetleri, Bajwa-İmran rejiminin Afganistan’da ABD askerlerinin paramiliter gücü gibi hareket etmesini reddediyor. Rejim, ABD’nin Afganistan’daki haçlı varlığını desteklemek için hava sahasını açtı. Bajwa-İmran rejiminin ihaneti, Afganistan’daki kabile savaşçılarının ilkeli duruşuyla çelişiyor. Sınırlı maddi güçlerini manevi güçleriyle telafi eden kabile savaşçıları, Amerika’nın askeri küstahlığını tarumar ettiler. Müslümanların direnişini korkak askerleriyle bastıramayan ABD, Afganistan’ı kontrol etmek için şimdi Pakistan’ın askeri liderliğindeki ajanlarını kullanıyor. ABD, bölge ülkelerindeki askeri üslerine, Kabil ve İslamabad’daki elçilikler kisvesindeki büyük casus merkezlerine lojistik destek sağlaması, güç paylaşımı anlaşmaları yoluyla da Afgan direnişini laik demokratik proje labirentinin tuzağına düşürmesi gerekiyor. Bununla Şeriatı uygulamak sadece bir rüya olarak kalacak, ABD’nin bölgesel hegemonyası devam edecektir. Bu nedenle ABD, Pakistan’ın siyasi ve askeri liderliği içindeki hainlere bağımlıdır. ABD’nin bölgedeki sömürgeci çıkarları için bir Raj gibi hareket ediyorlar. Pakistan Dışişleri Bakanı’nın “Geniş Tabanlı Stratejik Ortaklık” açıklaması” ve Pakistan Ulusal Güvenlik Danışmanının ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı ile bir araya gelmesi, ABD’ye olan kölelik zincirinin bir halkasıdır.

İslam’ın bölgesel vizyonu bellidir. Pakistan ordusu içindeki Abdali ve Ghauri’nin torunları, korkak Amerikalılara karşı Afgan direnişini desteklemelidir. Hilafetin siyasi vizyonuyla Pakistan’ı, Afganistan’ı ve Orta Asya’yı birleştirmek için İngilizlerin çizdiği Durand Sınırını ortadan kaldırmalıdırlar. Bu pratik vizyon, Pakistan’ın tarımsal üretim kapasitesi ile tüm bölgenin gıda güvenliği ihtiyacını, Hazar Denizi hidrokarbon rezervleriyle de bölgenin enerji ihtiyacını karşılayacaktır. İslam, jeo-stratejik ve jeo-ekonomik vizyon sağlıyor. Bu vizyon, bölgemizi sömürgeci Batı bağımlılığından kurtaracaktır. Hilafet, Müslüman ülkelerin geri kalanını hızla birleştirecek, böylece yüzyıllar önce olduğu gibi dünyanın önde gelen devleti olacaktır.

Ey Pakistan silahlı kuvvetleri! Mevcut liderliğinizin, Haçlı kâfirlerle birlikte Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in onurunu ihmal ettiği oldukça açıktır. Yahudilerin Mescid-i Aksa ve Filistin Müslümanlarına yaptığı iğrenç saldırıyı durdurmak için parmağını bile kıpırdatmadı. Oysa ilk kıblenin kurtuluşu için yanıp tutuştuğunuzu, uğruna her şeyi feda etmeye istekli olduğunuzu biliyoruz. Mevcut liderlik, Keşmir’deki erkek ve kız kardeşlerinizi Hindu saldırganlarına terk etti. Oysa korkak Hindular yenebilirsiniz. 27 Şubat 2019’da bunu gördük. Şimdi bu liderlik, ABD’nin çalılar içinde bir yılan olarak kalmasını kolaylaştırıyor. Hâlbuki ABD’yi bölgeden kovacak yetenektesiniz. Allah Subhânehu ve Teâlâ, Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem ve ümmet düşmanlarının yanında yer alan bu liderliği kökünden sökün. Hizb-ut Tahrir’e nusret verin ki, Osmanlı Hilafetinin yıkılışıyla kesintiye uğrayan fetihlere yeniden başlayabilesiniz. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

فَإِذَا عَزَمۡتَ فَتَوَكَّلۡ عَلَى ٱللَّهِ إِنَّ ٱللَّهَ يُحِبُّ ٱلۡمُتَوَكِّلِينَ“Bir kere de karar verip azmettin mi, artık Allah’a tevekkül et, (ona dayanıp güven). Şüphesiz Allah, tevekkül edenleri sever.”^{[Ali İmran 159]}