Pazar, 20 Cumade’s Sânî 1446 | 2024/12/22
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
İran Liderinden, İran’ın Utancını ve Rezilliğini Temize Çıkarmaya Yönelik Açıklamalar!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

İran Liderinden, İran’ın Utancını ve Rezilliğini Temize Çıkarmaya Yönelik Açıklamalar!

Haber:

İran lideri Ali Hamaney, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) Gazze Şeridi'nde 1 yılı aşkın süredir işlenen savaş suçları nedeniyle “İsrail” Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında çıkardığı tutuklama emrini yeterli bulmayarak idam kararı alınması gerektiğini söyledi.

Başkent Tahran'da Devrim Muhafızları Ordusu'na bağlı milis güçleri üyelerine hitap eden Hamaney, UCM'nin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkındaki kararına tepki gösterdi.

"Netanyahu hakkında tutuklama kararı çıkarıldı, bu yeterli değil. Onun hükmü idamdır. Bu işin başındaki “İsrailli” liderlere idam kararı verilmesi gerekiyor" diyen Hamaney, “İsrail'in” Gazze Şeridi ve Lübnan'da çok ciddi insanlık suçları işlediğini vurguladı. (Sputnik, 25/11/2024)

Yorum:

Sömürgeci kâfir Batı, kendi varlığının ve ekonomisinin bekasının büyük kısmını İslam beldelerinin yer altı ve yer üstü zenginliklerini sömürmek üzerine kurmuş olup bunları elde etmek amacıyla demokrasi getirmek adı altında İslam beldelerinde uydurma savaşlar üretmiş ve bu savaşlar ise milyonlarca Müslümanın kanlarına mal olmuştur. Yani İslam beldelerinin zenginliklerini sömürmek için Müslümanların kanlarının akıtılmasına zerre kadar aldırış etmemiştir. Bunu en iyi kanıtlayan açıklama ise eski İngiltere Başbakanı Winston Churchill’in şu ifadesidir: “Bir damla petrol bir damla kandan daha değerlidir.” Yani bir damla Müslüman kanından daha değerlidir demektir.

Sömürgeci kafir, dünya Müslümanları bu vahşi saldırılarına karşı tepki verdiklerinde, onların tepkilerini doğru hedeften saptırmak ve onları kendi kontrolleri altında tutmak için Müslümanların başındaki ajan yöneticilerinin başvuracakları bir takım kurum ve kuruluşlar türetmişlerdir. Bu da Müslümanların, sömürgeci kafir ülkelerin vahşetlerine karşı duydukları öfkelerini, başlarındaki yöneticilerin başvurdukları bu kurum ve kuruluşların vereceği kararla bastırmaları içindir. İşte bu kuruluşlardan biri de Uluslararası Ceza Mahkemesi’dir. Oysa Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin hiçbir şekilde uygulama gücü olmadığı gibi Batılı güçlerle, özellikle de Avrupa ülkeleriyle derin bir şekilde iç içe geçmiş durumdadır. Örneğin ABD onun üyesi olmamasına rağmen, kendisinin ve Yahudi varlığı gibi müttefiklerinin çıkarlarını korumak için aktif olarak ona müdahalede bulunmaktadır. Bu da onun sömürgeci kafirlerin elindeki bir araç olduğunu göstermektedir.

İran lideri Ali Hamaney’in, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin kararına yönelik açıklamasına gelecek olursak; İran, gerek Aksa Tufanı operasyonunun başladığı 7 Ekim 2023’ten bu yana Yahudi varlığının gerçekleştirdiği katliam, yıkım, yerinde etme, aç ve susuz bırakma gibi tüm vahşetine ve Lübnan’da gerçekleştirdiği vahşete karşı olsun gerekse daha önce Yahudi varlığının kendi üst düzey liderlerine yönelik gerçekleştirdiği katliamlarına yönelik olsun hiçbir ciddi tepki vermemiştir. Hatta Yahudi varlığı Lübnan’a saldırdığında oradaki kendi partisini bile yardımsız bırakmıştır. İşte tüm bunlar İslam beldelerindeki Müslümanlar tarafından net bir şekilde anlaşılır hale gelince hem kendisini temize çıkarmak hem de Yahudi varlığına karşı sözde tepki vermek adına böyle bir açıklamada bulunmuştur. Oysa Yahudilerin Gazze'ye yönelik saldırısının başlangıcında, Reuters dahil olmak üzere haber ajansları, 16/11/2023 tarihinde İran’dan iki ve Hamas’tan bir yetkiliye dayandırdıkları haberlerinde, İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney’in 5/11/2023 tarihinde Tahran’a yaptığı ziyaret sırasında Hamas Siyasi Bürosu Başkanı İsmail Haniye’den, “İran’a ve onun Lübnan’daki güçlü müttefiki Hizbullah grubuna tüm güçleriyle “İsrail’e” karşı savaşa katılmaya aleni olarak çağrıda bulunan Filistin hareketi içindeki sesleri susturmak” için çalışmayı talep ettiğini aktardılar. Böyle bir açıklamada bulunan bir liderin Yahudi varlığına karşı gösterdiği tepkiye inanan birisi, ya siyasi basiretten yoksundur ya da saf biridir.

Sonuç olarak İran liderinin açıklaması, İran’ın utancını ve rezilliğini temize çıkarmaya yönelik açıklamalar olup Müslümanlar artık bu tür açıklamalara asla aldanmayacaklardır. Zira artık şapka düşmüş ve kel görünmüştür. Nitekim İslam ümmeti, Aksa Tufanı operasyonu aracılığıyla başta İran olmak üzere tüm Müslümanların başındaki yöneticilerin ihanetini net bir şekilde görmüşler ve anlamışlardır. İslam ümmeti, Allah’ın izniyle kendileri için gerçek kurtuluş olan Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet Devleti’ni kurarak bir Halife’ye biat ettiklerinde, sömürgeci kafirlerden ve onların işbirlikçilerin hesap soracaktır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ramazan Ebu Furkan

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER