Haber-Yorum

Amerika ve Yahudi Varlığı Bir Madalyonun İki Yüzü Gibidir

Haber:

El-Cezire web sitesinden şu başlık altında bir makale aktarıldı: “Gazze’ye Yönelik Savaş Süresi Boyunca Amerikan-İsrail Çatışması ve “Bölgesel Kabus” Hakkındaki Korkular.” Makalede şöyle geçmektedir:

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, “İsrail’e” yaptığı ziyaret sırasında Gazze’deki savaşın süresini değerlendirirken yoğun aşamanın aylar değil haftalar içinde sona ermesi yönünde çağrıda bulunduğu yönündeki haberlerin arasında CNN, Beyaz Saray ile “İsrail” Başbakanı Binyamin Netanyahu arasında "benzeri görülmemiş" gerginlikler yaşandığına dikkat çekti.

ABD Ulusal Güvenlik Konseyi (Pentagon) sözcüsü John Kirby, Perşembe akşamı El-Cezire’ye verdiği röportajda, Washington’un “İsrail’in” mevcut yoğun aşamadan mümkün olan en kısa sürede daha az yoğun bir aşamaya geçmesini istediğini söyledi.

Yorum:

Bu açıklamalar Amerikan yönetimi ile mevcut Yahudi yönetimi arasındaki ihtilafın, iki taraf arasında kararlaştırılan aşamaların zamanlamasında olduğunu, savaş ve aşamaları konusunda hemfikir olduklarını ve sadece detaylarda ve maliyetlerde ihtilaf ettiklerini teyit ediyor.

Amerika, “bölgesel bir kabus” felaketine neden olabileceğinden dolayı gelişigüzel yoğun bombalamaların süresinin uzatılmasını desteklemiyor;çünkü Amerika, genel olarak Müslüman yöneticileri, özel olarak da çevre ülkeleri kontrol etse bile şayet özellikle bu savaş Gazze, Batı Şeria ve Kudüs-ü Şerif’teki savunmasız halka karşı kapsamlı bir intikam operasyonuna dönüşürse Yahudi varlığına komşu olan Müslüman ordularının tarafını güvence altına alamayacağını çok iyi biliyor… Zira UNRWA (Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı) örgütü yetkilileri, 2023 yılının Cenin’deki en kanlı yıl olduğunu açıkladılar.

Ayrıca bu aşamanın uzatılması, Amerika açısından Filistin’deki sorunun çözülme şansını da ortadan kaldırıyor. Zira Amerika’nın normalleşme ve iki devletli çözüme yönelik tüm çabaları, özellikle 7 Ekim’deki Aksa Tufanı operasyonundan sonra başarısızlıkla sonuçlanmıştır; çünkü sömürgeci kâfir Batı’nın vahşeti ve özellikle Birleşmiş Milletler, Güvenlik Konseyi, Uluslararası Para Fonu, Amerika ve müttefiklerine bağlı diğer sömürgeci kurumlar gibi tüm insanlık dışı kurumların insan hakları olarak iddia ettiği ve savunduğu halkların kendi kaderini tayin hakkı konusunda çifte standart uyguladığı ifşa olmuştur.

Evet, Aksa Tufanı operasyonu Batı’nın tüm ayıplarını ifşa etmiştir. Bugün, iki aydan fazla süren bombalamanın, ateşin, özgürlerin çığlıklarının ve ağlayan çocukların hatta erkeklerin ardından aklı başında olan iki kişi, doğruluk ve iman kampı ile küfür ve nifak kampı ortaya çıktıktan sonra işleri yoluna koymak için sorumluluğun güç ve kuvvet ehli (ordular) ile sınırlı olduğu noktasında ihtilaf edemez; o halde sizleri, Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in daha önceden İmamının arkasında düşmanla savaşacağınız ve kendisiyle korunacağınız Nübüvvet Minhacı üzere Hilafet olarak adlandırdığı tek bir devletin altında, tek bir bayrağın ve tek bir ordunun gölgesinde İslam’ın hükümleriyle yaşamaya çağıran Hizb-ut Tahrir’e icabet eden.

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اسْتَجِيبُواْ لِلّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُم لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُواْ أَنَّ اللهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ * وَاتَّقُواْ فِتْنَةً لاَّ تُصِيبَنَّ الَّذِينَ ظَلَمُواْ مِنكُمْ خَآصَّةً وَاعْلَمُواْ أَنَّ اللهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ “Ey iman edenler! Hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasulü’ne icabet edin. Ve bilin ki, Allah kişi ile onun kalbi arasına girer ve siz mutlaka onun huzurunda toplanacaksınız. Sadece içinizden zulmedenlere dokunmakla kalmayacak olan fitneden sakının ve bilin ki Allah’ın cezası şiddetlidir.” [Enfal 24-25]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Ahmed Tatar - Tunus