Haber-Yorum

Batı’nın İslam Düşmanlığı Böyle Boş Kuru Sözlerle Son Bulmayacaktır Ey Erdoğan!

Haber:

Erdoğan, Ankara ATO Congresium'da düzenlenen "1. Uluslararası Medya ve İslamofobi Sempozyumu"ndaki konuşmasına, kendisini dinleyenleri selamlayarak başladı.

…Bu toplantının icrasında emeği geçen herkesi tebrik eden Erdoğan şöyle dedi: " Karşımızdaki meselenin İslamofobi yani 'İslam korkusu' değil, düpedüz İslam düşmanlığı olduğunu belirterek başlamak istiyorum. Evet, Batı başta olmak üzere dünyanın pek çok yerinde İslam düşmanlığı hastalığı tıpkı kanser hücresi gibi hızla yayılmaktadır." (milliyet.com.tr)

Yorum:

Yahudi varlığının, Filistin’in her tarafında özellikle Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in İsra’sı ve kahraman Gazze’de hunharca gerçekleştirmiş olduğu saldırının ardından tüm dünya Müslümanları sokaklara döküldüler. Özellikle Hizb-ut Tahrir’in liderliğinde yapılan gösteriler, gerek İslam beldelerindeki gerekse Batılı ülkelerdeki Müslümanları harekete geçirdi ve Müslümanlar Filistinli Müslüman kardeşlerine destek amacıyla sokaklara döküldüler ve İslam beldelerinin başındaki yöneticilerden Müslümanların ordularını el-Aksa’ya göndermeleri ve Yahudi varlığını yerle bir etmeleri çağrısında bulundular. Ama başta Türkiye olmak üzere İslam beldelerinin başındaki yöneticiler, Filistinli Müslümanlar ve Mescid-i Aksa’ya yönelik vahşi saldırıları sadece kınamakla yetindiler. Müslümanların orduları ise, Yahudi varlığının hayatta kalmasına Yahudilerden daha çok özen gösteren yöneticilere itaat ederek kıllarını dahi kıpırdatmadılar. Oysa yapmaları gereken Allahu Teala’nın şu ayetine icabet etmekti: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ مَا لَكُمْ إِذَا قِيلَ لَكُمُ انفِرُواْ فِي سَبِيلِ اللّهِ اثَّاقَلْتُمْ إِلَى الأَرْضِ أَرَضِيتُم بِالْحَيَاةِ الدُّنْيَا مِنَ الآخِرَةِ فَمَا مَتَاعُ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا فِي الآخِرَةِ إِلاَّ قَلِيلٌ“Ey iman edenler! Ne oldunuz ki, size "Allah yolunda sefere çıkın" denilince, yere çakılıp kaldınız. Yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatını mı seçtiniz? Oysa ahirete göre dünya hayatının yararı, pek az bir şeydir.” [Tevbe-38]

Nitekim Filistin’de olanlar, başta Filistin ve Mescid-i Aksa olmak üzere tüm dünya üzerindeki mazlum Müslümanların kurtarılması için Müslümanlarının kenetlenmesine tanık olan Batı korkuya kapıldı ve Müslümanların bu heyecanını söndürmek için İslam beldelerinin başındaki kukla yöneticilerini harekete geçirdi. Batı’nın bu talebini en iyi şekilde yerine getiren yöneticilerden başında da Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan gelmektedir. Zira Erdoğan’ın “Batı başta olmak üzere dünyanın pek çok yerinde İslam düşmanlığı hastalığı tıpkı kanser hücresi gibi hızla yayılmaktadır” sözü, İslam’a ve Müslümanlara olan samimiyetinden değil Batı’ya şu mesajı vermek içindir: Ey Batı! Şayet Müslümanlara olan kin ve nefretinizi geçici olarak da olsa hafifletip sakinleşme yolunu tercih etmezseniz hem siz hem de biz tahtlarımızdan oluruz. Çünkü böyle devam etmeniz halinde Müslümanlar uyanıp devletlerine kavuşurlarsa bu bizim sonumuz olur.” Diğer yandan da hem Türkiye Müslümanlarına hem de dünya Müslümanlarına da şu masajı vermektedir: “Bak ben sizin yanınızdayım. Gördüğünüz gibi Batı’nın İslam düşmanlığına meydan okuyorum. O halde sizler de beni destekleyin ki Batı’ya hep birlikte dersini verelim diyerek Müslümanların devletleri Raşidi Hilafet’e olan özlem ve heyecanlarını söndürmek istemektedir.”

Eğer Erdoğan gerçekten sözlerinde samimi olsaydı böyle kuru sözlerle yetinmez, dünyanın sekizinci ve Ortadoğu’nun en güçlü ordusunu harekete geçirir ve mutant Yahudi varlığının işini bir gün içerisinde bitirirdi. Ey Erdoğan! Ne kadar da kötü hüküm veriyorsun?

Ey Müslümanlar! Sakın Erdoğan ve benzerlerinin bu yalan ve saptırmalarına kanmayın. O halde haydi hem dünyanızı hem de ahiretinizi kurtaracak olan İkinci Raşidi Hilafet Devleti’nin kurmak için gece gündüz çalışan Hizb-ut Tahrir’e katılın. Ki böylece hep birlikte hem Yahudi varlığına hem başımızdaki kukla yöneticilere hem de bunların destekçisi kafir Batı’ya haddini bildirelim. İşte çalışanlar bunun için çalışsınlar.      

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Ramazan Ebu Furkan