Haber-Yorum

(Tercüme)

Ümmetin İhtiyacı Olan Tek Değişiklik, Hilafettir

Haber:

İslamabad: Pakistan Müslüman Birliği Başkan Yardımcısı Meryem Nawaz Sherif Salı günü Başbakan İmran Han'ı “En büyük hırsız” olarak nitelendirerek eleştirdi ve Pakistan'ın INSAF Hareketi'ne dış finansman konusunu Pakistan tarihinin “En büyük sahtekarlığı” olarak nitelendirdi. (Economictimes)

Yorum:

“Pakistan Demokratik Hareketi”, İmran Han hükümetini devirmeye kararlı ve bununla ilgili olarak bir dizi halka açık toplantı yapmasına rağmen, nasıl ilerleyeceğine henüz karar vermiş değil. Çünkü esas olarak onu oluşturan bireysel partilerin, ellerinde hükümeti değiştirmek için belirlediği net bir yol yok. Ellerinde olanlar da İslam'ın belirlediği yola kesin bir tezat oluşturmaktadır. İslam ile mevcut sistemin hükmetme sahası ve yetkisi farklıdır. İslam devletinde Halifeyi görevden alma yetkisi olan tek kişi Mezalim hakimidir. Bununla birlikte, Mezalim hâkimi, kendi arzuları doğrultusunda veya iyi yönetmediği için halifeyi görevden alamaz, ancak İslami hükümlerle çelişen bir şekilde yönetim gösterirse görevden alma yetkisine sahiptir. Bu, halifenin benimsediği bir tebenni olabilir, bu tebenni yalnızca İslam'a aykırı olduğu kanıtlanırsa uygulanır.

Nitekim “Pakistan Demokratik Hareketi”, hükümetin gayri İslami yönetimlere dayandığını iddia etse bile, bu sorunu gündeme getirecek bir arenası yoktur. Başbakanın samimiyetsiz ya da dürüst olmadığını ilan etmenin ve böylece onu Ulusal Meclis üyeliğinden ve dolayısıyla başbakanlık pozisyonundan çıkarmanın bu çarpık yolu, İslam hükümlerine tabi değildir. “Pakistan Demokratik Hareketi”, hükümetin İslam ile yönetilmesine değil, iyi ya da kötü yönettiği varsayımına bağlıdır. Hükümetin neden olduğu tahmin edilen enflasyonla ilgili çok şey söylendi, ancak sebebi olan ve şeriatı ihlal eden tefeciliğe dayalı bankacılık sisteminden hiç bahsedilmedi.

“Pakistan Demokratik Hareketi”, kitlesel bir değişim çağrısı yapıyor gibi görünse de, tek yaptığı, mevcut enflasyona ve kötü yönetime yol açan aynı yozlaşmış küfür sistemine dayanan bir yüz değişikliği talep etmektir. Ancak hüküm, İslam'da belirtilen düzenlemeleri samimi bir şekilde ve Peygamber Efendimiz'in yöntemine göre yöneten bir halifeye devredildiğinde ümmetin sorunları başarılı bir şekilde çözülecektir. Aksi takdirde, sorunlar şu anda olduğu gibi çözülmeden kalacaktır. Unutulmamalıdır ki, mevcut hükümet, insanların durumlarını iyileştirme programı temelinde iktidara geldi, ancak bu sorunları çözmede başarısız oldu. Şimdi onu değiştirmeye kim çalışıyor? yeni bir üçüncü taraf değil, ancak önceki durumdan sorumlu olanlar yani aynı taraflardır.

Makal bin Yesar Rasûlullah Sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle dediğini, dedi : سمعت رسول الله ﷺ يقول: «مَا مِنْ أَمِيرٍ يَلِي أَمْرَ الْمُسْلِمِينَ ثُمَّ لاَ يَجْهَدُ لَهُمْ وَيَنْصَحُ إِلاَّ لَمْ يَدْخُلْ مَعَهُمُ الْجَنَّةَ». “Eğer bir âmir Müslümanların işini üzerine alır; sonra onlar için çalışıp samimiyet göstermezse onlarla birlikte cennete giremez!”

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ahlak Cihan