Pazartesi, 21 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/23
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Cahilin Devleti Akil’in Medar-ı İbretidir

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber - Yorum

Cahilin Devleti Akil’in Medar-ı İbretidir

Haber:

"Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye ile katılım müzakerelerini resmen askıya alması" önerisinin yer aldığı rapor, 109'a karşı 370 oyla kabul edildi. 13.03.2019

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, paylaşımında, "Bizim açımızdan değersiz, hükümsüz ve itibarsız bir karar bu.

Vatandaşların 15 Temmuz'daki darbe girişimine karşı demokrasiyi korumak için her türlü bedeli ödediğini belirten Çelik, şunları kaydetti:

"Bu dünya tarihine geçecek emsalsiz bir duruştur. Bunu anlamaktan uzak AP'nin verdiği kararın zerre kadar itibarı yoktur. Biz demokrasi için bedel ödeyen bir milletiz. Demokrasimiz hak edilmiş bir demokrasidir. Bu uğurda Başbakan Menderes ve bakanlarımız şehit oldu. 15 Temmuz'daki darbe girişiminde şehitlerle ve gazilerle koruduk demokrasimizi. Demokrasimize notu tarih vermiştir, ödenen bedeller vermiştir. Irkçılara teslim olmuş AP'nin verdiği notun hiçbir hükmü yoktur. Salonlarında PKK sergileri açılan AP hangi yüzle demokrasimizi mahkûm etmeye kalkıyor. AP'ye sesleniyoruz. Bu raporu size aynen iade ediyoruz. 13.03.2019 AA

Yorum:

Hıristiyan kulübü olan AB’ye girmek için Türkiye’de iktidar olan her parti ve lider, her türlü tavizi vermek suretiyle altmış yıldır bu birliğe girme adına maalesef şekilden şekle girdi. Yöneticilerin siyasi basiretsizliklerinden, yüzlerini her daim batıya çevirmiş olmaları, izzetin tadından uzak, zilletin rezilliğine razı bir şekilde hala bu kapıda bekletilmeleri, onlara bir rahatsızlık vermemekte. Kendilerinden önce hükümet olan parti ve liderlere bakmayan, onlardan ders çıkarmayan bugünkü Türkiye yöneticileri, Hıristiyan kulübün sözcüleri tarafından aşağılanıp tahkir edilmelerine rağmen, hala bu zillet kapısından içeri girme umuduyla yaltaklık yapmaları siyasi düşüklüktür.

Altmış yıldır onlar istedi diye her türlü rezilliğin, arsızlığın kapısını sonuna kadar aralayanlar, Allah’a verecekleri hesabı unutup, bu rezillere verecekleri hesabı daha bir önemser oldular. Onların isteklerini emir telakki eden başımızdaki yöneticiler, Allah’ı gazaplandıracak, toplumu ifsat edecek, nesli bozacak, dini değersizleştirecek, ahlakı ayaklar altına alacak her türlü talebi kanunlaştırmak suretiyle uygulamaya koydular. Zinanın suç olmaktan çıkarılması yasası, kadın haklarına yönelik sapkın yasalar vb. sayısız uygulamalar bunların örnekleridir. Hal böyle olmasına rağmen Hıristiyan kulüp, hala amacına tam anlamıyla ulaşmamış olacak ki yeni taviz ve tehditlerle başımızdaki yöneticileri terbiye etmekte.

Her fırsatta halkın seçiminden, tercihinin öneminden bahseden mevcut yöneticiler, acaba neden bu kulübe dâhil olup olmama meselesini halka sorma gereği hissetmezler? Hissetmezler, çünkü Müslüman halk, yöneticilerin bu zillet içerisindeki halini asla yaşamak istemez. AK Parti Sözcüsü Çelik’in, kararı yok hükmünde olarak gördüğünü ifade etmesi, iki hafta sonra yapılacak yerel seçimlere yatırım olarak görülebilir. Eğer onlar sözlerinde doğru olmuş olsalardı defaatle kovuldukları bu kapıya her defasında dönmezlerdi. Bu, sadece seçim süreciyle sınırlı, kısa bir ara olarak görülebilir.

Öyle olmamış olsaydı onların kokuşmuş düzenleri olan demokrasiye methiyeler düzülmez, Müslüman halkın dini, namusu ve canı için karşı çıktığı darbe girişimini, demokrasi için yapıldığı iddiasında bulunma arsızlığı gösterilmezdi. Ve hatta o kâfirlerden rol çalarak, onlara demokrasi dersi vererek kendi demokrasilerinin kazanılmış, hak edilmiş olduğunu dillendirme şaşkınlığında bulunulmazdı.

Demokrasiyi, o kâfirlerden koruma hırsı sadece aklın hafifliği ile izah edilebilir ki “cahilin devleti akilin medar-ı ibretidir.” Yani bilgisiz insanların yüksek makam ve rütbelere ulaşması akıllılar için hayret ve ibret vericidir. Olması gereken onlardan gelen demokrasinin yok hükmünde olduğunu beyan edip, kokuşmuş düzenlerini tarihin çöplüğüne gömmektir. Yoksa bütün kötülüklerin çıktığı demokrasiyi temiz görüp çıkan rapora itiraz ederek yok hükmünde olduğunu iddia etmek, hala o kapıdan medet umulduğunun farklı bir ifadesidir. Unutulmamalı ki, “Allah’a isyan ederek bir işi gerçekleştirmeye çalışan kimse, umduğuna kavuşmaktan uzak, korktuğu şeyin başına gelmesine yakındır.” Gerçekten ibret alan, ders alan, aklını Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın koymuş olduğu şeriatı anlamaya, idrake ve bunun tatbikine yönlendirmiş olsalardı şu hüküm onlara kâfi gelir, onlardan yüz çevirirlerdi.

وَلَنْ تَرْضٰى عَنْكَ الْيَهُودُ وَلَا النَّصَارٰى حَتّٰى تَتَّبِعَ مِلَّتَهُمْۜ قُلْ اِنَّ هُدَى اللّٰهِ هُوَ الْهُدٰىۜ وَلَئِنِ اتَّبَعْتَ اَهْوَٓاءَهُمْ بَعْدَ الَّذ۪ي جَٓاءَكَ مِنَ الْعِلْمِۙ مَا لَكَ مِنَ اللّٰهِ مِنْ وَلِيٍّ وَلَا نَص۪يرٍ

Kendi dinlerine uymadıkça, Yahudi ve Hıristiyanlar senden asla hoşnut olmayacaklardır. De ki: "Doğru yol, ancak Allah'ın yoludur". Sana gelen ilimden sonra onların heveslerine uyarsan, ant olsun ki, Allah'tan sana ne bir dost ve ne de bir yardımcı olur. (Bakara 120)

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Adına

Ahmet SAPA

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER